Avrupa Basketbol Ligleri Birliği (ULEB) Başkanı Tomas Van Den Spiegel, The Athletic’te Mark Chapman ve Matt Slater’ın sunduğu spor podcast’ine katıldı.
Avrupa Ligler Birliği Başkanı Lars-Christer Olsson’ın da katıldığı yayında Avrupa Süper Ligi girişimi ve kapalı liglerin Avrupa spor modeline verdiği zararlar konu edinildi.
Tomas Van Den Spiegel, EuroLeague organizasyonun zaten kapalı bir lig haline geldiğini belirtirken şöyle konuştu: “2016’dan beri EuroLeague gerçek bir kapalı lig. Ligdeki her konuya, uzun vadeli lisansa sahip olan 11 takım ve hissedarlar karar verir halde. Benim temsil ettiğim yerel ligler ise temelde aslında engellenmiş durumda ve takımların ulusal liglerdeki performansları uluslararası organizasyonlara katılımını etkilemez halde. Bir takımın EuroLeague’e yerel ligdeki performansıyla katılması açıkça imkansız oldu. EuroLeague’de şampiyon olmak için tonla para akıtacak bir yatırımcınız olsa bile, uzun vadeli lisanslara sahip olmadığınız için lige katılmanız neredeyse imkansız.”
EuroLeague’in yerel liglerle uyum içinde olmayarak onları olumsuz etkilediğini ifade eden Van Den Spiegel, “Kulüpler halen yerel liglerinde ve aynı zamanda EuroLeague’de mücadele ederek birçok uyuşmazlığa sebebiyet veriyor. Bu kulüpler önemli markalar ve onların düşüncelerini hesaba katmadan iş yapamazsınız. Ancak onların son zamanlardaki önceliği EuroLeague oldu. Takvim oluştururken hafta sonlarını yerel ligler için korumamız lazımdı. Bu mesele yerel liglerin sponsorlukları ve yerel televizyon anlaşmalarını da etkiliyor çünkü yayıncı kuruluşlar EuroLeague’e daha çok ilgi gösteriyor. Kapalı ligle yerel ligler arasında bir dayanışma olgusu söz konusu değil. Bunun etkilerini de altyapı seviyelerinde görebiliyoruz. Öte yandan EuroLeague de şu anda istediği kârı elde edemiyor ancak yerel liglerin ekonomisini etkilemeye halen devam ediyor.”
Van Den Spiegel, 2001 yılında kurulan EuroLeague’in kurucu üyelerinden olan ULEB’in günümüzde turnuvayla bağlantısı olmadığını söylerken EuroLeague’i Avrupa Komisyonu’na şikayet ettiklerini söyledi: “Avrupa Komisyonu’na EuroLeague için şikayette bulunduk. Ligler bu etkileri hissediyor ve biz de EuroLeague’in ligleri nasıl etkilediğini anlatmaya çalışıyoruz. Avrupa Komisyonu, finansal kazancın ötesindeki belirli parametreleri gözetmekte ve Avrupa spor modelini koruyan organdır. Avrupa Komisyonu normalde bizim gitmek istediğimiz bir yer değildi. Tüm paydaşlarımızla masaya oturup bunu çözmek isterdik ancak sesinizi duyurmak ve durumdan memnun olmadığınızı belli etmek istiyorsanız bir noktada tüm sporlarda bir komisyona ihtiyaç duyulur. Bir noktada, bu komisyonun tüm sporlar için örnek teşkil ettiği bir vaka olması gerekecek. Bu vakanın oluşmasında basketbol kullanılırsa, söylediklerimize gerçekten inandığımız için bundan mutlu oluruz.”
Avrupa spor modelindeki kazançlara dair konuşan Van Den Spiegel, “Finansal kazanç veya sporun gelişmesinin karşıtı değiliz. Ancak görmemiz gereken şey şu ki spor sadece üst düzey kulüplerin varlığıyla oluşmuyor. Özellikle Avrupa’da alt sıralardaki kulüplerin zarar görebilecekleri bir piramit var. Basketbolda sıkça ABD ile kıyaslanıyoruz ancak Amerika’dan tamamen farklı bir altyapı sistemine sahibiz. Ayrıca orada bir ülke için tek bir profesyonel ligden bahsediyoruz. Bu durum gerektiğinde kuralların değiştirilmesini bile kolaylaştırır. EuroLeague’in Avrupalı sahipleri NBA modelini inceliyor ve Avrupa’da buna ihtiyaç duyduğumuzu düşünüyor. İşte EuroLeague’i futboldaki Süper Lig’e bağlayan şey bu. Sahiplerin ABD modelini takip etmek istemesi. En iyi oyuncularımızı ön plana çıkarmak istiyoruz ancak düşük seviyelerde kalanlara da saygı duyarak basketbolu altyapıdan desteklemeliyiz. Basketbolda hedef finansal pastayı büyütmek olmalı ancak şu an görünüşe göre aynı seviyede devam ediyor. Burada olan sadece büyük kulüplerin büyük dilimler almasını sağlarken diğerlerinin daha az almasını sağlıyor. Hedef pastayı büyütüp, herkesin daha çok katkı almasını sağlamak olmalı.” ifadelerini kullandı.
EuroLeague kulüplerinin yerel liglerden ayrılmasının mümkün olmadığını söyleyen Van Den Spiegel sözlerini şöyle tamamladı: “Maccabi Tel Aviv gibi bazı takımlar iki farklı takımla sahaya çıkıyorlar. Biliyorlar ki sene sonunda ligi zaten domine edecekler. Liglere sonradan katılıp sadece playoff’larda yer almayı talep eden takımlar oldu. Yerel liglerinden ayrılmaya yetecek cesaretleri yok. Yerel piyasalarına ve taraftarlarına bunu anlatamayacaklarını biliyorlar. Davalarımızın nerede buluştuğunu ve aynı noktada buluşmak için farklı sporlarla konuştuk. Spor için en iyisini istiyoruz ve inancımıza göre ulusal ligler bunun ayrılmaz bir parçası. Süper Lig konsepti masaya gelmeye devam edecek, ancak uluslararası kulüp müsabakalarına, ulusal liglere ve milli takım müsabakalarına saygı duyan entegre bir model bulmamız gerekiyor. Üçünün de bir arada yaşaması için yer var, sadece doğru modeli bulmamız gerekiyor.”