Keşke bu satırların ilk konusu Anadolu Efes’in oynamaya çalıştığı basketbol ve yaz transfer döneminde yapılan oyuncu seçimlerini eleştirmek olsaydı… Fakat Genel Menajer Alper Yılmaz’ın Olympiakos mağlubiyetinin ardından kişisel Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamalar, açıkça ”Adam gibi oynayın, yoksa biletinizi keserim” minvalinde olduğu için bu noktadan başlamak kaçınılmaz bir hal aldı. Cevabını fazlasıyla merak ettiğim üç soru var, izninizle sıralıyorum.
- Alper Yılmaz’ın vermek istediği mesaj, sadece kendi görev döneminden önce kadroya katılan oyuncularla ilgili olamayacağı için, (en azından bizim parkede gördüğümüz bu şekilde) bu sezon takıma katılan isimler ile de ilgili ise bu hamlelere onay verme noktasında kendisini sorumlu hissetmiyor mu?
- Anadolu Efes’in orta vadede aldığı ve artık süreklilik kazanan vasat basketbol kalitesinin sebebini, kaybedilen bir maçın ardından oyuncuları toplum ve medya önüne atarak tek kanala yönlendirmeye çalışmak ne kadar doğru? Organizasyon ve yönetim tarafının hiçbir suçu günahı yok mu?
- Kendisi profesyonel bağlamda bu işin eğitimini almış bir birey olarak, sadece mücadele ederek yeni EuroLeague sahnesinde başarılı olunabileceğine inanıyor mu? Anadolu Efes, en son ne zaman belirli bir plan dahilinde basketbol doğrularını yerine getirmeye çalıştı, bu sorunun yanıtını saniyesinde verebiliyor mu?
Sorularımı sıraladıktan sonra biraz Anadolu Efes’te olan bitene dönmek istiyorum. Kötü basketbol oynayabilirsiniz, gününüzde olmayabilir ve o akşam şut sokamayabilirsiniz fakat kırk dakika boyuna sürekli basketbol adına yanlış olanları yapamazsınız. Anadolu Efes’in savunmadan enerji alıp, yüksek tempoda geçiş hücumlarını verimli oynamayı basketbol felsefesi haline getirebilmesi Velimir Perasovic’in öncelikli hedefi olduğu malumken Alen Omic hamlesini nereye koyarsam koyayım olmuyor, olduramazsınız da. Dört numarada geçen sezon kötü bir performans sergileyen Derrick Brown’a dümeni emanet edip, yola çıkmak, Thomas Heurtel’in bu sistemde başarılı olamayacağını bile bile oyuncuda diretmek, hala dönem dönem Granger&Heurtel ikilisini birlikte kullanmaya çalışmak…
Koç Perasovic’in ekibinde Cedi Osman hariç olumlu hiçbir şey yok ve önlerinde de oldukça zorlu bir fikstür var. Şöyle ki lacivert beyazlılar, EuroLeague’de ilk sekiz haftayı sadece Unics Kazan galibiyetiyle geçerse hiç ama hiç şaşırmayacağım.