TBL’de Hedefler Şekilleniyor | 19. Hafta Panoraması

beko_261113_4

 

TBL’de 19. hafta bu akşam oynanan Tofaş – Galatasaray LH karşılaşmasıyla sona erdi. Ligin tepesinde de, play-off yarışında da, düşme mücadelesinde de birtakım şekillenmeleri biraz daha belirginleştiren haftanın sonunda Banvit, Gaziantep’te aldığı galibiyetle liderliğini biraz daha perçinledi. Haftanın sonuçları şöyle :

19 week

Lider Banvit, Gaziantep deplasmanında kritik bir galibiyet aldı. En yakın takipçisiyle arasında 3 galibiyet fark olan Banvit, görece olarak kaybedebileceği bir deplasmandan galip ayrıldı. İç sahada bileği kolay kolay büküleceğe benzemeyen Bandırma ekibinin, Avrupa’dan elenmesinin de lige direnç olarak artı olarak yansıyacağını düşünürsek liderliği bırakmaları pek kolay gözükmüyor. Ev sahibi açısından baktığımızda, Barış Ermiş’in gelmesiyle toparlanmış bir görüntüye bürünen Gaziantep ekibi için bunun kayıp hanesine yazılacak bir yenilgi olduğunu söylemeyebiliriz. Ancak ilk yarıda kazanabilecekleri maçlarda aldıkları yenilgileri telafi etmek ve play-off yarışında avantaj sağlayabilmek için bu tarz maçlardan ekstra galibiyet çıkarmalarının elzem olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Banvit’in takipçisi Fenerbahçe Ülker, son sıradaki Aliağa Petkim’i konuk ettiği karşılaşmayı tahmin edildiği gibi rahat kazandı. Sarı-lacivertliler adına rahat geçen maçta yüzleri fazlasıyla güldüren detaylar ; genç oyuncular Berk Uğurlu ve Metecan’ın fazlasıyla süre alıp çok net katkı vermeleri ve Oğuz Savaş’ın parkelere dönüşü oldu. Kenan Sipahi’yi sezon sonuna kadar kullanamayacağını öğrenen ve kadroya Pierre Jackson’ı katan Fenerbahçe Ülker, skorer oyuncunun çabuk adapte olması halinde kısa vadede vitesi arttırması mümkün görünüyor. Lig özelinde baktığımızda da 3 hafta sonra iç sahada oynanacak olan ve play-off için ciddi derecede mesaj niteliği taşıyacak Banvit maçı öncesi, Tofaş (iç saha) ve Telekom (deplasman) maçlarını kayıpsız geçmesi fazlasıyla muhtemel. İzmir ekibinde ise görüntü pek iç açıcı değil. Kadroya katılan Kevin Anderson & Dragan Labovic ikilisine baktığımızda Labovic anında katkı verdi ancak Kevin Anderson şimdiye dek pek ümit ışığı veremedi. Aliağa adına bunun uyum süreciyle bağlantılı olduğunu ummaktan başka şans yok, çünkü vakitleri çok daraldı ve tünelin ucundaki ışığın yoğunluğu giderek azalmaya başladı. Anderson’dan gelecek katkıya aşırı derecede ihtiyaçları var, yoksa birkaç hafta önceden düşmeyi garantileyebilirler.

J metecan birsen

Metecan Birsen 32 Dakika Süre Alıp 12 Sayı,6 Ribaund,3 Asist,1 Top Çalma ile oynadı

Anadolu Efes, sahasında Trabzonspor MP’yi konuk etti. Efes her ne kadar favori olsa da Trabzonspor’un yükselen formu göz önüne alındığında biraz daha dişli bir maç bekleniyordu. Fakat savunmasını bir türlü oturtamayan Trabzonspor 91 sayıya izin verince Anadolu Efes rahat bir galibiyet almış oldu. Efes açısından görüntü sezon ilerledikçe biraz daha ümit verici olmaya devam ediyor. Önce Galatasaray’ı lig ve kupada kısa süre içinde iki kez mağlup ettiler. Kupa finalinde kaybettikleri Karşıyaka’dan da çıkmanın pek kolay olmadığı İzmir deplasmanındaki galibiyetle rövanşı aldılar. Bugün Galatasaray’ın yenilmesi Efes’i üçüncü sıraya çıkarttı. Üstteki dörtlüye baktığımızda hala sezon sonu için Banvit, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın bir adım arkasında kalmaları muhtemel görünüyor ama en azından Efes’in bir kimlik edinmeye başladığını ve kolay teslim olmayacağını görebiliriz. Trabzonspor MP için bu yenilgi çok karamsar bir hava yaratmayı gerektirmiyor ancak yine de daha net bir duruş gösterebilirlerdi. Yine de asıl hedef maçları bu hafta iç sahada oynayacakları Beşiktaş IF maçı olacak ve kazanmaları halinde play-off yarışında yer aldıklarını yüksek sesle söyleyebilirler. Düşme hattından galibiyet olarak çok uzaklaşamasalar da oyun olarak artık orayı aştıklarını net olarak söyleyebiliriz.

Haftanın en kritik ve zorlu maçlarından birisi Bursa’da oynandı. İstikrarsız performans sergileyen ve kağıt üzerinde kazanması gereken çok maç kaybeden Tofaş, Fenerbahçe ve Beşiktaş’tan sonra bir başka büyüğü, Galatasaray’ı da mağlup ederek, aslında sahip olduğu kapasitenin gösterdiğinden daha fazla olduğunu bir kez daha kanıtladı. Tofaş kadro olarak play-off’a girmeyi fazlasıyla hakediyor, ancak oyun olarak bir istikrar yakalamaları kesinlikle şart. Sahasında üç büyüğü mağlup eden bir takımın, iç sahada oynadığı Mersin BŞB gibi, deplasmanda oynadığı Konya Selçuk Üniversitesi gibi maçları da kazanması gerekir ki o galibiyetlerin anlamı daha büyük olsun. Alınan bu önemli galibiyet Tofaş’a nefes aldırsa da, TED Kolejliler, Beşiktaş IF ve arkadan gelen Royal Halı Gaziantep ile Trabzonspor MP gibi takımları geride bırakmak için Tofaş’ın geriye kalan sezonda en fazla ihtiyaç duyacağı şey istikrar olacak. Galatasaray LH’a baktığımız zaman, Tofaş’ın sertliğiyle başa çıkacak dinçliğe pek sahipmiş gibi gözükmediler. Sezon ilerledikçe eksiklere olan ihtiyaçları biraz daha belirginleşiyor. Pota altı oyuncularının Tofaş uzunlarına karşı çok zorlanması da yine Ergin Ataman’ın ”takviye yapabiliriz” açıklamasını akıllara getirdi. Sonuç olarak Arroyo’nun bu kadar kötü olduğu bir günde Galatasaray için normal gözüken ama bir o kadar da sezon sonunda dezavantaj yaratabilecek bir mağlubiyet, çabuk vites arttırıp ikinci sıra için azalan şanslarını zorlamaları gerekiyor.. Çünkü Galatasaray’ın üçüncü veya dördüncü sıraya razı olup ev sahibi avantajını rakibine vereceği bir Banvit ya da Fenerbahçe eşleşmesinin baş ağrıtıcı olması fazlasıyla mümkün.

19. haftanın en ilginç maçı Akatlar’da oynandı. Beşiktaş, maç boyunca geride olduğu karşılaşmada Muratcan’ın son saniyede bulduğu serbest atış isabetiyle ilk kez öne geçti ve bu Beşiktaş’a maçı kazandıran sayı oldu. Karşıyaka ise bu yenilgiyle mağlubiyet serisini 3 maça çıkarttı ve Uşak Sportif’in bir galibiyet altında 6. sırada yer edindi. Maçın başlamasıyla birlikte sahada, belki Zaragoza galibiyetiyle Eurocup’ta turun geçilmesinin de oluşturduğu rehavetin etkisiyle maça hiç konsantre gözükmeyen bir Beşiktaş vardı. Karşıyaka da bundan faydalandı ve ilk yarı sonundaki görüntü rahat bir Karşıyaka galibiyetinin yolda olduğu şeklindeydi. Fakat Zaragoza’da Beşiktaş’a turu getiren Lofton, burada da söyleyecek bir sözü olduğunu gösterince görüntü değişti ve Beşiktaş kendisi için çok önemli bir galibiyete uzandı. Beşiktaş’ın özellikle iç saha maçlarında kayba tahammülü yok ve 40 dakikanın geride götürüldüğü bir maçtan çıkan galibiyet Beşiktaş’a direnç katması açısından da çok değerli oldu. Beşiktaş 8’den de olsa kendisini bir şekilde play-off’a atacak havası vermeye başladı ama yine de play-off yarışı yaptıkları rakipleri Tofaş, Gaziantep ve Uşak Sportif gibi takımlarla içerde oynayacakları maçları mutlaka kazanmak zorundalar.Kupa şampiyonu Karşıyaka ise elindeki maçı hediye ederek art arda üçüncü mağlubiyetini almış oldu. Karşıyaka kupayı alarak çok büyük bir iş yaptı ancak toparlanıp 5. sıradaki yerlerini geri almalılar. Çünkü Efes’in dördüncülüğü ve Banvit’in liderliğinin olası olduğunu düşünürsek bu yol onlar için daha ümit verici olur gibi gözüküyor. Bu hafta Aliağa’yı konuk edecekleri maç onlara yeniden ritm kazanmaları için yardımcı olacaktır.

lofton

 

Chris Lofton Zaragoza maçından sonra Karşıyaka maçının da kahramanı oldu.

Uşak Sportif, Mersin deplasmanından da mutlu döndü. Son çeyrekteki oynuyla galibiyete uzanan Uşak’ta Justin Carter alışıldık performanslarından birini sergiledi. Uşak Sportif’e baktığımızda, ligdeki ilk sezonunu yaşayan bir takım için her şeyin olabildiğince mükemmel gittiğini söylemek yanlış olmaz. Ligde ilk defa yer alan bir takımın ilk sezonunda lige tutunması yeterince başarı sayılabilecekken, Uşak bununla yetinmedi ve Karşıyaka’yı da geride bırakarak 5. sıraya yerleşti. 4. sıradaki Galatasaray’la arasında sadece 1 galibiyet bulunan Uşak pek geri adım atacağa benzemiyor. Sezon başı “8’den play-off’a girer mi acaba” diye düşünüp bunun kolay olmayacağı yorumunu yaptığımız Aşigolar’ın, bu hafta konuk edecekleri Anadolu Efes’e karşı işleri pek kolay olmayacak ama o galibiyeti de alabilirlerse 5 veya 6. sıradan play-off’a girme yolunda çok önemli bir adım atmış olacaklar. Seyircisiyle birlikte bir hayli istekli oynayacakları kesin, şimdiden haftanın en merakla beklenen maçlarından birisi olduğunu söylemek yanlış olmaz. Ev sahibi Mersin BŞB’ye baktığımızda ise, iç sahada aldıkları bu yenilgiler devam ederse onların düşme korkusu da pek sona ereceğe benzemiyor. Mersin BŞB kaliteli yabancılara sahip ancak devamlılık konusundaki problemi sezon başından beri aşamadıkları da gerçek. Düşme hattında kalmaları beklenebilir ama Tofaş deplasmanında aldıkları galibiyet ve o tarz maçlarda galibiyet alma potansiyelleri onların düşme hattındaki diğer takımlardan bir adım önde olmalarını sağlıyor.

Olin Edirne sahasında TED Kolejliler’e farklı mağlup oldu. TED Kolejliler son haftalarda lig & Avrupa dengesini pek iyi sağlayamayıp istikrarsız sonuçlar almaya başlamıştı ancak zor geçmesi muhtemel bir Edirne deplasmanını farklı kazanmaları onlara nefes aldırdı. Muhammed Baygül’ün katkısının değeri istatistik kağıdında yazandan da fazla, çünkü TED için Türk oyuncularının yapacağı katkı fazlasıyla önemli. Avrupa’da tüm yabancılarını sahaya sürüp daha akıcı oynayabilen TED, ligde mecburen Türk oyuncularına daha fazla ihtiyaç duyuyor. Muhammed’in yaptığı katkıyı lig sonuna kadar Türk oyuncularından alabilmek TED’in play-off yolunda kilit noktası gibi duruyor. Kısıtlı kadrosuyla çok iyi işler yapan Olin Edirne’ye baktığımızda, bu maçı kazansalar da aşırı derecede şaşırtıcı bir sonuç olmazdı. Yedikleri fark da şaşırtıcı değil. Bu kimlikleriyle ligin en ilginç takımlarından biri oldukları gerçek ve düşme mücadelesinde Konya Selçuk Üniversitesi ile yapacakları mücadele son haftaya kadar sürecek gibi gözüküyor. Cem Akdağ ve Darius Washington faktörü göz önüne alındığında bir adım önde oldukları söylenebilir, ama özellikle iç sahada kolay pes etmemeleri şart.
Telekom, sahasında ağırladığı Konya Selçuk Üniversitesi önünde önemli bir galibiyet aldı. Maçı kaybetmeleri halinde sonuncu Aliağa’nın üzerinde aynı galibiyet sayısıyla sıralanan 4 takım olacak ve bunlardan biri Telekom olacaktı ancak Telekom aldığı galibiyetle buna izin vermedi. Tabi Telekom her ne kadar fazlasıyla eleştirilecek taraflara sahip olsa da düşme konusunda bir korku yaşamasını beklemek abartı olur. Yine de bunu sahada aldıkları sonuçla göstermeleri de onlar açısından artı oldu. Telekom’un hedefi seri galibiyetler alıp play-off yarışında yer bulmak olmalı ancak lige şu an baktığımızda son haftaların en hedefsiz takımı olup ligi 11-12 gibi bir sırada bitirecek gibi gözüküyorlar. Telekom ligde takım kalitesi olarak öyle bir arada kalmış gözüküyor ki ; ne düşme potasında, ne de play-off yarışında olmaları pek mümkün gözükmüyor. Ankara’da kaybeden Konya’ya baktığımızda, deplasmanda alınması gereken 1 ya da 2 galibiyete ihtiyaçları var. Telekom maçı onlar için bu galibiyetlerden biri olabilirdi, iç sahada ayakta kalıp deplasmanda hedef maç seçmek zorundalar. Düşseler bile iyi bir iş çıkartacaklarını şimdiden ispat eden Konya ekibi, muhtemelen kolay kolay da teslim olmayacak.

 Puan Durumu

TBL 19

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler