Durdurulamaz Kyle Wiltjer
Basketbol Şampiyonlar Ligi sezonunu iç sahada Hapoel Jerusalem’e karşı açan Türk Telekom, rollercoaster benzeri bir mücadelenin ardından galibiyeti aldı. Boyalı alan hakimiyeti maçın ilk dakikasından itibaren iki takımın da amacı olarak öne çıktı. Suleiman Braimoh kenardan gelene kadar Micheal Eric ve Kyle Wiltjer’la rüzgârı arkasına alan Türk Telekom, üç sayı çizgisinin gerisinde bir hücum opsiyonu yaratamayınca maçın ilerleyen dönemlerinde daha kolay savunulabilir bir takım görüntüsüne büründü. Braimoh, TaShawn Thomas, Malcolm Hill, Tarik Phillip dörtlüsü ikinci çeyrekte ve son çeyreğin başında Telekom’u sahanın iki tarafında da domine etmeyi başardı. İşler Ankara ekibi adına iyi gitmezken Kyle Wiltjer sazı eline aldı.
MVP | Kyle Wiltjer (@kwiltj)
33 sayı
7-8 iki sayı
4-8 üç sayı
7-11 serbest atış
5 ribaund
4 asist
32 verimlilik puanı pic.twitter.com/fe1OhKvp6Q— TrendBasket (@TrendBasket) October 27, 2020
Kanadalı uzun ilk yarıda 17 sayı kaydettikten sonra Jerusalem savunmasının dikkatini iyice çekti. Ancak ikinci çeyreğin bitimine beş dakika kala sol köşeden attığı inanılmaz üçlüğün de gösterdiği üzere, akşam Wiltjer’ındı. Suleiman Braimoh’un beş faulle oyun dışına gitmesinin ardından son çeyreğin ikinci yarısında sol bloğa oturan Wiltjer, sırtına aldığı her Jerusalem oyuncusunu potaya kadar götürüp orada sayıyı bulmayı bildi. NBA patentli ismin son beş dakikadaki sekiz sayısı, oyuncunun sayı toplamını 33’e çıkardı. Telekom da böylece üstünlüğün on kez el değiştirdiği maçta son gülen oldu. Geçen sezon Türk Telekom formasıyla FILOU Oostende’ye karşı 33 sayı kaydeden Wiltjer, profesyonel kariyerinin en skorer maçını tekrarladı.
Grinin 47 tonu
Peristeri formasıyla üçüncü sezonuna giren Steven Gray, salı akşamı oynadığı Rytas Vilnius maçıyla tarihe izini silinmez bir şekilde bıraktı. Şu istatistikler mevzuyu objektif bir biçimde anlatıyor aslında:
- 39 sayı
- 10 üçlük isabeti (Egale edilen BCL rekoru)
- 3 ribaund
- 7 asist
- 5 top çalma
- 47 verimlilik puanı (BCL rekoru)
İlk çeyrekte 12 sayı kaydeden Gray, sahadaki eşleşmesi Mindaugas Girdziunas’la bir skor düellosuna girişti. Devamı gelmeyen bu düello Girdziunas’ın dört üçlüğüyle berabere bitti ancak daha fazlasının olacağı hissediliyordu; zira Gray ikinci üçlük isabetinden sonra daha sıkı savunulur olmuştu ve pozisyon bilgisi sayesinde Peristeri savunmasını canlandıran etmenlerden biriydi. İkinci çeyreğin büyük bölümünde kenarda oturan Gray, oyuna girdiği anda Rytas’ın baskılı savunmasını oyun kuruculuk yetenekleriyle zayıflattı. Üç sayı tehdidi sayesinde de Demetrius Jackson’ın agresif savunması karşısında strese giren Abdul Gaddy’yi rahatlattı. İkinci yarı daha büyük gelişmelere gebeydi.
Rytas savunması ikinci yarıyı halihazırda 19 sayı atmış Gray’a odaklanarak geçirdi. Gray ikili oyunu yönettiğinde, ikinci yarının ilk pozisyonunda da gördüğümüz gibi mutlaka uzunla ikili sıkıştırmaya gittiler, hücumun zayıf tarafında olsa bile topsuz beklediğinde ondan yardıma gitmediler, onu boş bırakmamaya büyük özen gösterdiler. Peristeri ise başta Gaddy olmak üzere iyi gününde olduğunu bildikleri Gray’i prime Golden State vari bir diğerkamlıkla bulmaya gayret etti. Steven Gray takım arkadaşlarının çabasını ikinci yarıda altı üç sayı isabeti ve 20 sayıya dönüştürdü.
Bir resim bin kelimeye bedel ve yukarıda bunun kanıtını görebilirsiniz. Sol köşedeki Girdziunas’ın Peristeri kenardan top çıkarırken Steven Gray’e karşı aldığı savunma pozisyonu bütün anlattıklarımın özeti. Daha maç sırasında klasikleşen bu performans yıllar boyunca karşımıza çıkacak. Tamamen dolu bir salonun buna reaksiyonunu maalesef sadece hayal edebiliyoruz.
Son çeyrek savunması
Pınar Karşıyaka, Basketbol Şampiyonlar Ligi sezonunu Bilbao Arena’da açtı. Evindeki bir galibiyetle kötü gidişini durdurmak isteyen RETAbet Bilbao Basket ile olumlu sezon başlangıcını sürdürmeye gelen Karşıyaka, ilk otuz dakikası çıkmaz sokakta geçen bir mücadele içindeydi. İki takım da hücumda istediği düzenleri ve isabetleri sahaya yansıtamazken, Ondrej Balvin’in boyalı alandaki etkili oyunu Bilbao’yu önde tutan gelişmeydi. 63-62 başlayan son çeyrekteyse Karşıyaka kalitesini savunma sahasında ortaya koydu.
Temsilcimiz işe üçüncü çeyrekte sıkıntı yaşadığı kısa penetrelerini Bilbao’nun elinden almakla başladı. Ortayı iyi kapatan Karşıyaka, Ufuk Sarıca’nın imzası eşleşmeli alan savunmasıyla da boş şut riskinden kaçındı. Aktif ve perdelere takılmadan savunma hatları arasında ilerleyen Karşıyaka kısaları bu konuda takdiri hak ediyor. Bilbao’nun tepede tercihen ters bir eşleşmeyle izolasyon oynama çabası da aynı sebepten meyve vermedi. Bask ekibine 24 saniye ihlalleri, top kayıpları yaşatan Karşıyaka, rakibini çeyrek boyunca (4/13) isabette tutmayı da bildi.
Öte yandan Tony Taylor, Yunus Sonsırma gibi isimler de hücumda öne çıktı. Yay gerisinde perdeyi aldıktan sonra, tıpkı Bilbao kısalarının üçüncü çeyrekte yaptığı gibi, çembere yakınlaşan Karşıyaka boyalı alan ve etrafından kritik isabetler çıkarmayı başardı. Maçı da oldukça zor bir şut bitirdi.
Yunus Sonsırma Bilbao deplasmanından alınan galibiyete son noktayı çok zor bir şutla koyuyor! (via @BasketballCL) pic.twitter.com/PIePCFxVEL
— TrendBasket (@TrendBasket) October 27, 2020
Zorlu F Grubu’nun sıkıntı verici bir deplasmanından Karşıyaka oyununu en doğru anda büyüterek aldığı bir galibiyetle döndü. O gün için küçük, normal sezonun devamı için büyük bir adım.
Bamberg trio
Fortitudo Bologna-Brose Bamberg maçının hava atışı anını izleyen birinin kırk basketbol dakikası sonra oluşacak skoru tahmin edebileceğini sanmıyorum. Rakibine her çeyrek en az yedi sayı fark atan Bamberg, 63-100’lük rahat galibiyetle Basketbol Şampiyonlar Ligi sezonunu açtı. Bamberg adına karşılaşmadan bazı istatistikler açıklayıcı nitelikte olacaktır:
- Top kayıplarından üretilen 35 sayı
- Bençten gelen 40 sayı
- 29 asist
- 13-25 üç sayı isabeti
- 26-40 iki sayı isabeti
Bologna’nın 19 top kaybının her birini maksimuma yakın verimle değerlendiren, takım halinde skora katkı yapan, sahanın her yerinden %50 isabet yüzdesini aşan Bamberg’in bunların hiçbirini yapamayan Fortitudo’yu farklı yenmesi artık şaşırtıcı değil. Almanya temsilcisi, takım halinde galibiyete uzanırken üç yeni oyuncusunu da bireysel anlamda öne çıkarmayı başardı.
23 sayı, 5 ribaund, 8 asist kaydeden Tyler Larson; 16 sayı, 7 ribaund, 6 asist, 2 top çalma, 3 blok üreten Chase Fieler; 19 sayı, 5 asistle oynayan Dominic Lockhart, haftanın en iyi performanslarından üçünün mimarları oldular. Bu üç isim üzerine metafor kurmak için Üç Silahşörler, Hayalet Avcıları, Destiny’s Child, Marx Kardeşler, Üç Tenor veya diğer ünlü üçlü grupları kullanabilirsiniz, tercih sizin.
Grant & Doğuş Ltd.
Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin yenilerinden Darüşşafaka Doğuş, tarihindeki ilk Şampiyonlar Ligi mücadelesinde FILOU Oostende’yi mağlup etmeyi başardı. Galibiyet kırk dakikanın her birine yansıyan mücadelenin ardından gelse de Darüşşafaka bireysel yeteneklerinin gücünü gösterdi.
Grant Jerrett ve Doğuş Özdemiroğlu, başlıktaki gibi bir limited şirket veya bir hukuk firması olabilecek kadar birbirleriyle uyumlu, başarılı performanslar çıkardılar. Daha ilk yarıdan 21 sayı atan Jerrett, Steven Gray’e yaklaşır mı diye düşündürdü ancak Oostende bu duruma engel oldu. Asla yılmayan, rakibini oyunundan uzaklaştırabilen Oostende, üçüncü çeyrekte 15 sayı gerideyken bir anda Jean-Marc Mwema ve Keye Van der Vuurst de Vries kartlarını ortaya sürdü. Mwema ve Keye zaten yüksek tempolu Oostende’ye bir vites daha artırdı, top dolaşımı da böylece tehlikeli bir hıza ulaştı.
Hızlı bir seriyle farkı çeyrek bitmeden tek topa indiren Belçika ekibine karşı Darüşşafaka da Andrew Andrews’u ortaya çıkardı. Top hakimiyeti ve perde kullanma becerisi sayesinde kendisine müsait şutlar yaratan Birleşik Amerikalı guard, kısa Daçka kariyerinin en iyi maçını 20 sayı atarak oynadı. Andrews’un katkısı şu ana kadar kariyer sezonunu geçiren Doğuş Özdemiroğlu’nu da rahatlattı. Guard ikilisinden yeterli katkıyı alan Darüşşafaka, Selçuk Ernak’ın hakkında, “Gün geçtikçe daha etkileyici işler yapabileceğine inanıyorum” dediği Jerrett’ın da maç sonunda ağırlığını koymasıyla Ayhan Şahenk’te galibiyeti aldı.
Doğuş Özdemiroğlu çook uzaklardan yolluyor! 🔥🔥🔥 (via @BasketballCL) pic.twitter.com/TAB1q36vc6
— TrendBasket (@TrendBasket) October 28, 2020
İlk yarıda Oostende’nin sayı toplamına ulaşan, maçı da %55 saha içi isabetiyle toplam 44 sayı atarak bitiren Grant ve Doğuş, lige de istemediği bir başlangıç yapan Darüşşafaka Tekfen’e umut verdi. Bu denli bireysel performansların yaşandığı bir maça da haftanın panoraması mutlaka uğramalıydı.