TB ÖZEL | David Blatt: “Rekabetçi ve karşısında oynaması zor bir takım olacağız”

Darüşşafaka koçu David Blatt, takımının medya gününde TrendBasket’e özel bir röportaj verdi. Blatt’in sorularımıza verdiği samimi cevapları aşağıda bulabilirsiniz.

Hazırlık dönemi nasıldı?

Geçen yıla çok benzer şekilde, harika bir hazırlık dönemi geçirdik. Oyuncular zamanında, formda, aç ve hırslı geldi. Antrenman döneminin başından bu yana kaydettiğimiz ilerlemeden dolayı mutluyum. Yeni, genç, göreceli olarak tecrübesiz bir takımız ve bu takımın olmasını beklediğim şekle bürünmesi zaman alacak; lakin bu noktaya kadar yapılmış çalışma müthiş. Sabırsızlıkla bekleyeceğimiz çok şeyimiz var.

Takımdan genel olarak mutlusunuz yani…

Şimdiye kadar her şey çok iyi. Şükürler olsun ki görece sağlıklı kalabildik. Bazı ufak problemler oldu ama ciddi bir şey yoktu. Antrenmanlarımızda ve hazırlık maçlarımızda iyi iş çıkardık. İyi bir grup oluşturduğumuzu düşünüyorum.

Bu sezon sizin için geçen sezondan biraz daha farklı olacak. EuroCup’ta mücadele vereceksiniz. Bu değişimler sizi ve kulübü nasıl etkiliyor?

Dürüst olmak gerekirse, bunun çok etkisi oldu. Buraya gelirkenki beklentim bu değildi. Bir şeyler oldu ve işler istediğimiz gibi gitmedi. EuroLeague’de kalamadık, takım ve organizasyon olarak iyi bir sezon geçirmiş olsak bile. Kaliteli bir takım ve kaliteli bir programdık fakat gerçek şu ki; EuroLeague’de kalamadık, bütçemiz gözle görülür şekilde değişti, bir kez daha çok güçlü bir Türkiye Ligi’nde ve tarihin en iyisi gibi gözüken bir EuroCup organizasyonunda oynayacağız. Bir kez neyle uğraştığınızı ve her şeyi geride bırakmak için ne yapmanız gerektiğini bilirseniz ve elinizdeki işe konsantre olursanız, olabileceğiniz en iyi takım olmaya yaklaşırsınız. İyi, genç bir takım kurduk ve en üst seviyede olmak için birçok adım atmamız gerek lakin harika oyuncularımız, iyi karakterlerimiz, motivasyonumuz ve öğrenme isteğimiz var. Bence üst seviye bir takıma evrilmek için bunlara ihtiyacımız var ve olmayı umduğumuz şey de bu.

EuroLeague’de oynamayacağınızı öğrendiğiniz ilk anda neler hissettiniz?

Birtakım farklı sebeplerden ötürü üzgündüm. Birincisi, EuroLeague’de olacağımızı bekliyordum ve esasında bu organizasyona gelmemin sebebi de buydu. Ne var ki, bana çok iyi ve çok adil davranan, muhteşem insanlarla çalışıyorum. Kendi tarafımdaki işleri olması gerektiğini gördüğüm şekilde, profesyonelce yönetmeme izin veriyorlar. Burada mutluyum. Farklı yerlere gitmemi içeren fırsatların olduğu gerçeğine karşın, bir yıl daha burada kalmak istediğime karar verdim. Gelecek sene NBA’e geri dönmeyi mi yoksa diğer seçenekleri değerlendirmeyi mi istediğime karar vermekte özgürüm. Bu sezonun sonunda bunu yapabilme özgürlüğüm olacak.

Hazırlık maçlarında oyuncularınızın yüksek tempo basketbolu sevdiği açığa çıktı. Bu şekilde oynayan bir takımı yaratmayı siz mi istediniz?

Takımı kurarken, kafamızda kariyerlerinin daha ziyade başında olan oyuncuları bulmak vardı. Daha genç, daha atletik, daha aktif, daha heyecan verici tipte oyuncuları almaya çalıştık. Bir stile ve hem onların yeteneklerine hem de bizim ihtiyaçlarımıza uygun bir sisteme oturtabileceğimizi hissettiğimiz oyuncuları almayı denedik. Rekabetçi ve karşısında oynaması zor bir takım olacağız.

FIBA’nın yeni takvimine dair neler söylersiniz?

Bununla ilgili daha evvel konuştum ve bunları bir daha söyleyeceğim: Ortaya çıkan durum kimsenin yararına değil. Sadece oyunculara değil; kulüplere, milli takımlara ve en önemlisi de taraftarlara zarar veriyor. Organizasyonların herkesin iyiliği için daha iyi bir çözüm bulmak adına beyinlerini ve yüreklerini bir araya getirmeleri gerektiğini hissediyorum. İşlerin şu andaki haliyle, egolar basketbol oyununa kötü hizmet ediyor. Bu, hiçbirimizin istemediği bir şey. Umuyorum ki daha berrak zihinler ve daha temiz kalpler sorunları çözecektir.

Avrupalı oyuncular, oyuncu haklarının azlığından dolayı şikayet etmekteler. NBA’de oyuncu haklarına yönelik yapılanlar buradaki uygulamalarla sıkça karşılaştırılıyor. Siz iki tarafı da biliyorsunuz…

Oyuncuların haklarını koruma anlamında daha proaktif olmaları gerektiğini düşünüyorum. Örneğin NBA’de, çok güçlü ve etkili bir Oyuncular Birliği var. Tabi ki Avrupa’da daha farklı bir durum var zira birçok farklı ülke, lig ve organizasyon var. Ayrıca, takımlardan ve liglerden de basketbola ve kendilerine de yardım etmek adına bunu tanıtmalarını ve teşvik etmelerini bekliyorum; zira Oyuncular Birliği takımları oyuncu hakları konusunda hesap verilebilir kılıyor, tam da liglerin ve takımların oyuncuları ve menajerleri iş kısmında olanlar için hesap verilebilir kılabilmesi kadar.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler