30 Nisan 2014, H. Can Pelister (Grafikler: Doğuş Özkan) – Furkan Korkmaz, 1997 jenerasyonun Avrupa’da en önemli yetenekleri arasında gösteriliyor. 2013 yazında Yeşilyurt’tan Anadolu Efes’e transfer olan Furkan, geçtiğimiz sene takımını Yıldız Erkekler Türkiye Şampiyonluğuna taşımış, ayrıca turnuvanın da MVP’si, En İyi Forveti ve sayı kralı olmuştu. Bu turnuvanın ardından U16 Avrupa Şampiyonası’nda da gösterdiği performansla dikkatleri üzerine çekti ve geçtiğimiz yaz Kiev’de şampiyonanın da maç başına 25.3 sayı ortalamasıyla, sayı kralı oldu.
TB2L’de de bu sezon zaman zaman süreler bulan Furkan, özellikle de şuradan izleyebileceğiniz Bandırma Kırmızı maçında 20 sayıyla yıldızlaşmıştı. Son olarak Mannheim’da düzenlenen Albert Schweitzer turnuvasında yeteneklerini tekrar gösteren Furkan, 1997 jenerasyonunun en önemli yeteneklerinden birisi olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Furkan’la geçtiğimiz sene yaptığımız röportajı da hemen şuradan okuyabilirsiniz.
Vücut/Atletizm
Furkan, her iki guard pozisyonu için de müthiş bir size ve uzunluğa sahip. Keza kısa forvet pozisyonu için de iyi bir fiziği var. 1.97 boyunda olan Furkan, uzun kollara ve iyi bir vücut yapısına sahip. Her türlü seviye için çok iyi bir atlet, sıçrama yetenekleri ve çabuk elleriyle defansta da etkili olabiliyor. Elbette üst seviyede zorlanmaması için vücudunun üst kısmını güçlendirmesi gerekiyor.
Atletizm demişken, Furkan’ın ne kadar atlet olduğunu hemen aşağıdaki videolardan anlayabilirsiniz:
Şut
Furkan, oldukça iyi ve şut konusunda kendine güvenen bir oyuncu. Geçtiğimiz günlerde Harun Erdenay, bir röportajında, “Furkan diye bir oyuncu var ki stili bana benziyor. Onu seyretmekten de zevk alıyorum” diyerek, Furkan’ı övmüştü. Geçtiğimiz yaz U16 Avrupa Şampiyonası’nda maç başı 11 üçlük gibi aşırı bir sayıda denemesine rağmen, %41 gibi bir yüzde yakalamıştı. Furkan, iyi bir footwork’e sahip ve çok dengeli. Topu yeterince yükseğe fırlatıyor. Hemen hemen her şekilde şut atabiliyor: pNr sonrası, screen çıkışı, dribbling üzeri gibi… En tehlikeli olduğu bölge ise, tepeden.
Aşağıda Doğuş Özkan‘ın yaptığı grafik, Furkan’ın şut verimliliğinin ’97 jenerasyonundaki en büyük rakipleri Mikhailiuk ve La Torre’den çok daha fazla olduğunu gösteriyor. AST 2014’teki veriler baz alınarak, Furkan bu konuda Türkiye takımı ve turnuvanın da genel ortalamasının çok üzerinde:
Hücum
Furkan’ın hücumu hakkında bahsedilecek çok şey var. Şutunun yanı sıra, hücumda en iyi olduğu konulardan birisi de, iyi bir pasör ve sahada olan her şeyi görebiliyor, iyi bir saha görüşüne sahip. Defans onun üzerinde yoğunlaşıp, baskı yapıyorken, bir pasla oyunu çözebiliyor. Uzunluğuna göre top hakimiyeti oldukça iyi ve pick-and-roll’i de iyi oynuyor. Elbette biraz daha az zorlayıp, oyunun kendisine gelmesini beklerse, daha komple bir oyuncu olacaktır. U16’da top kaybı ortalamasının, asist ortalamasıyla neredeyse aynı olmasının sebeplerinden birisi de bu. Fakat son olarak Mannheim’da topla U16’daki kadar haşır neşir olmadığı için, 2.4 top çalma ortalaması yakalayıp, 1.1 top kaybı yaptı. Elbette U16’da guard oynamasının da top kaybı sayısının fazla olmasında bir etken olduğunu söylemek lazım.
Furkan’ın AST 2014’teki veriler baz alınarak, hücum performansına bir de Doğuş Özkan‘ın hazırladığı grafiklerle bakalım:
Defans
İzleyen çoğu kişi defansta Furkan’ın daha iyi olması gerektiğini, aksadığını söyleyecektir. Buna katılıyorum. Ama Furkan’da defansif anlamda büyük bir potansiyel görüyorum, öte yandan Furkan, ribaundlara da girmekten hiç çekinmiyor. Son Albert Schweitzer turnuvasında iki uzunumuz Ege Arar ve Egemen Güven’in ardından maç başı 3.9 ribaund ortalamasıyla en çok ribaund alan oyunculardandı. Furkan, pas aralarına girip, top çalabilme yeteneğine sahip (AST’de maç başına 2.4 top çalmayla, turnuvanın en çok top çalan 3. Oyuncusuydu). Furkan’ın koordinasyonu, el ve ayak çabukluğu elbette basketbol zekası da top çalmalarına yardım ediyor. Biraz daha vücudunu güçlendirdiği zaman, kontaktan da kaçmayıp, daha iyi bir savunmacı olacaktır. Tabii savunmadaki eforunu kesinlikle arttırması gerekiyor, Mannheim’daki turnuvada izlediğim kadarıyla bazı maçlarda çok aksadı.
Mental
Furkan’ın elbette doğuştan gelen yetenekleri var ama sıkı çalışmasıyla kendisini son 2 senede çok geliştirdiğini söylemek lazım. Konuştuğum herkes, Furkan’ın çok çalışkan olduğunu söyledi. Oyunun fiziksel tarafıyla arası pek iyi değil, şu anda tam olarak fiziği oturmadığı için. Ama yorulduğunda, hafif bir sakatlık geçirdiğinde veya bu gibi durumlarda fedakarlık yapıyor ve oynamayı bırakıp, kaçmıyor. Bu güzel bir artı. Saha içinde hiçbir zaman bir takım arkadaşına bağırdığını/kızdığını görmedim veya hakeme gereksiz tepki verdiğini. Altyapı kariyeri boyunca şu ana kadar hiç teknik faul de almamıştır büyük ihtimalle. Furkan’ın mental açıdan da en az yetenekli olduğu kadar iyi olduğunu söylemek gerek.
Lafın Özü
Furkan, kendini ilk olarak geçen sene Yıldız Erkekler Türkiye Şampiyonası’nda ‘Yerel’ olarak kanıtladı. Ardından, Kiev’deki U16 Avrupa Şampiyonası’nda ‘Avrupa’ çapında kanıtladı. Son olarak da iyi oynadığı Albert Schweitzer turnuvasında yeteneklerini ve yapabileceklerini ‘Dünya’ bazında (AST’ye Dünya’nın her yerinden scout ve koçlar geliyor) küçük çaplı da olsa gösterdi. İlerleyen yıllarda size ve uzunluğuyla defansta da dominant bir oyuncu olma şansı var. Çalışmaya devam etmesi ve seçimlerini doğru yapması gerekiyor. Bana göre, şu anda Türkiye’nin şu anda ’95-’96-’97 jenerasyonlarında sahip olduğu en önemli oyuncularından birisi, bakalım kariyer gelişimi nasıl olacak…
İstatistikler (2013-14)
Pertevniyal Gençlik – 4 sayı-1.4 ribaund @ TB2L (30 Nisan tarihine kadar)
U18 Milli Takım – 14.9 sayı-3.9 ribaund-1.4 asist-2.4 top çalma @ Albert Schweitzer Turnuvası (19-27 Nisan 2014)
U16 Milli Takım – 25.3 sayı-5.4 ribaund-2.4 asist @ U16 Avrupa Şampiyonası (8-18 Ağustos 2013)
Herkesin fazla abarttigi cocuk nedeni ise smac falan basiyo her mac. Yined umarim iyi yerlere gelir.