Eurocup yarı finalleri bugün Kazan ve Bandırma’da oynanacak 2 maçla start alıyor. Elbette bizi en çok ilgilendiren maç Bandırma’da temsilcimiz Banvit ile Rus ekibi Khimki arasında saat 20:45’te başlayacak. Karşılaşma NTV Spor’dan naklen yayınlanacak.
Sezon başından bu yana Khimki, Eurocup’ın en büyük favorilerinden bir tanesi ve kesinlikle kadro kalitesi bakımından Euroleague seviyesinde bir takım. Her ne kadar sezon içerisinde büyük ümitlerle transfer ettikleri Joffrey Lauvergne’i karşılıklı anlaşarak Denver Nuggets’a yollasalar da, o pozisyonu Victor Claver’le doldurdular. Ancak şanssızlıkları ise NBA patentli Claver’in transfer olduğu zaman, Eurocup’a oyuncu kaydetme süresi sona ermişti. VTB Ligi’nde kullanabildikleri İspanyol forvetten Eurocup’ta faydalanamayan Rus temsilcisinde yine de kadro kalitesi oldukça yüksek ve Lauvergne sonrası da orayı bir şekilde Honeycutt&Davis ikilisiyle kapattılar. Ancak pota altında çok derin bir rotasyona sahip oldukları söylenemez. Honeycutt&Davis ikilisiyle birlikte koç Kurtinaitis’in en güvendiği ve genellikle kenardan oyuna dahil ettiği James Augustine, dar uzun rotasyonunda önemli katkı verebilecek, tecrübeli bir oyuncu. 2012-13 sezonundan bu yana Khimki forması giymekte ve Kurtinaitis’in Lauvergne’i kaybetmesi, yeni transfer Claver’i kadroya alamamasıyla birlikte dar uzun rotasyonunda güvendiği, kenardan gelip katkı yapmasını beklediği bir oyuncu. Davis sert ve fiziksel oyunuyla bize çok sıkıntı yaratabilecek bir 5 numara. Sezon başında Banvit’in kadro yapılanmasında gerçek bir 5 numara kadroya katılmamasının sıkıntılarından bahsetmiştim. Bu seride umarım bu sıkıntıyı fazla görmeyiz çünkü Davis’le fiziksel olarak eşleşebilecek bir oyuncuya sahip değiliz. İki yabancı uzunumuz da (Veremeenko & Dragicevic) daha çok 4’ten bozma 5 diyebileceğimiz tarzda pivotlar. Özellikle de post savunmasında Davis’i ben savunabilecek bir oyuncuya sahip olduğumuzu düşünmüyorum. Khimki’de elbette olabildiğince post’ta topu Davis’le buluşturup, aynı zamanda da iki yaratıcı kısası Rice ve Koponen ile birlikte de Davis’e pozisyon hazırlamaya, özellikle de ikili oyunlarla çalışacaktır.
Geçtiğimiz sezon Maccabi Tel-Aviv ile Euroleague’de mucizevi bir şampiyonluk yaşayan ve Final Four’da gösterdiği inanılmaz performansla dikkatleri üzerine çeken Tyrese Rice, bu takımın da elbette en önemli silahlarından birisi. Herkes onun Euroleague’de oynayan bir takımda devam etmesini beklerken, Amerikalı oyuncu kendisine Khimki’den gelen astronomik kontratı (yaklaşık olarak 3 sene için 5.2 milyon dolar) kabul etti. Geçtiğimiz sene maddi problemler yaşayan ve bütçesinde yarı yarıya kesinti yaşayan Khimki’nin Rice’a teklifi bir anlamda, “bizi yeniden Euroleague seviyesine taşı, orada da liderimiz ol” tarzındaydı. Rice gününde olduğu zaman gerçekten savunulması çok zor bir isim ve özellikle de geçtiğimiz Final Four’da da gördüğümüz gibi “clutch” anları çok iyi oynayabilen bir isim. Bu sene de yine CSKA Moskova maçında bulduğu üç sayılık basketle VTB Ligi’nde takımını galibiyete taşıyan Amerikalı guard, pozisyonunda Avrupa’da hücum ve skor üretme anlamında (özellikle de 1’e 1) en iyi oyunculardan birisi.
Aslında oynanacak 2 maç, Banvit’te E.J. Rowland için de çok iyi bir test olacak. Karşısında geçtiğimiz sezonunun Euroleague şampiyou ve Final Four’un MVP’si ve “Amerikalı guard” olarak Avrupa’nın belkide en iyisi olan bir oyuncu olacak. Hem savunmada, hem de hücumda Rice’a karşı nasıl bir performans göstereceği hem Banvit açısından, hem de kendisi açısından çok önemli. Sezon sonunda kontratı sona erecek olan Rowland’ı eminim ki birçok Euroleague takımı yakından takip ediyordur. Geçtiğimiz sezon Dimitris Itoudis’in koçluğunda müthiş bir sezon geçiren Banvit’in en önemli silahlarından birisiydi. Bu sezon Lukic ile pek yıldızları barışmamıştı ve açıkçası Sırp koç ondan Itoudis’in aldığı verimliliği alamamıştı. Geçen sezon şut verimliliği %64 olan Rowland’ın bu sezonki şut verimliliği %50.
Khimki’de Rice ile birlikte akla gelen ikinci ve takımın en önemli dış silahlarından birisi de elbette Petteri Koponen. Rusya’da Khimki organizasyonuyla artık 3. Sezonunu geçiren Fin oyuncu, bu seviyelerde tecrübeli ve Khimki takımını & koç Kurtinaitis’i en iyi tanıyanlardan birisi. Geçtiğimiz günlerde de Khimki, Koponen ile sezon sonunda bitecek olan sözleşmesini 2 yıl daha uzattıklarını duyurdu. Elbette bu kontratın içerisinde bu yaz da dahil olmak üzere NBA çıkışları bulunmakta ancak bir anlamda Avrupa’da kalırsa Koponen’in yaklaşık 2 yıl daha kalacağı takım Khimki olacak. Kurtinaitis’in de sene başında yaptığım röportajda belirttiği gibi Fin yıldızı CSKA Moskova da dahil olmak üzere birçok Euroleague ekibi istiyordu. Koponen, Rice ile birlikte oynadığı zaman daha çok skor ve dış şut sokma anlamında Khimki’ye katkı veriyor fakat ikisi birlikte oynadığında parkede Khimki’nin hem kendis skorunu-şutunu yaratabilen, hem de takım arkadaşlarına servis yapabilen-pozisyon hazırlayan iki çok kaliteli, Eurocup seviyesi üzerinde oyuncusu oluyor. Banvit’te Koponen’i savunma görevi büyük ihtimalle Keith Simmons da olacaktır ve Simmons, verimlilik ile savunma anlamında Banvit’in en önemli silahı. Koponen, koç Kurtinaitis’in takımda en çok tanıdığı ve güvendiği isim olarak göze çarpıyor. Süre dağılımına da baktığımız zaman zaten Koponen, Kurtinaitis’in takımın hem VTB Ligi’nde (maç başına 27:10 dk), hem de Eurocup’ta (27:31 dk) Rice ile birlikte en çok süre verdiği oyuncuların başında geliyor.
Maçın kritik eşleşmeleri yukarıda da bahsettiğim gibi bence her iki alanda Tyrese Rice & E.J. Rowland ve elbette Petteri Koponen ile muhtemel Keith Simmons eşleşmesi olacak. Simmons’ın Koponen’i yıpratması ve iyi savunması, Mejia’nın da hücumdaki meziyetlerini sergilemesine yardımcı olacaktır. Bence Rowland, Simmons ve Mejia üçlüsü Banvit açısından bu seride çok önemli. Rowland’ın her iki alanda etkili, Simmons’ın en azından en iyi yaptığı iş olan savunma ve Mejia’nın da hücuma getireceği çok yönlü, skorer oyununa oldukça ihtiyacımız var. Bununla beraber pota altında da elbette her ne kadar özellikle de Davis’e karşı bir fiziksel avantajımız da olsa, yardım savunmasıyla ve gayretle ondan yana da büyük bir problem yaşamayacağımızı düşünüyorum. Başarılar Banvit!