B Grubu
TAKIM | ÜLKE |
---|---|
CSKA Moskova | Rusya |
Fenerbahçe Ülker | Türkiye |
Lietuvos Rytas | Litvanya |
VEF Riga | Letonya |
CSKA Moskova
Bildiğimiz üzere CSKA Moskova’nın U-18 takımında oynayan 17 yaşındaki Ruslan Gagloyev, antrenman sırasında hayatını kaybetmişti ve tüm Avrupa basketbolu oynanan maçlarda genç oyuncuyu anmış ve bu trajedi herkesi üzmüştü. Takımın da önemli parçalarından birisi olan Gagloyev’in trajik şekilde hayatını kaybetmesinin takıma nasıl yansıyacağını görmek önemli olacak. Bu ya çok iyi, ya da çok kötü yansıma olur. Genelde ortası olmaz. Gagloyev’i Kiev’deki U-16 Avrupa Şampiyonası’nda canlı izleyen (zaten en fazla da yanlış hatırlamıyorsam Türkiye maçı oynamıştı) birisi de olarak o gün haberi aldığımda hemen notlarımı kurcalayıp, onun hakkında bir şey yazıp yazmadığıma baktım. “Turnuva boyunca fazla oynamadı fakat uzunluğu ve fiziğiyle dikkat çekti. Takipte kalmak gerekli” diye bir not düşmüşüm defterime, maalesef kalamayacağız. Tekrar genç oyuncunun yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyorum.
Takımda öne çıkan oyuncu geçtiğimiz yaz U-16 Avrupa Şampiyonası’nda izlediğimiz 2.03 boyundaki forvet Andrei Lopatin. 3 ve 4 numara pozisyonlarını oynayabilen Lopatin’den Rus devinin beklentisi güvenilir bir power forvete dönmesi. Malum çoğu Rus oyuncu yaşlandı ve artık alttan gelecek oyunculara ihtiyaçları var. Fakat geçen yaz Konya’da gördüğüm kadarıyla pek de iyi jenerasyonlar değil…
Timofey Yakushin‘in şu ana kadar sakatlığından dolayı 1 maça çıkması ise onlar adına kötü. ’97 doğumlu guard, takımın en önemli oyuncularından birisi ve Kaunas’ta takım arkadaşlarına nazaran daha kötü bir formda olabilir. Süre alabilecek mi, onu da gerçi göreceğiz. Yukarıda bahsettiğim gibi Gagloyev’in de trajik bir şekilde vefatıyla, takımdaki yük iyice Lopatin’in ardından diğer uzun Kurbatov’a bindi. 2.08 boyundaki ’97 doğumlu oyuncu, şu ana kadar çıktığı 14 maçta 12.6 sayı ve 8.4 ribaund ortalamalarıyla mücadele etti.
Fenerbahçe Ülker
İstanbul Genç Erkekler Final Grubu’nda şu anda lider ve namağlup olan Fenerbahçe Ülker, koç Metin Ağırbaşoğlu’nun önderliğinde Kaunas’ta Madrid bileti için savaşacaktır. Bence gruplarındaki takımlar hafife alınacak takımlar kesinlikle değil fakat Fenerbahçe Ülker’in yenemeyeceği takımlar da değil. Bence yetenek açısından 3 takımın da önde diyebilirim hatta. Fakat bu formatta hiçbir şey belli olmuyor ve iki günde üç maç oynamak kolay bir şey olmasa gerek. Eğer bu üç maçı kazanırsanız da, son gün final maçı oluyor.
Takımın dış oyuncu olarak lideri ’97 jenerasyonunun da en yetenekli oyuncularından Egehan Arna. İçeride ise ’98 jenerasyonunun en iyi isimlerinden Ömer Faruk Yurtseven gibi artık uluslararası tecrübesi fazlasıyla bulunan, yaz başından beri A Takım’da Zeljko Obradovic gibi bir koçla ve elbette çok önemli oyuncularla çalışıyor. Şüphesiz ki Fenerbahçe Ülker’in hem bu turnuvada, hem de sezonun geri kalanında ileriye gitmesi adına bu ikilinin performansı çok önemli bir faktör. İkisi de iyi günündeyken, yan parçalardan da gelecek destekle bence bu yaş kategorisinde bu takımın yenemeyeceği çok az takım var. Egehan da, Ömer de şu anda Genç Erkekler liginden bir beş yapılacak olsa şüphesiz ki o beşin ana oyuncuları olurlar. İkisi de çok iyi sezon geçiriyorlar.
İlk kez 2012 yılında U-16 Avrupa Şampiyonu olan kadroda gördüğümüz fakat şu ana kadar beklenen gelişmeyi gösteremese de hala çok değerli yetenekleri bulunan Ercan Bayrak (’97), özellikle de Ömer Yurtseven’in yanında savunmada özellikle çember savunmasıyla blok zamanlaması çok iyi olan bir oyuncu. Ömer’in hücumda azami şekilde kullanılacağı düşünülürse, savunmada müthiş dominant ve sert olması beklenemez. O noktada Ercan’ın özellikle de çok iyi olan blok ve çember savunma yeteneğine takımın ihtiyacı var. Keza hücumda da eğer şu ana kadar sezon boyunca yakalayamadığı skor ve elbette dış şut istikrarını yakalarsa, Fenerbahçe Ülker için kesinlikle x-faktör olacaktır.
Elbette Sarı-Lacivertli ekip için iki ’98 doğumlu Doğancan Çelik ve Emir Erol ile birlikte ’97 doğumlular Ayberk Kayalar ve Uğurcan Turunç gibi oyuncuların da katkıları çok önemli. Bu dörtlüden her maç en az iki oyuncu iyi katkı verirse, takımın işi daha kolaylaşacaktır. Bu tarz turnuvalarda yorgunluk ile birlikte rakiplerin de yavaş yavaş çözmesi başlayınca, Egehan ile Ömer’e yardımcı oyuncular gerekecektir. Geçtiğimiz sene Yıldız Erkekler Türkiye Şampiyonası’nda bir yaş küçük olmasına rağmen gösterdiği performansla dikkatleri üzerine çekip, yazın da Fenerbahçe Ülker’e transfer olan Ahmetcan Duran‘ın (’99) da back-up olarak aldığı süreleri nasıl değerlendireceği yine merak edilen konulardan birisi.
Bu tarz turnuvalarda adım adım gitmek çok önemli bir şey. Temsilcimiz için de ilk maç yani ilk adım turnuvanın ilk gününde CSKA Moskova karşısında olacak. Daha sonra ikinci gün sabah 9’da ilk maçta Lietuvos Rytas daha sonra akşam günün kapanış maçında VEF Riga ile çıkacağı maçlar sonucunda, Sarı-Lacivertlilerin son güne kalıp, final maçını oynayıp, oynamayacağı belli olacak. Şimdiden başarılar…
Lietuvos Rytas
Açıkçası ne milli takım seviyesinden, ne de başka bir turnuvadan izlediğim bir oyuncu olmadığı için Lietuvos Rytas takımıyla ilgili çok fazla şey söyleyip, bilmediğim takım ve oyuncular hakkında konuşmak istemeyeceğim. Fakat Litvanya’dan konuştuğum arkadaşlarım, bu gruptan çıkmalarının çok zor olduğunu ve herhangi büyük bir potansiyellerinin de olmadığını söyledi. Elbette turnuvanın Litvanya’da oynanıyor olması ve o ekolün temsilcisi olmalarından dolayı her zaman bir çekinmek gerekir fakat ben burada VEF Riga ile birlikte grubun son 2 sırası için yarışacaklarını ön görüyorum.
VEF Riga
Son dönemlerde ’95 jenerasyonunda 2 NBA potansiyelli uzun (Kristaps Porzingis ve Anjezs Pasecniks) yetiştiren, aynı zamanda diğer jenerasyonlarda da yetenekli oyuncuları bulunan Letonya’nın şu anda en iyi takımı VEF Riga. Keza ’98 jenerasyonunda dikkat çeken iki yetenek Kristers Zoriks ve Rodions Kurucs da Kaunas’ta çoğunluğa göre 1 yaş küçük olmalarına rağmen, takımlarıyla önemli tecrübe yaşayacaklar.
Elbette VEF Riga’da ön plana çıkması ve bahsedilmesi gereken isim Kurucs. Geçtiğimiz yaz kendi ülkesinde düzenlenen Avrupa Şampiyonası’nda takımın final maçı oynamasında 13.4 sayı-5.9 ribaund-1.9 asist-1.4 top çalma gibi ortalamalarla önemli katkısı bulunan ’98 doğumlu oyucu, 2.06 boyunda ve kısa forvet pozisyonunda oynuyor. İyi bir vücut kontrol ve dengesinin yanı sıra, hücumda çembere yaptığı penetrelerle dikkat çekmekte. Bu sene ise VEF Riga’yla bazı maçlara çıksa da, daha çok antrenmanlarda A takımıyla olan genç oyuncu, maçlarını Letonya ikinci liginde oynuyor ve şu anki ortalamaları 12.8 sayı-6.2 ribaund-4.7 asist-2.5 top çalma-1.5 blok şeklinde.
Bu grupta şahsen Kurucs ve Zoriks olağanüstü şeyler yapmazsa, çıkma şanslarının düşük olduğunu düşünüyorum.
Halil Can Pelister – twitter.com/HCanPelister
Eline sağlık çok güzel bir yazi olmuş 🙂
Teşekkür ederim. Beğendiğinize sevindim.