Philadelphia Warriors ismini önce San Francisco Warriors, daha sonra da Golden State Warriors olarak değiştirdi. NBA’in ilk şampiyonu 1971 yılından bu yana bir Kaliforniya takımı ve evi NBA’in en eski arenası olan Oracle Arena. 1966 yılında açılan Oracle Arena 1997 yılından beri hiçbir restorasyona girmediği için taraftarlar tarafından da çok sevildiği söylenemez. Warriors’un 2019-2020 sezonunda yeni evleri olan Chase Center’a taşınmaları bekleniyor. Bilet fiyatları muhtemelen artacak olsa da herkes bu konuda oldukça heyecanlı. Yeni arenada yok yok; restoranlar, kafeler hatta su parkı bile var. NBA maçı izlemeye giden insanlar su parkını ne yapar bilemem ama böylesine bir yatırımı, talepleri gözeterek yaptıklarından hiç şüphem yok. Yeni arenanın son şampiyon Warriors’un motivasyonuna motivasyon katacağı kesin.
Biraz da sıfırlardan konuşalım. NBA’in en yapımı maliyetli arenası 2013 yılına kadar Brooklyn Nets’in evi olan Barclays Center’dan başka bir yer değildi. Yapımı bir milyar dolardan fazlaya mal olan ve kapasitesi 17.732 kişi olan arenayı hizmete girdikten sadece bir yıl sonra 2013 yılında Madison Square Garden tahtından etti. 1968 yılında açılan ve ”The Garden” olarak da bilinen arena birçok restorasyondan geçti ve son restorasyon ile birlikte maliyeti neredeyse 1.1 milyar doları buldu. 19.812 kapasiteye sahip olan The Garden’ın bana göre en ilginç özelliği ”Sky Bridge” adı verilen bir asma köprüye sahip olması. Öyle kafanızda canlandığı gibi oyunun hemen tepesinde değil aslında daha çok seyircilerin üstünde bir köprü gibi düşünebilirsiniz. Aslında tasarım aşamasında köprü bir oyun alanına daha yakın olması düşünüldüyse de bazı tehlikelerin farkına varılmasıyla planlar değişmiş. Muhtemelen en büyük endişeleri oyuncuların kafalarına bir şeyler atılma ihtimali olmuştur. Yine de oyunu buradan izleyenler için farklı bir tecrübe olacağı kesin. Uzun lafın kısası NBA’in en pahalı iki arenası da New York’ta bulunuyor ve maliyetler inanılmaz değerlerle ifade ediliyor.