Onur Coşkun, 04 Eylül 2014 – 18 Mayıs 1994 İsviçre doğumlu Clint N’Dumba Capela, İsviçre’de yürürlüğe giren göçmen yasasındaki değişiklikten önce milli formayı kapanlardan. Sahip olduğu atletik meziyetler ve daha donanımlı hale getirilmeye açık basketbol sertliği ‘’1994 Doğumlu Potansiyel Yıldızlar’’ listemizde yer edinmesini sağlayan en temel iki sebep diyebilirim. 2013 – 2014 basketbol sezonunda Fransa’da Elan Chalon forması giyen İsviçreli oyuncu, aynı sezon Fransa Ligi’nin hem en genç yıldızı hem de en fazla gelişim gösteren oyuncusu seçilmeyi başardı. Avrupa Basketbol Şampiyonası için oynanan eleme karşılaşmalarında İsviçre Milli Takımı’nın formasını terleten N’Dumba, 2014 NBA Oyuncu Seçmeleri’nde Houston Rockets tarafından ilk tur yirmi beşinci sırada seçilerek basketbolun zirvesine doğru ilk adımını atmış oldu. Oyununda artı olarak kabul edebileceğimiz özellikleri hangi noktaya taşıyacağı, Avrupa’da devam etmeme kararının ne derece doğru olduğu ve kısıtlı düzeyde olan oyun vizyonunu ne derece geliştirebileceği gibi soruların cevabını yazının ilerleyen bölümlerinde bulabileceksiniz. Dilerseniz öncelikli olarak olası kariyer planlamasını elimizden geldiği ölçüde mercek altına almaya çalışalım. 
Kariyer Planlaması
Capela’nın NBA’deki geleceği her açıdan birçok soru işareti barındırmakta. Öncelikli olarak basketbolunun daha çok yetenek ve zihinsel açıdan geliştirilmesi gereken noktalarında göstereceği reaksiyon ve gelişime açıklık derecesi NBA’de soyunacağı rol açısından oldukça belirleyici olacak. Basketbolun zihinsel bölümüyle alakalı eksiklerini giderme açısından yol kat etmezse rotasyon oyuncusundan ötesini olmasının pek mümkün olmadığı kanısındayım. Bunun yanı sıra halen sete set hücum aksiyonlarında devam eden sıkıntılarının üzerine fazlasıyla düşmesi gerek. Belirttiğim bu sorunları tamamen aşabilmesi pek mümkün görünmese de mevcut problemlerin düzeyini indirgeyebileceği nokta oldukça önemli. Eksik yönlerini kapatma konusunda bir standart ve istikrar kazanması durumunda ortalama sürelerde net bir rol oyuncusuna dönüşeceğine eminim. Aksi takdirde genelde açık alan bulduğunda fark yaratan ve akıllı kısa oyuncularla iyi ikili oyun oynayan savunma sertliğine sahip Avrupa düzeyinde bir uzuna dönüşmesi oldukça olası. Açıkçası çok uzun süreli bir NBA kariyerini olacağını düşünmüyorum aslında şöyle ifade etmek daha doğru sanırım, yolu muhakkak Avrupa’ya düşecektir. Basketbolunda halen geliştirmesi gereken birçok nokta olan İsviçreli genç arkadaşımızı daha yakından incelemeye fiziksel yetilerinden başlamaya ne dersiniz ?
Fizik
2.10 metre ve 100 kg ağırlığında olan Capela’nın basketbolunun birçok noktasında fiziksel yeterliliğinin etkilerini görmek mümkün. İkili oyunları, atletizmi sayesinde yaş grubundaki birçok uzuna göre daha iyi oynama yeteneğine sahip oyuncunun uzun kollarının ve sıçrama yeteneğinin en büyük faydasını gördüğü bölümse çember savunması. Gerek rakip için doğru olan açıyı kapatabilmesi gerekse çember etrafında hatırı sayılır bir blok tehdidi olması onun en büyük artılarından. Pozisyon bilgisinin ve çevre kontrolünün zayıf olmasından kaynaklı hatalarını da atletizmi ve uzun kolları sayesinde kapatmaya çalışan Capella’nın son derece uygun fiziğine rağmen çember altında yaşadığı en büyük sorunlardan biri yukarıda da belirttiğim gibi çevre kontrolünün sınırlı olması sebebiyle rakibe verdiği hücum ribauntları. Açık sahayı bulduğu zaman atletizmi ve uzun adımlarıyla oldukça avantajlı bir konuma gelen Capela, post oyunlarında aynı başarıyı göstermekten oldukça uzak. Kendisinden kalın bir uzunla karşılaştığı zaman fiziksel avantajına rağmen hemen teslim olması oldukça büyük bir soru işareti. NBA’e geçiş sürecinde muhakkak ki kalınlaşması muhtemel İsviçre vatandaşının, özgül ağırlığının artması sonucu özellikle ilk adım hızından ve atletizminden bir şey kaybedip kaybetmeyeceği kariyerini etkileyecek derecede kritik.
Capela’nın oyun içinde fiziğini nasıl kullandığına dair birkaç örnek göstermek istiyorum:
Mental
Parkede aldığı olumlu veya olumsuz kararlarda mental yetilerinin etkisinde kaldığını söylemek pek mümkün değil. Özellikle durağan set temposunda pas tercihlerinde yaptığı hatalar genele oyun vizyonunun dar, çevre kontrolünün yetersiz ve pas becerisinin düşük oluşundan kaynaklanıyor. Mental açıdan kendisini geliştirmesi gereken temel iki problem var. Her şeyden önce periyottan periyota değişen oyun konsantrasyonunu dengelemek zorunda. On dakika oyunun tamamının içinde diğer on dakika ise hiç içinde olmaması ve sürekli iniş çıkışlar yaşaması kabul edilebilir türden değil. Özellikle konsantrasyonun kat ve kat fazla önemli olduğu bir ligde mücadele edecek olması bu açıdan oldukça önemli. Oyun içinde mümkün olduğunca basketbola odaklanmak ve istikrar yakalamak durumunda. Diğer kritik nokta ise şut menzilinin büyük ölçüde psikolojik etmenlere bağlı olan darlığı. Serbest atış çizgisi civarından ve gerisinden şut sokamadığına kendisini o kadar inandırmış durumda ki şut stilini geliştirse bile bu sorunu aşamayacak gibi. Onun haricinde oldukça inatçı ve kararlı bir yapısının olduğunu, kafasının parkede olduğu dakikalarda her top için çok iyi mücadele ettiğini rahatlıkla ifade edebilirim.
Savunma
Capela’da kendisiyle benzer profilde olan uzun oyuncularda gördüğümüz bir hastalık fazlasıyla mevcut. Toplu ve topsuz oyunlarda savunma yerleşim hatalarını sıklıkla yapan bir oyuncu olması karşılaşma sete set organizasyonlara kaldığı zaman parkede aldığı süreleri epey kısaltıyor. Çevre kontrolünün de zayıf olması sebebiyle post oyunu esnasında arkasından gelen uzun oyuncuyu bile zaman zaman fark edemeyen Capela’nın belki de savunmadaki en büyük eksiği top çalma değerleri. Onun fiziğinde ve atletizminde olan bir oyuncu için hayli düşük bir top çalma rakamına sahip olan oyuncunun bu sorununun temelinde oyun okuma ve pas kanallarını kontrol etme işlevlerinin yetersizliği yatıyor. Savunmada pozisyon bilgisine dayalı genelde yanlış veya eksik yapan bu açıdan kat etmesi gereken oldukça mesafe olan bir oyuncu. Savunmada iyi yaptığı şeylere gelecek olursak her şeyden önce box – out etmeyi çok iyi yaptığını söyleyebilirim. Zaman zaman kalın uzunlara hücum ribaundu verse de özellikle havuza düşen toplarda önce kollarını uzatıp ardından kalçasını çıkartarak alanı kapatmada oldukça başarılı. Ciddi bir blok tehdidi yarattığı ve çemberi özellikle hareketli gelen oyunculara karşı iyi savunduğu zaten malumunuz ancak burada asıl üzerine düşülmesi gereken farklı bir nokta var. Hızlı bir ilk adıma sahip olduğu için savunmada switch yaptıkları zaman rahatlıkla kısa oyuncuyu kovalayabilecek potansiyele sahip. Tüm bunların haricinde rakip uzun oyuncuların getireceği perdelere göre oldukça iyi pozisyon aldığını ve pozisyon bilgisi bağlamında sadece bu noktada fark yarattığını belirtmek gerek.
N’Dumba Capela’nın savunma yetilerinden birkaç örnek:
Hücum
Sahip olduğu atletik meziyetler ve çember altındaki yadsınamaz bitiricilik potansiyeli sebebiyle ikili oyunlarda daima aranan bir oyuncu Capela. İkili oyun sonrası gerek kısa oyuncudan gelen pasları gerekse de uzun oyuncudan çember altına inen topları bitirme konusunda oldukça başarılı olduğunu ifade etmeliyim. Bunun haricinde hızlı ilk adımı ve kısa mesafede etkili bir atlet olması sebebiyle forvetten yapılan koşulara oldukça yatkın olduğunu ve ikili oyunları genelde tepeden forvet diplerine yahut forvet diplerinden tepeye doğru oynamayı sevdiğini söylemeliyim. Savunmada kendisine ikili sıkıştırma yahut adam değiştirme gibi stratejik hamleler uygulamak pek mantıklı değil zira rahatlıkla ikili sıkıştırmanın içinden çıkabilecek ya da faul aldırabilecek düzeyde bir basketbolcu. Setin durağanlığında onu mümkün olduğunca orta mesafeye yakın oynatmak en akılcı çözüm olacaktır. Basketbolu yay gerisine ne kadar yaklaşırsa basketbol kat ve kat fazlasında geriye giden Capela’nın en büyük sıkıntılarından biri de şut menzilinin darlığı. Çizgi gerisinden zaten büyük bir mucize olmazsa vasat bir atıcı bile olamayacak oyuncunun dört numara oynarsa bunun sıkıntısını çekmesi muhtemel olsa da tatmin edici bir seviyede orta mesafe şutunun olmaması büyük handikap. Nasıl ana okulunda öğretmenlerimiz sayfalarca bize çubuk yuvarlak vs yaptırdıysa Capela’nın da bıkmadan usanmadan şut çalışması lazım. Özellikle orta mesafe şutunu geliştirmediği takdirde oldukça tahmin edilebilir bir basketbolcu olacağını ve fiziksel yetilerinin asla tam karşılığını veremeyeceğini not düşmekte yarar var. Kötü bir pasör olmasının yanı sıra oyun görüşünün ve çevre kontrolünün kısıtlı olması şut menzili dışında basketbolun hücum kısmında ekleyebileceğimiz en önemli eksiler. Çok ciddi bir biçimde hücum ribaundu kovaladığını söylemezsek de kendisine haksızlık etmiş oluruz.
Capela’nın daha çok ikili oyun bitirmelerine ve hücum ribauntlarına dayanan hücum performansına göz atalım:
Sözün Özü
Clint Capela, periyotlar arasında değişen istikrar problemini aşabildiği ölçüde önemli bir oyuncu olacak. Buna ek olarak oyun vizyonunu mümkün olduğunca geliştirmesi ve çevre kontrolünü daha etkin hale getirme konusunda çalışmalar yapması gerektiği ise su götürmez iki gerçek. Pas becerisinin çok fazla gelişme ihtimali olduğunu düşünmediğim için daima kötü bir pasör olarak görecek olsam da basketbolunu olgunlaştırması ve standart seviyeye yakın bir biçimde verdiği katkıyı çeşitlendirmesi oldukça önemli. Sadece atletizmiyle ve ikili oyun becerisiyle anılan bir basketbolcu olması eminim ki kendisinin de hoşuna gitmeyecektir. Sakatlıksız bir kariyer geçirmesini dileyerek yazımı noktalıyorum.
İstatistiksel Değerler
İyi Senaryo: Serge Ibaka Kötü Senaryo: Ian Mahinmi