Andrea Trinchieri ve ırkçılık hakkında görüşleri
Irkçılık dünyanın her yerinde ve belirli bir topluluğun dayatmalarıyla sınırlı değil. Avrupa’da da farklı azınlıklar üstünde çeşitli baskı unsurları her daim söz konusu. Sosyal hayata ve spora yayılan ve aslında siyahi karşıtlığından çok daha ötesini ifade eden ırkçılık sorununa dünya toplumlarının mevcut eğitim düzeyiyle bir çözüm üretebileceğini düşünüyor musunuz?
“Eğitim, gelecek nesiller için en iyi ilaçtır. Bir fikri ve düşünceleri olan birini eğitmek ise çok zordur. Irkçılık 2020’nin konusu değil. Irkçılık, insan ırkının çirkin yüzü. Dayanılmaz, çirkin, berbat. Temel olarak bir fikri renk, ırk ve anlayamadığınız diğer şeylerle belirleyen her ne olursa olsun, kabul edilemez. Köklerimle gurur duyuyorum. Annem Hırvatistan’dan, onun annesi Karadağlı’ydı, babam Amerikalı ve İtalyan bir diplomatın oğlu, eşi Amerikalı’ydı. İtalya’da doğdum ve büyüdüm Irkçılığı asla kabul etmeyeceğim. Irkçılık dünyanın gelişimini aşağı çekiyor. Aldığım eğitim farklı olmanın kötü değil sadece iyi olduğunu anlamama yardımcı oldu. Ama ırkçı olan bu kuşakları değiştirmeye şimdiki eğitimin yeterli olup olmadığını bilmiyorum.”
“Amerika’da olanlar… Daha kötü olmayacağını düşünmüştüm, ama her gün daha da kötüye gidiyor. Bana bu durumu nasıl iyileştireceğimi bilip bilmediğimi sorarsanız bilmiyorum. Kişinin değerleri, yaşam değerlerinin neler olduğunun bu konuyla ilgisi yüksek. Bu şey bitmeli. Nasıl olacağını bilmiyorum. Çözülmemiş sorunlar olduğunda, büyük sorunlar olduğunda mümkün olan tek şey, bence dünyadaki en zeki insanları bir araya getirip onlardan öneri istemeye çalışmak. Irkçılık artık her gün hayatımıza giriyor. Herkesin genlerinde ırkçılık var çünkü yargılayacak parametrelere sahip olmadan önce insanları yargılıyoruz. Bununla savaşmalıyız. En kısa sürede vermemiz gereken bu şey, savaşmak, insan doğasındaki en zor şeydir.”