Editör: Büşra Sanay
Blok zincir ve kripto paraların NBA’deki muhtemel kullanım alanları
2021’de birçok insan kripto paralar ile tanıştı ve bir şekilde blok zincir teknolojisinin kullanım alanlarını günlük hayatında görmeye başladı. Spor endüstrisi de bu alanlardan biri. Ancak şimdilik daha çok futbol takımlarının bu alanda çalışmalarını görüyoruz. Fan tokenler bunlardan en popüler olanları. Ancak blok zincirin spor ve tabii ki bizim odağımız olan NBA’e katabileceği çok şey var.
Birçok futbol takımının fan tokenine öncülüke eden socios.com ve Chiliz projesi, son zamanlarda Los Angeles Lakers, LA Clippers, Chicago Bulls gibi birçok NBA takımı ile partnerlik anlaşması yaptı. Bu bizlere şimdiden NBA’in de socios.com ve Chiliz ile fan token sektörüne girebileceğini gösteriyor.
Fan tokenleri
Peki bu fan tokenler ile ne yapılabilir, takımlara nasıl katkıları olur? Öncelikle tüm bunları açıklarken fikirlerin, olası regülasyonlarla gelebilecek kısıtlamaların göz ardı edilerek üretildiğini belirtmek gerek. Fan tokenler halihazırda “utility token” olarak kullanılıyor. Bu terimden kasıt, tokenlerin belirli bir hizmete erişim için kullanılan tokenler olduğudur.
Fan tokenleri tutan kullanıcılar maç günü sahaya inebilmek, stadyum turuna katılmak, takım veya kulüp yetkilileri ile görüşebilmek, hediyeler kazanmak gibi haklara sahip oluyor. Takım iyi giderken tıpkı bir hisse senedi gibi değerlenen fan tokenler, takımına güvenen taraftarlar için halihazırda iyi bir yatırım aracı olması ile de ilgi çekiyor.
Ancak bunların çok daha ötesine de gidebiliriz. Örneğin takımlar mağazalarındaki ürünlerini, maç biletlerini, hatta NBA Leauge Pass üyeliklerini bu tokenlerle satabilir. Bahis platformları ile entegrasyon sağlanıp fan tokenler ile bahis oynanabilir. Ancak tabii bunun için henüz tüm sağlıklı koşullar oluşmuş değil.
Fan tokenlerin çoğunun ethereum blok zinciri üzerinde olduğunu düşünürsek hız ve yüksek işlem ücretleri gibi problemler çıksa da en azından şimdilik alternatif bir ödeme sistemi olarak yer alabilir. Burada bir başka sorun ise fan tokenlerin yüksek volatilitesi nedeniyle kulüplerin bu alışverişlere soğuk bakabilecek olması. Ancak şimdilik olası getirilere ve kullanım alanlarına odaklanalım.
DAO
Bu konuda belki de en heyecan verici ancak şimdilik ütopik olan fikir, NBA takımlarının DAO’lar (Merkezi Olmayan Otonom Organizasyon) olarak yönetilmesi. DAO’ları basitçe merkezsiz ve patronsuz şirketler, NBA’de ise takımlar olarak düşünebilirsiniz. Bu noktada kararlar, DAO’nun tokenine sahip olan insanların vereceği oylar ile alınıyor. Yani siz de takımınızın tokenini alıp, takımın geleceği ile alakalı kararlarda oy kullanabilirsiniz.
Şu an fan token sahiplerine oylama yaptırarak bazı basit kararları alan takım örnekleri var ancak bunlara DAO demek pek doğru olmaz. Bir NBA takımının önemli kararlarında taraftarın direkt olarak söz sahibi olması şimdilik çılgınca. Örneğin bir takası taraftarlara sormak gibi bir şey pek söz konusu olamaz.
Pek tabii DAO’larda da tüm kararların token sahiplerine sorulması gibi bir zorunluluk yok. Saha zemini veya forma dizaynının seçilmesi, maçta dağıtılacak tişörtlerin seçimi gibi basit konulardan başlayıp zamanla taraftarın etkisini arttırarak NBA takımlarını taraftarın ciddi söz sahibi olduğu bir DAO benzeri yapıya sokmak şimdilik heyecan verici bir hayal.
Olası NFT fikirleri
Blok zincirle alakalı en popüler konulardan biri de NFT. Hacmi giderek büyüyen bu sektöre henüz spor dünyası yeterince entegre olabilmiş değil. NBA’de Steph Curry gibi oyuncuların ünlü koleksiyonlardan NFT alıp Twitter’da profil fotoğrafı yaptığına şahit olduk ancak NFT’ler bize fotoğraflardan çok daha fazlasını vadediyor. Örneğin oyuncuların, yöneticilerin sözleşmeleri NFT’leştirilebilir.
Bu sayede son dakikaya kalan takaslarda evrak işleri ile uğraşarak vakit kaybetmez takımlar. Hatta emekli olduklarında ise bu sözleşmeler artık sembolik bir hale büründürülüp satılabilir. Örneğin Kobe Bryant’ın Lakers ile ilk sözleşmesi bir NFT olsaydı muhtemelen bugün oldukça yüksek fiyatlardan alıcı bulacaktı. Bunlar blok zincir ile NBA’deki finansal döngüyü verimli kılmak için akla gelen ve henüz görmemiz zor olan fikirler.
Öte yandan yakın zamanda uygulanması mümkün ve takımlara ciddi mali getiri sağlayabilecek fırsatlar da var. Örneğin takımlar medyanın elinde bulunmayan bazı takım içi bazı fotoğraf, video veya ses kayıtlarını NFT’leştirip satışa çıkarabilir. Michael Jordan’lı efsanevi Bulls takımını anlatan The Last Dance belgeselinde daha önce yayınlanmamış bazı takım içi videolar oldukça ilgi çekmişti. Bu tarz içeriklerin NFT’lerinin de ciddi fiyatlara ulaşması mümkün.
Bir başka uygulanabilecek fikir ise Bored Ape Yacht Club veya Crypto Punk’lar gibi takımların da sınırlı sayıda NFT’lerle oluşturacağı koleksiyonlar çıkarması olabilir. Bunlar oyuncu kartlarına benzer şekilde olabileceği gibi oyuncular karikatürize edilerek, üzerlerine çeşitli aksesuarlar çizilerek de oluşturulabilir.
Tüm bunlar yaygın bir gelenek haline gelirse özellikle efsanevi takımların efsanevi oyuncularının ilgi görmesi muhtemel. Örneğin Spurs tarafından oluşturulacak bir koleksiyonda sadece bir adet 2003 Tim Duncan NFT’si olursa bu NFT oldukça nadir olması sebebiyle yüksek fiyatlı olabilir. Ayrıca bu NFT’yi satın alan taraftar ilerleyen yıllarda ne kadar eski bir taraftar olduğunu gösterebilir.
Günümüzde bazı ünlülerin çıkarttığı NFT’lere benzer olarak NFT sahiplerine birtakım fiziksel imkanlar da sağlanabilir. Forma imzalatma, oyuncularla birebir konuşabilme, saha gezisi gibi birçok avantaj NFT sahiplerine vadedilebilir. Koleksiyonların dışında bilet gibi aklınıza gelebilecek her türlü öğenin NFT’leştirilerek satılması da bir opsiyon olabilir. Yapılabilecek şeyler sadece hayal gücümüz ile sınırlı.
Metaverse ve sanal evrenler
Bir başka trend konu olan metaverse’ün NBA’de kullanımı da mümkün. Takımlar kendi sanal evrenlerini yaratıp içerisini dilediği gibi dizayn edebilir. Örneğin stadyumların birebir kopyası konup etrafını takım mağazaları ile doldurarak taraftarlara güzel bir alışveriş ve birbirleri ile sosyalleşme imkanı sağlanabilir. Taraftarlar metaverse’de NFT olarak satın alacakları formalar, ayakkabılar ile gezebilir. Mağazalardaki itemler ise yine fan tokenler ile satılabilir. Az önce bahsettiğimiz NFT’ler de metaverse’de bir mağazada sergilenerek satılabilir.
Metaverse’e ilgiyi çekmek için ise oyuncular, yöneticiler zaman zaman buralara ziyarette bulunabilir. Ayrıca metaverse içinde verilecek reklamlar ise takımlar için olası bir gelir kapısı daha. Tüm bunlarda maksimum gerçekliği sağlamak adına VR gözlüklerin kullanılması daha makul ancak VR gözlüklerin de uzun süren kullanım sonrası baş dönmesi, mide bulantısı gibi sorunlara yol açtığı için henüz tatmin edici bir metaverse deneyimi için de zamana ihtiyacımız olacak gibi.
Blok zincirin kripto paralar, NFT’ler, metaverse gibi popüler konular dışında da kullanım alanları var. Tedarik zinciri ve veri depolama bunlardan bazıları. Takımlar bu konularda da ihtiyaç duyulması takdirde blok zinciri kullanabilir. Bu sayede merkeziyetsiz, şeffaf ve daha güvenli yapılara sahip olabilirler. Bu konuyla alakalı da verimlilik konusunda bazı soru işaretleri oluşabilecek olsa da blok zincir teknolojisinin çok hızlı geliştiğini ve ölçeklenebilirlik konusunda ciddi adımların yakın olduğunu düşünürsek birkaç yıl içinde çok daha verimli sistemler görebileceğiz.