Ahmet Çakı Röportajı (TB Özel)

 

ahmet_caki

 

Ekibimizden Mert Ünal ve Kerem Çokuludağ Tofaş  Başantrenörü Ahmet Çakı ile bir röportaj gerçekleştirdi.

İşte o röportaj:

-Sezon başında takımda önemli değişiklikler oldu, keşke gitmeseydi dediğiniz oyuncu oldu mu ve istediğiniz tüm oyuncuları aldınız mı? 

 

Evet, geçen sezon ki takımdan birçok değişiklik oldu. Sezona Evren Büker transferiyle başladık ve şu anda takım kaptanımız. Bunun üzerine bir tane daha ana Türk oyuncu daha alıp 3 yabancıyla beraber oynama karar vermiştik, fakat elimizdeki bütçeyi biraz daha yabancılar ve ana iki Türk oyuncuya kullanıp, diğer genç oyuncularla iyi bir kimya yakalamak istiyorduk. Elimizde geçen yıldan hazırladığımız Kenan Sipahi gibi ana Türk oyuncumuz vardı, yine Doğan Şenli, Samet Geyik ve Uğur Dokuyan’da planlarımızın içinde olan oyunculardı. Biz istediğimiz planda yürüdük ama Kenan’ın transferi biraz geç oldu, yaklaşık 7-8 Eylül’de Kenan bizden ayrıldı ve bu bizim için kötü oldu 3 yabancı, Evren Büker, Serhat Çetin ve Kenan Sipahi’yle oynamayı düşünürken 4.yabancı alma yoluna gittik.

 

 -Kenan’ın takımdan ayrılması konuşuluyordu, bu transferi beklemiyor muydunuz?

 

Kenan’ın transferi konusu Mayıs, Haziran ayı gibi konuşulmaya başlanmıştı, kulüplerin ilk başta girişimi oldu fakat sonradan bu geri çekildiler. Ağustos ayına geldiğimizde Kenan’ın hiçbir şekilde gitme durumu yoktu, çünkü Fenerbahçe’de Obradovic Kenan’ı istemediğini kesinlikle söylemişti ve Anadolu Efes’te o anda ilgilenmediğini söylemişti. Ama Obradovic’in Kenan’ı milli takımda izlemesi, kendinde bir fikir değişikliği yarattı. Bence bu seviyede bu tür kararlar geç verilmemeli, ama ben bunu büyük abartı olarak algılamak istemiyorum. Sonuçta basketbolun içinde bunlar var. Bizi en çok etkileyen taraf; Takımın Türk ana guardını kaybetmemiz. oldu. Bizim o dönemde Erbil Eroğlu transferimiz gündemdeydi, ama o da gerçekleşmeyince 2 tane yerli oyun kurucu isteğimiz olmadı.

 

-Burtt’un ayrılmasından sonra Kenan Sipahi’ye güvenip yola onla devam ettiniz ve Play Off’a kalma başarısı gösterdiniz ve sizden beklentiler arttı. Hakan Demirel transferi bazı kesimlerde hayal kırıklığı yarattı. Gökhan Aydın ve Kadir Bayram için henüz erken mi?

 

Hakan Demirel yazın transfer listemizdeydi fakat ekonomik fiyatı biraz yüksekti ve Erbil Eroğlu’da son anda Doğuş’a gitmeye karar verince, piyasa da Türk oyun kurucu kalmadı. Bizde bu durumda Kadir Bayram ve Gökhan Aydın’a şans verdik. Kadir’de özellikle hazırlık maçlarında çok ciddi şanslar aldı ve bize Türkiye Ligi’nde bize ciddi katkılar verecek durumda olduğunu göstermedi, bu demek değildir ki biz Kadir’den vazgeçtik. Kadir şu an bizim 13 oyuncumuzdan biri. Ama ben Kadir’e şöyle bir katkımız olduğunu düşünüyorum; Bu sene ciddi sürelerde buldu, 1.ligde onu nelerin beklediğini görmesi açısından çok önemli bir şey olduğu kanaatindeyim. Kadir ne durumda olduğunu gördü, bu farkındalığı yaşatmamız bile onun geleceği açısından önemli. Elinizdeki 4 yabancıdan 3’ünü sahada kullanabiliyorsunuz, Rok Stipcevic’in kenarda olduğu anlarda sahada Evren’i kullandık ve o Evren’den istediğimiz verimliliğini alamadık. Zaten yerli oyun kurucu arayışımız vardı, sezon başı gerçekleşmemişti. Hakan Demirel’de mevcut adaylar içinde en uygun olanıydı. Erdemir’de en iyi sezonlarını benle geçirdi. Hakan’ın zekâsıyla, oyun aklıyla bize katkı sağlayacağını düşünüyorum şu an hazır değil, ancak hazır olduğunda ciddi katkılar vereceğine inanıyorum.

 

 

 

 

-Ramazan, Elonu’nun back-up’u olarak düşünüyordunuz, fakat beklenilen süreleri henüz alamadı. Ramazan için neler söylemek istersiniz?

 

Uzun rotasyonumuz da 5 tane oyuncum var ben bunların 4’ünü oyunun içinde aktif olarak kullanmayı planlıyorum. Ramazan’ı özellikle Türkiye Kupası’nda Elonu’nun yerine giren oyuncu olarak kullandık ve istediğimiz verimi alamadık. Rusya’da oynadığımız maçta 10 dakika süre alarak ciddi katkı verdi. Elimizdeki 5 oyuncunun 4’ünün süreyi paylaşarak katkı vermesini bekliyorum. Ramazan’da kendini daha da geliştiriyor ve ondan oldukça memnunum. Çalışkan ve algısı çok kuvvetli bir oyuncu, bir maç Doğan bir maç Ramazan oynayacaklar. Burada önemli olan, Ramazan’ın gelişimi ve ondan aldığımız verim. Çünkü günlük düşünmüyoruz, onunla 3 yıllık kontratımız var.

 

 

-Erdemir’de çalışırken Deron Williams’lı Beşiktaş’a Akatlarda ilk yenilgisini yaşatmıştınız bu yılda Fenerbahçe Ülker ilk resmi mağlubiyetini sizden aldı, neler hissettiniz?

 

O maçta Akatlar deplasmanını oynamanın gerektirdiği her şeyi yapmıştık, o gün takımda çok büyük bir özgüven vardı. Çok mutlu olmuştum, sonuçta Deron Williams’lı Semih Erden’li Hawkins’li takımı yenmiştik. Antrenör olarak o maçı kazandıktan sonra bir sonraki ne bakıyorsunuzi Fenerbahçe neticede üst düzey basketbol oynayan bir ekip, Avrupa’nın en pahalı 2-3 takımından bir tanesi. Fenerbahçe’yi yendiğim için şu açıdan mutluyum; Zeljko Obradovic gibi takım oyununu çok iyi oynatan bir koçu, takım oyunu oynarak yenmiştik.

 

-Oyun sıkıştığı anlarda sorumluluk almaktan çekinmeyen bir Denmon var sahada onu nasıl özetlersiniz?

 

Bu sene ofansif anlamda çok becerikli oyuncular var. Yabancılar içinde skora en dönük oyuncu Denmon, ama Türk oyuncu olaraktan Serhat Çetin ve Evren Büker her an hücumda fark yaratabilecek oyuncular. Bunun yanında da Stipcevic, Elonu, Balazic gibi oyunu iyi bilen, takımı için oynayan ve her alanda fark yaratabilecek oyuncularımız var. Denmon teknik ekip olarak takip ettiğimiz bir oyuncuydu, isteyerek ve beğenerek aldık. Ama beklediğimizden daha artı olan yönü karakteri, çünkü sadece kendini düşünmüyor. Sayı atıyor ama takımın kazanması için. Skor yapan çok Amerikalı bulabilirsiniz ama takımın kazanması için yürekten oynayan oyuncu bulmak zor. Marcus Denmon’un verimli gözükmesinde yanında ki Serhat Çetin, Evren Büker, özellikle uzun pozisyonunda oynayan Balazic ve Elonu’nun ona doğru pozisyonları hazırlayan oyuncular olduğunu düşünüyorum.

 

-Hücum ve savunma istatistiklerine baktığımız zaman Tofaş kullandığı top başına en çok skor üreten 4 takımdan birisi fakat savunma ribaundu konusunda ligin en zayıf 3.takımı bu konu hakkında ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

 

Bu sene transfer ettiğimiz oyuncularda bize hücumda kalite kazandıracak isimleri tercih ettik. Bu oyuncularda kabul etmek gerekirse hepsi müdafaayı bir seviyede yapan ama özellikle ribaund konusunda Elonu dışında çok net bir ribaundcu diyebileceğimiz oyuncular değiller. Kısa bölgesinde ribaundcu bir 3 numara bulmak kolay değil, oyuncu transfer ederken de topa yön verebilen oyuncuları tercih ettik. Takım yapısını kurarken çok ribaund, extra atletler yerine iki tane Avrupa’lı oyuncu, Türk’leri daha iyi bilen, yetenekleriyle maç çeviren isimlerdi. Bununda bir dezavantajı var bu dezavantajı da takım olarak odaklanarak kapatmayı hedefliyoruz.

 

-Banvit ve Karşıyaka gibi bütçeleri arkasına alıp gibi tepeye oynayan bir takım mı olmak istiyorsunuz yoksa orta vadede  genç oyunculara şans verip ligde kalitesini ortaya koyan bir ekip mi?

 

Bizim Pınar Karşıyaka ve Banvit gibi bütçemiz yok, olması da kolay gözükmüyor. Kulübümüzün de bir politikası var, kendi genç oyuncularına ve bünyesine kazandırdığı genç oyunculara şans verip, bunlarla beraber yukarıları hedefleyen bir takım olmak. Bu tabii ki kolay değil, bunu başarmanın bence bir yolu var; Kenan Sipahi gibi alt yapıdan gelip 1-2 yıl oynadıktan sonra direkt fark yaratabilecek oyuncuları yetiştirmek. Benim antrenör olarak bu yıl ki hedefim;  hem ligde hem Eurochallenge’da geçen senenin üzerinde bitirmek.

 

-Erdemir ve Darüşşafaka’da 3 yabancıyla ligde mücadele ettiniz ve play off’u başardınız. Yabancı sınırlaması ve devşirmeler hakkında ne düşünüyorsunuz?

 

Gönül istiyor ki 3 ya da 2 yabancıyla mücadele edelim, Türkler daha çok rol alsın. Ama bunu başarmamız için öncelikle yeterli sayıda kaliteli yerli oyuncuyu yukarıya çıkarmamız gerekiyor. Sadece bunlara bağımlı kalarak sahada 3 yabancıyla oynadığımızda bence bu biraz kaliteyi düşürüyor, çünkü bazı oyuncu grupları bi seviyeye sıkışıp kalıyor. Ne kadar iyisini yapsa da üst seviyeye gidemeyecek, en kötüsünü yapsa da Türk oyuncu sahada olmak zorunda olduğu için tercih edilen olacak. Bu da biraz ilerlemeyi engelliyor tabi. Ben, son yıllarda yeterli sayıda Türk oyuncunun kazandırılamadığını düşünüyorum. Bu biraz Türkleri korumaya aldı gibi, takım içinde ki rekabeti düşürüyor. Devşirmelerin yerine takımlarda 3 yerine 4, 4 yerine 5 yabancının yer almasının daha faydalı olacağına inanıyorum. 2 yıl önce sorsanız kesinlikle 3 yabancı kalsın, Türk oyuncuları oynatalım, ilerletelim derdim. Ama 2 yıldır yaşadıklarımız ve gözlemlediklerimle birlikte; Bizdeki genç oyuncunun orda ki yabancı oyuncuyu geçmek zorunda olduğunu görmesi ve hissetmesi lazım. Çünkü ben nasılsa oynayacağım, kurallardan dolayı tercih edilen olmak zorundayım hissi bizi biraz olumsuz yönde etkiliyor diye düşünüyorum.

 

-2008 yılında Avellino’da Zare Markovski’yle birlikte bir Avrupa deneyiminiz olmuştu, tekrar Avrupa’ya gitmek ister misiniz?

 

Avrupa’da çalışmayı çok isterim, En büyük hayalim Euroleague organizasyonunun bir parçası olmak ve bunu bir Türk takımıyla başarmayı çok istiyorum. Tabii ki kısa vadeli hedeflerimde var, bu yıl Tofaş takımını bu yıl daha iyi bir yere getirebilmek ve Tofaş’ı bir Eurocup takımı yapmak. Almanya, İtalya, İspanya gibi kaliteli bir ligde antrenör olarak çalışabilmeyi çok isterim, ama bunu başarabilmek için ülke olarak hamle yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Yurt dışında ki yabancı antrenör kıstası gerçekten çok güçlü, örneğin Almanya’da antrenörlük yapmak isteseniz bir çok kıstas istiyorlar sizden. Onlar kendi antrenörlerini korumak adına önce onlar tercih edilsin istiyorlar, şimdi bunu aşarken bir Türk olduğunuz için Sırp antrenörden daha dezavantajlı oluyorsunuz, çünkü size olan ön yargı ile bakıyorlar. Ama ben basketbol departmanında çok iyi antrenörler ve oyuncular yetiştirildiğini düşünüyorum, yeter ki bunlar doğru bir planlamayla ön plana çıkartılsın. Özellikle üst seviyede çalışan değerli antrenörlerimiz var;  Ergin Ataman, Oktay Mahmuti, Orhun Ene, Fenerbahçe’yle şampiyonluk yaşayan Ertuğrul Erdoğan, yine genç jenerasyondan gelen bizim gibi bu işi severek yapan insanlar var benim ekibimde çok değerli Murat Yılmaz, Fatih Elbaş gibi çok değerli antrenörler var. Umarım ülke sınırlarını taşıyacak o şansı ve başarıyı elde ederiz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler