Kendinizi nasıl motive ediyorsunuz? Oyuncularınızı nasıl motive ediyorsunuz? Bu “çılgın” dönemde…
“Kendimi nasıl motive ediyorum? İki şekilde. Birincisi, şanslı bir insan olduğumu biliyorum; yaratıcılığın olduğu güzel bir iş yaptığımı. Benim için bu dünyadaki en iyi iş. Amerikalılar’ın dediği gibi I am blessed. Kendimi kutsanmış hissediyorum. Bu, motive olmak, her gün olabileceğinizin en iyisi olmak için yeterli olmalıdır. Bunlar yeterli değilse çok güçlü bir kişisel motivasyonum var: Kendimin en iyi versiyonu olmak için elimden gelen her şeyi yapmadan kariyerimin sonuna gelmek istemiyorum. Bu, aynaya bakmak, etkileri görmek, gelişmek ve aç olmak demektir. Stay hungry. Her zaman, yaptığımız işi yaptığımız için çok şanslı olduğumuzu söylüyorum.”
Andrea Trinchieri: ”Bir yeteneğin var: onu boşa harcama”
“Tabii, bir koçun, bir oyuncunun her başarısının arkasında her zaman büyük bir adaletsizlik de var. Bireyin kendisine yönelik adaletsizlik. Zirveye ulaşmak için ailenizden, arkadaşlarınızdan, boş vaktinizden fedakarlık yapıyorsunuz. Yani çok şanslıyız ama fedakarlıklarımız da var. Fedakarlık olmazsa başarı olmaz, işler başarılamaz bence. Ancak bu fedakarlıkların olduğunu da unutmamalıyız. Oyuncularımı motive etmek kolay değil çünkü büyük bir belirsizlik dönemindeyiz. Yarın ne olacağını bilmiyoruz: Seyahat edebilecek miyiz? Oynayabilecek miyiz? Taraftarlar maçlara gelebilecek mi? Bu yüzden en basit şekilde açıklamaya, açık sözlü olmaya çalışıyorum: “Bir yeteneğin var: onu boşa harcama, en iyisi olmak için çalış ve vakti gelince oynamaya hazır ol.”