Hala öğrenmem gereken çok fazla şey var. Benim için bu oyundaki en önemli şey bu. Basketbolla alakalı öğrenmem gereken o kadar fazla şey var ki bu beni heyecanlandırıyor. Her sabah ligde benim için, şehrimiz için ve takımım için sırada ne olduğunu düşünerek kendimi motive ediyorum.
Gelecek sezon için önümüzdeki en büyük sınır tabii ki play-offlara ulaşmak. Hedefimiz bu olmalı. Taraftarımızın sıradan bir normal sezon maçında bile ne kadar yüksek sesle bizi destekleyebileceğini, Mandalay Bay Salonunun ne kadar çılgınlaşabileceğini biliyoruz. Bu yüzden önceliğimiz bu insanlara play-off karşılaşmaları izletebilmek olmalı. Bunu hak ediyorlar.
Ve biz de bunun için hazırız.
Son birkaç sezondur play-offlarda LeBron’u izliyorum ve inanın bana bu benim için oldukça ilham verici. Yani, LeBron’un takımını zafere götürmek için sarf ettiği çaba… Anlatabiliyor muyum? LeBron’un bunun için gösterdiği azim. Çıta yükseldiği zaman LeBron’un sadece fiziksel olarak değil zihinsel olarak da kendini yukarı çekmesini sağlayan ekstra bir vitesi olması inanılmaz. İnsanların ondan muhteşemlik beklemesi. Bu benim her zaman üzerinde çalıştığım ve hayranlık duyduğum bir durum.
Benim iyi oyunumun insanlara sürpriz olmasını istemiyorum. İnsanların benden bu iyi oyunu beklemesini istiyorum. Ve onların bu beklentilerini karşılamak istiyorum.
Ama bunu başarabilmek, tüm dünyaya play-off “vitesimi” ve oyunun seviyesi yükseldiğinde benim seviyemin de yükselebildiğini göstermek için ilk önce play-offllara ulaşmamız gerektiğini de biliyorum. Bu yüzden o noktaya varmak için çok heyecanlıyım.
Tüm söyleyebileceğim ise şu: Yakında.