Alman Kamu Yayıncılık Kurumu (ARD) tarafından düzenlenen ARD Spor Forumu’nun konuklarından biri (FIBA) Avrupa İcra Direktörü Kamil Novak idi. Novak, FIBA ile EuroLeague Basketbol arasında ayrılıklara dair açıklamalarda bulundu.
Geçtiğimiz hafta düzenlenen etkinlikte söz alan ve Avrupa basketbolunun son üç yılına damgasını vuran FIBA-EuroLeague anlaşmazlıklarına açıklık getiren Kamil Novak sözlerini şöyle sürdürdü:
ECA organizasyonunun iki turnuvası var: en iyi takımlarla düzenlenen EuroLeague ve ardından takımların seçilerek oynadıkları EuroCup. FIBA/FIBA Avrupa’nın da iki turnuvası var: üç yıl önce başladığımız Basketbol Şampiyonlar Ligi ve FIBA Avrupa Kupası. Yani dört turnuva var. Bu kesinlikle çok fazla ve bence herkes buna katılıyor. Belli kulüpler ECA ile kalmaya karar verdikten sonra, ECA’ya birçok öneride bulunduk. Birlikte bir çözüm bulmayı önerdik. Onlara üst düzey kulüplerle kendi organizasyonlarını yapmalarını ve ikinci organizasyonu biz yapmayı önerdik. Bu öneri reddedildi. Basitçe söylemek gerekirse durum bu. Ama o kadar basit değil tabii ki.
FIBA’nın EuroCup’ta oynamayı tercih eden kulüplere ve ülke federasyonlarına uygulanması düşünülen, yerel liglere ve uluslararası turnuvalara almamaya yönelik yaptırım girişimlerine dair Kamil Novak şu ifadeleri kullandı:
FIBA’nın ECA’daki icraatlarından sonra, ulusal federasyonlara rollerinin ne olduğunu hatırlattık: ülkelerindeki basketbolu düzenlemek. ECA ise, Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin tanıtımından sonra, takımlara ancak EuroCup’ta oynarlarsa EuroLeague’de yer alabileceklerini söyledi. Ve elbette bu yasadışı. Dava hala Avrupa Komisyonu’nda beklemede. Biz buna tepki verdik. Gidip birini burada veya orada oynamaya zorlamaya çalışmadık. Kendimizi savunduk. O zaman EuroLeague ve birkaç kulübe bir teklifte bulunduk. Onlara 15 yılın ardından gelirlerinin yaklaşık 30 milyon avro olduğunu ve bizim her yıl 100 milyon yatırım yapmaya hazır bir yatırımcımız olduğunu söyleyip, katılmak isteyip istemediklerini sorduk. Hayır dediler ve bu onların hakkı. Biz bu durumda kendi turnuvalarımızı organize etmeye devam edeceğimizi söyledik çünkü takımların bir turnuvada mücadele etmek için katılım hakkı kazanmaları gerektiğine inanıyoruz. Ve bu, EuroLeague’in eleştirdiğimiz noktalarından biri: turnuvaya katılacakları kendileri belirliyor. Bir örnek vermek gerekirse; Armani Milano İtalya Ligi’nde son beş yılda iki kez şampiyon oldu. Fakat her yıl EuroLeague’de oynuyorlar ve diğer üç yıl ligde şampiyon olan takımlar EuroLeague’de oynamıyorlar. Bu da yerel liglerin ne değeri olduğunu sorgulatır. Şampiyon olsa bile en iyi takımlara karşı oynama hakkı kazanamayacak olan diğer takımlara sponsorlar neden yatırım yapsın?
Kamil Novak, bahsettiği problemlere dair hızlı bir çözüm bulunabileceğine olan inancını belirterek Forum’daki sözlerine devam etti.
EuroLeague ve ECA ile Mayıs 2016’da ve Eylül 2017’de tekrar bir araya geldik. Her iki seferde de ayrıldık ve tamam dedik, hemfikiriz, sadece üyelerimizle konuşmalıyız. İkinci toplantı Avrupa Komisyonu tarafından başlatıldı. İkinci toplantıdan sonra komisyona, az çok bir anlaşmaya vardığımıza ve halledilmesi gereken birkaç pürüz kaldığına ve prensipte bir sorun olmadığına dair bir e-posta bile gönderdik. Müşterek olarak gönderilen bu e-postadan iki saat sonra, ECA’dan şu şekilde başka bir e-posta geldi: ‘Sevgili komisyon, her şey çok hoş değil. Toplantı gerçekten kötüydü. Federasyon ile anlaşmak imkansızdı. Onlarla bir şey yapmak istemiyoruz‘. Biz EuroLeague’den hiçbir şey istemiyoruz. Sadece yılda 14 gün oynanan pencereleri istiyoruz. Eğer ki niyet olursa, o zaman nispeten hızlı bir çözüm bulabileceğimize inanıyorum.