Detroit Pistons’la ilgili genel bir değerlendirme yapmadan önce bu yazı nasıl geçirdiğiyle alakalı biraz bilgi vermek daha sağlıklı olacak. Yazın hareketli takımlarından biri olan Pistons belki kadro anlamında büyük değişimler yaşamadı ancak idari anlamda devrim yaptı.
Organizasyonun tepesinde yaşanan bu devrimin bir anda etki etmesini beklemek hayalcilik olur. Bağırsaklarını yavaş yavaş temizlemeye başlayan Pistons önümüzdeki yıllar için umut veren bir oluşum içine girmeye hazırlanıyor.
Önce bu yazın fragmanı:
GELENLER
– Stan Van Gundy (Başkan-Koç)
– Jeff Bower (Genel Menajer)
Serbest Oyuncu
- Jodie Meeks (Lakers) 3 yıl 18.8 MD, Şutör guard, 26 yaşında – 77 maç-33.2 dk-15.7 sayı-2.5 ribaunt-1.8 asist
- DJ Augustin (Bulls) 2 yıl 6 MD, Guard, 26 yaşında – 71 maç-27.3 dk-13.1 sayı-4.4 asist-1.8 ribaunt
- Caron Butler (Thunder) 2 yıl 9 MD, Kısa forvet, 34 yaşında – 56 maç-25.3 dk-10.5 sayı-4.1 ribaunt-1.5 asist
- Cartier Martin (Hawks) 2 yıl 2.4 MD, Forvet, 29 yaşında – 59 maç-14.7 dk-5.6 sayı-1.9 ribaunt-0.6 asist
Draft
- Spencer Dinwiddie (Colorado) 38. sıra, Guard, 21 yaşında – 17 maç-31.1 dk-14.7 sayı-3.8 asist-3.1 ribaunt
Takas
- Joel Anthony
GİDENLER
– John Loyer (Koç)
– Joe Dumars (Genel Menajer)
Serbest Oyuncu
- Rodney Stuckey (Pacers)
- Peyton Siva (Magic)
- Charlie Villanueva (Mavericks)
- Josh Harrellson (Boşta)
- Chauncey Billups (Emekli Oldu)
Takas
- Will Bynum
KADRO DERİNLİĞİ
- PG: Brandon Jennings, DJ Augustin, Spencer Dinwiddie
- SG: Kentavious Caldwell-Pope, Kyle Singler, Jodie Meeks
- SF: Josh Smith, Caron Butler, Cartier Martin, Luigi Datome
- PF: Greg Monroe, Jonas Jerebko, Tony Mitchell
- C: Andre Drummond, Joel Anthony
SVG EFFECT
Her takımın en önemli transferi aldığı yıldız oyuncu olur. Diğer takımların analizlerine bakarsanız eğer sürekli oyuncular üzerinden gidilir. Ancak Pistons’ın en büyük transferi Stan Van Gundy’dir.
Tom Gores takımı satın aldıktan sonra öyle açıklamalar yapmıştı ki, kurumsal mesajları Aziz Yıldırım’ı kıskandıracak türdendi. Ortaya atılan yeni salon projesi ve Palace’ın bulunduğu arazi için yaptığı planlarla ilgili konuya girmeyeceğim, korkmayın. NBA’de alışık olmadığımız tarzda çıkışları, sürekli şampiyonluk yolunda bir takımın kurulacağını söylemesi ve play-off arzusunu her demecinde üstüne basa basa aşılması, taraftarın, ”İyi de kardeşim, hep laf hep laf, hani icraat nerede ?” demesine neden oluyordu.
Gores, alın size icraat dedi ve Van Gundy’i Warriors’la görüşürken, onların elinden kaptı getirdi.
Flip Saunders’dan sonra (ki onun bile ne derece doğru bir koç olduğu tartışılır) aşırı derecede vasıfsız, sorunlu ve karaktersiz koçlarla çalışan Pistons o sürecinden ardından ilk defa bir sezona adam akıllı bir koçla girecek. Bu bile bir takım için çok önemli bir artıdır. Kendinizi Drummond’ın yerine koyun. Kenara baktığınızda, bir Frank gibi, Cheeks gibi ‘ben çapsızım’ diye bağıran adamları görmek var, bir de Van Gundy gibi kalıbının adamını görmek var.
Van Gundy her şeyden önce oyunculara güven aşılayacaktır.
Pistons geçtiğimiz sezon Sixers’tan sonra %32.1’le ligin en kötü üçsayı isabet oranına sahip takımıydı. Van Gundy gelir gelmez basın toplantısında sorunun ne olduğunu bildiğini ve bunu çözmek için hamleler yapacağını söylemişti. Bu yaz yapılan transferler, belki insanları isim olarak tatmin etmeyebilir ancak konulan teşhise en uygun tedavi için harekete geçildiğini görebiliyoruz. Jodie Meeks, Caron Butler ve DJ Augustin gibi isimlerle birlikte üçsayı çizgisinde daha verimli bir Pistons olacağı aşikar. Hatta bu isimlere Cartier Martin’i de dahil edebiliriz. Ben kendisini biraz boş transfer olarak görüyordum lakin hazırlık maçlarında boş olmadığını ve SVG’nin sisteminde iş yapabileceğini gösterdi.
- Jodie Meeks’in üçsayı çizgisindeki kariyer ortalaması %37.6, geçen seneki ortalaması %40.1.
- Caron Butler’ın üçsayı çizgisindeki kariyer ortalaması %34.6, kariyerinin ilk yıllarında ortalaması %29-35, kariyerinin son 4 yılında %35’in altına düşmedi ve Thunder’daki 22 maçlık döneminde de %44.1’le üçlük attı.
- DJ Augustin’in üçsayı çizgisindeki kariyer ortalaması %37.7, geçen sene Bulls’taki ortalaması %41.1.
- Cartier Martin’in üçsayı çizgisindeki kariyer ortalaması %38.3, geçen sene Hawks’ta %39.1’lik ortalama yakaladı.
Mevcut kadroda Kyle Singler gibi boş şutu bulduğu zaman cezayı kesebilen bir oyuncunun varlığını da unutmamak lazım. Ek olarak benim bu sezon patlama beklediğim ve Drummond’la birlikte SVG’nin ekmeğini en çok yiyecek oyuncu olarak gördüğüm Kentavious Caldwell-Pope var. KCP’nin hücum potansiyeli kadar, savunma potansiyeli de o kadar gözardı ediliyor ki, geçen sezon onun oyunda olduğu dakikalarda topa yaptığı baskıyla takım savunmasını yukarı çektiği gerçeği hep hasıraltı edildi.
SVG’nin elinde Pistons çekirdek kadrosuna KCP gibi bir potansiyeli de ekleyecektir.
Kadro derinliği kısmında Josh Smith’i SF olarak göstersem de, bu sezon bu yapının değişeceğini düşünüyorum. Zaman zaman 3 uzunlu sistemi kullanabilir Van Gundy ama sezonun büyük kısmında 2 uzunlu sisteme döneceğini düşünüyorum.
Kafamdaki rotasyon şu şekilde:
Jennings/Augustin/Dinwiddie
KCP/Meeks/Singler
Butler/Singler/Martin/Datome
Smith/Monroe/Jerebko
Drummond/Monroe/Anthony
Singler tam bir joker olacaktır, zaman zaman 2 numarada, zaman zaman 3 numarada kullanılacaktır. Meeks’i de benzer bir rolde görebiliriz. SVG’nin kısa beşlerle oynamayı sevdiğini biliyoruz. Bazen bir çılgınlık yaparak Singler’ı 4’e, Meeks’i 3’e çekerse hiç şaşırmam. Bunu elbette uzun sürelerde yapmayacaktır ama 3-5 dakika da olsa böyle maçlarda oynayacaktır Pistons.
En büyük sorunlardan biri ise 3 uzundan vazgeçip, 2 uzuna dönüldüğü an, Smith ve Monroe’nun süre dağılımı gibi duruyor. SVG akıllı adamdır, Monroe’yu benchten getirmesi yüksek olasılık ve hem Smith’in hem de Dre’nin yedeği olarak kullanacağı için Monroe’yu, bir şekilde onun süre problemini çözecektir. Bu konu aslında başlı başına bir yazı konusu olur, o nedenle çok fazla detaya girmek istemiyorum, zira en az bir bu kadar daha yazmam gerekir. Drummond’ın yanında ilk beş başlayan 4 numaranın Smith olması en mantıklı olanı olarak duruyor. Smith, Monroe’ya göre daha dışa kaçarak oynayabilen ve yanındaki uzuna daha rahat hareket alanı bırakan bir oyuncu. Monroe oyunda olduğu anda rakip tamamen içeri gömülüyor. Ki geçen sene içeri gömülen takımları cezalandıracak şutör de fazla olmadığı için, hele hele 3 uzun sahada olduğu anda, kabız oluyordu takım. Bu sene bu kabızlık da bitecektir.
Brandon Jennings konusu da başlı başına bir hikaye olur aslında. Seveninden çok nefret edeni olan bir oyuncu. Ben kendisini sevenler arasında olan nadir kişilerden biriyim. Jameer Nelson’dan verim alan bir koç Jennings’den de verim alır. Benim bu konuda şüphem yok.
Rondo’yu verdiler de biz mi almadık?
Pistons’ta sezonun hikayesi nasıl şekillenir bunu zaman gösterecek. ESPN başta olmak üzere sağlam analizler yapan sitelerdeki genel görüşün aksine ben play-off’un imkansız olduğu görüşüne de pek katılmıyorum. Batı’da olsak imkansızlık kısmına katılırdım ancak Doğu’da bu Pistons takımı, SVG yönetiminde 40 galibiyete ulaşabilir, ki 40 galibiyet demek zaten play-off demek.
Pistons’tan bu sezon 42-40’lık bir derece bekliyorum. Hiçbir şeyin garantisi yoktur ancak tek bir şeyin garantisi vardır:
SVG döneminde Detroit şehri uzun bir aradan sonra basketbol izleyecek.
Kemal Erdem – @KE_Billz