Haziran 2014’teki bir röportajınızda BBL’nin ACB’den sonra Avrupa’daki en fazla umut vadeden lig olduğunu söylemiştiniz. Bu konudaki görüşlerinizde bir değişiklik var mı?
“Hayır. BBL, spor salonları, seyirciler ve eğlence açısından Avrupa’da en iyi standartlara sahip ve en iyi organize edilmiş liglerden biri olmaya devam ediyor. Bir şey hala biraz eksik, o eksik şeyi iyileştirmeye yardımcı olmayı umuyorum. Bence Almanya bir futbol ülkesidir. Bu asla değişmeyecek. Ancak ilgi çekici basketbol ortaya koyabilirsek taraftarları eğlendirebiliriz. Daha iyi bir ürün satabiliriz. Seyirci düzeyinde daha başarılı olabiliriz. Almanya’da gerçekten süper bir şey yapmak için çok az eksik var, coşkulu taraftar sayısını artırmak.”
Bayern ile bu sezonki hedefleriniz neler?
“Bir taraftar maça geldiğinde, skorborda bakmadan ‘Bugün takım elinden geleni yaptı’ diyebilsin istiyorum. Büyük bir tutkuyla oynayan, kendin tamamen adamış bir takım istiyorum. Ama bununla beraber çok agresif takım basketbolu, taraftarları heyecanlandırabilecek bir basketbol, garanti edemeyeceğim bir söz vermekten hoşlanmasam bile… Her şeyi kazanacağımızı garanti edemem ancak kendimizin en iyi versiyonu olmak için her şeyi yapacağımıza söz verebilirim.”
Birlikte çalıştığınız oyuncular genellikle oyunlarına farklı boyutlar getirebildiler. [Brad] Wanamaker, [Nicolò] Melli ve [Darius] Miller bunun en iyi örnekleri. Takım yapısı içinde kazanma faktörü de büyük önem taşırken bu tür bireysel gelişimleri yönetmek zor mu?
“Çok zor ama bunun için bana para ödüyorlar.”
Oynanan basketbol ve geleceği
Planlama yaparken bazı oyuncular için bu tür hedefler koyuyor ve oynayacağınız basketbolun nereye gidebileceğini gelişim olanakları açısından değerlendiriyor musunuz?
“Evet. Genel bir fikrim oluyor ve sonrasında ilk iki ayı oyuncuların gerçek seviyesini görmek için kullanıyorum. Bir oyuncuyu izlediğinizde bir fikriniz olur. Ancak her gün spor salonuna girene kadar beklediğiniz gibi olup olmayacağını bilemezsiniz çünkü oyuncular bireysel olarak ‘iyi’ ancak bundan sonra sizin kurduğunuz oyun sistemine, kulübün kültürüne ve temel değerlerinize uygun bir basketbol oynayacaklar. Şu an çalışıyorum, bu takımı nasıl oynatacağımı planlamaya çalışıyorum. Asistanlarımla gelişmesi gereken bazı oyuncular için bir yol tanımlamak için konuşuyorum. Ne yaptıklarını ve nasıl yaptıklarını biraz anlamak için her gün biraz tuz, biraz biber ve biraz da acı katıyoruz işin içine.”
Wanamaker ve Melli ile ilgili konuşabilirim… İkisi de NBA’e gitmeden önce Fenerbahçe için oynadı ama konu onlardan açılınca hala sizden bahsediyoruz: “Koç Trinchieri onları NBA seviyesine getirdi.”
“Bence bunu kendileri yaptılar. Ben de onlara eşlik ettim. Diyelim ki benim işim büyümeleri için en işlevsel olan sistemi ve onları doğru kullanma yolunu seçmek. Ben bunu yaparken onların gelişimi oyun kazanmamızı sağladı.”