THY Euroleague A Grubu ikinci maçında İtalya’nın Dinamo Sassari ekibine konuk olan Anadolu Efes, rakibini 82-75 mağlup ederek ikide iki yapmış oldu. Bu gece alınan diğer sonuçlarla birlikte temsilcimiz averajla da olsa Real Madrid’in önüne geçerek liderlik koltuğuna oturdu. Bu sezon ilk kez Euroleague organizasyonunda yer alan Sassari ise ikinci maçından da mağlup ayrılarak grupta dibe demir attı.
Türk Gibi Başla, Efes Gibi Bitir!
Anadolu Efes karşılaşmaya 15-5’lik bir seri ile önde başladı. Bu bölümde kısa oyuncularından sayı bulan temsilcimiz, oyun ilerledikçe rakibinin pota altındaki zaafını değerlendirmeye ve topu içeri indirmeye yöneldi. Maçın geneli boyunca savunmayı açıkçası pek umursamayan rakibi karşısında sonuca kolay giden Efes, kendi potasında aynı başarıyı gösteremedi. Özellikle ilk yarı boyunca üç sayı çizgisinin gerisinden etkili olan Sassari oyuna da bu isabetlerle tutundu. Ancak Anadolu Efes 24-16 biten ilk periyottan itibaren farkı hep 7-8 sayı seviyesinde tutmayı başardı, son bölümde bir ara bocalasa ve farkın 4’e kadar inmesine müsaade etse de avantajı bırakmadı ve sahadan galibiyetle ayrıldı.
Ivkovic’in Savunma Hamleleri
Euroleague adına çok tecrübesiz bir takım olan Sassari, hücumda tempoyu yükselterek transition sayılarıyla sonuca gitmeye çalıştı. Rakibinin bu oyun planına Doğuş, Cedi ve hatta zaman zaman Furkan Korkmaz gibi atletik isimlerle cevap veren İvkovic, ilk yarıda rakibin B Planı’na mani olmakta ise son derece güçlük çekti. Rakip sahaya hızlı geçmeyi başaramadığı takdirde üç sayı çizgisinin gerisine yönelen İtalyanlar, adeta mesafe tanımaksızın top kullandılar. Özellikle Jerome Dyson ilk yarı potayı gördüğü an şut kullandı. Dyson ilk yarıyı 6’da 5 üçlükle 15 sayıda kapatırken, Efes ikinci yarı onu durdurmayı başardı ve Sassari’nin hızını kesti. Esasında İtalyanlar maçın amiyane tabirle ‘al gülüm ver gülüm’ gitmesini istediler. Hücum silahlarıyla maçın bir noktasında hamle yapıp eşitliği yakalamayı düşündüler, ya da en azından ekran başında gözüken buydu zira savunmada beklenen atılımı 40 dakika boyunca gösteremediler. “Ha şimdi, ha birazdan” derken savunma 40.dakikaya kadar sıkılaşmadı ve Anadolu Efes’in rahat sayılarına müsaade ettiler. Tabii ki kazanma inançlarını sorgulamak doğru değil ama ellerindeki malzemeden fazlasını veremediler demek yanlış olmaz.
Orkestra Şefi Krstic
Özellikle üçüncü ve dördüncü periyotlarda rakibinin pota altı zaafiyetini iyi değerlendiren Efes farkı bir ara çift hanelere kadar çıkardı. Krstic ve Lasme’nin pota altında bulduğu sayılara çare olarak, savunma yardımlarını ön gören Sassari’nin planını ise Efes’in topsuz alandaki hareketliliği bozdu. Pota altında ve ikili oyunlarda kendi sayılarını üreten Krstic, bu savunma yardımlarını cezalandırmada da devreye girdi. Zaten ne kadar tecrübeli bir oyuncu olduğundan söz etmeye gerek yok ancak, arkadaşlarının cut’larını çok iyi okuyan Krstic takıma da bir guard gibi pek çok pozisyon hazırladı. Geçtiğimiz yıl boyunca statik oynamakla eleştirdiğimiz Anadolu Efes, katılan yeni parçalarla bu lanetten kurtulmuş gözüküyor.
Matt Janning Yeni Rolünde!
Ivkovic’in bir konuda hakkını teslim etmek lazım, Siena’da senelerce ‘şutör’ rolünde izlediğimiz Janning daha önceki karşılaşmalarda Draper ve Doğuş’la birlikte ‘guard’ rolünde kullanılmıştı. Ancak onun oyuna, top taşımaya bu kadar müdahil olması şut ve skor performansını düşürmüştü. Tecrübeli koç bu durumu son derece titizlikle analiz etmiş gibi görünüyor zira bugün Janning daha çok bitirici rolde oynadı ve 14 sayı ile galibiyette önemli pay sahibi oldu. Son bölümlerde soktuğu üçlüklerle hem rakibin direncini kırdı hem de içeriye gömülen savunmayı açtı. Anadolu Efes’te en skorer isim 15 sayı ile Krstiç olurken Janning ve Lasme de 14’er sayıyla katkı verdiler. Yine Draper da 7 asist ile takımı yönetme konusunda önemli bir rol üstlendi.
Sassari için ufak bir parantez açmak gerekirse, Euroleague adına -bahsettiğimiz gibi- çok tecrübesizler. Kazan, Real Madrid, Zalgiris ve Efes gibi takımların bulunduğu bir gruptan çıkmak onlar için hayal seviyesinde. Ancak son yıllarda kalitesi düşen İtalya Ligi için yeterli bir kadroları var diyebiliriz. Sezona da ligde 2’de 2 ile başladılar ve Süper Kupa’yı kazandılar. Siena’nın şike skandalıyla birlikte küme düşürülmesinin ardından ligde yine en önemli favori konumundalar. Bu sezonu onlar adına Euroleague’de tecrübe kazanma ve deneme sezonu olarak görmek lazım. Hızlı oyunları ve şut atmayı seven yapılarıyla kesinlikle gruba renk katacaklardır. Özellikle Jerrells ve Langford’lı Unics Kazan ve Real Madrid karşısında çok keyifli maçlar çıkaracaklarına inanıyorum. Jerome Dyson üzerine yükledikleri hücum yükünü biraz da yıldız isim David Logan ile paylaştırabilirlerse daha da tehlikeli olabilirler.
Bana ne kadar katılırsınız bilmem ama ben Furkan yerine Okben’in bu maçlarda süre almasını isterdim.Furkan da gelecek vaadediyor ama attığı airball üçlükler beni gerçekten hayal kırıklığına uğratıyor.Çünkü biz onu iyi şutör olarak bilirdik ama gerçekten şut mekaniği bile kötü.Umarım bir an önce toparlar.Ondan beklentilerimiz çok büyük.Cedi Osman ise genel anlamda çok yararlı.Savunmasını çok geliştirmiş.Bazen basit hatalar yapsa da bunları zamanla minimum seviyeye indirecektir.
okbenin neden hem ligde hemde eurolegue de hiç süre alamadığını bende anlamadım winner bir oyuncu olabilecek potansiyele sahip
Öncelikle Cedi konusunda size katılıyorum, bence bu sezon hem Gençler Şampiyonası hem de arkasından gittiği Milli Takım çok faydalı oldu onun için. Ergin Ataman gençler konusunda, “Genç oldukları için değil, hak ettikleri için oynamalılar” demişti. Cedi de bu süreleri hak ederek aldı belli ki.
Furkan ve Okben konusuna gelirsek, tabii ki keşke daha çok genç oyuncumuz, altyapı oyuncumuz oynasa ama mevcut rekabet şartları altında Euroleague’de Cedi ve yanında bir oyuncuya dahi rol ve süre vermek lüks kaçıyor. Okben’i ben de çok beğeniyorum, hatta Furkan’dan daha keyifli bence izlemesi, oyun tarzı olarak. Ancak Furkan şu an Okben’e göre fizik olarak bir hatta birkaç gömlek yukarıda kalıyor. Okben’in biraz daha güçlenmesi ve kalınlaşması lazım. Mesela aşağıda Furkan’ın bu akşam yaptığı bir smacın vine’ını paylaşayım, Okben’in bu noktaya gelmesi için biraz daha çalışması lazım sanırım.
https://vine.co/v/OhHv1dM9vgF