Dirk Nowitzki: ”Korkudan ishal olduğun çaylak sezonundaki gibi gergin olmuyorsun” | #Socrates

Socrates Derginin Şubat ayı sayısında, Dallas Mavericks’in Alman yıldızı Dirk Nowitzki’nin Marhias Bielek ve Thomas Pletzinger ile yapmış olduğu bir röportajı yayımlandı. Alman yıldızın çeşitli konulardaki tüm sorulara büyük içtenlikle cevap verdiği ve tamamının okunması gereken bu keyifli röportajdan bazı satır başlıkları şu şekilde:

“Artık elbette korkudan ishal olduğun çaylak sezonundaki gibi gergin olmuyorsun.”

Maçlardan önce hissedilen gerginliğin gerekli olduğuna inanıyorum. O karıncalanma hissi… İster bir hazırlık maçı, ister herhangi bir normal sezon maçı, isterse çok önemli bir playoff maçı olsun. Gerginlik çok önemli bir duygudur. Elbette 19 yıl sonra, heyecandan ve korkudan ishal olduğun çaylak sezonundaki kadar şiddetli yaşamıyorsun bunu. Ama gerginlik faktörünü çıkarırsan her şey çok sıkıcı olur. O karıncalanma hissi insana keyif veriyor.

“Büyüdüm işte…”

Dallas’a geldiğimde hemen hemen 20 yaşımdaydım ve daha önce hiç ailemden ayrı yaşamamıştım. O zamandan bu zamana saha içinde ve saha dışında çok şey değişti. Birçok yenilgi tattım, hayal kırıklıkları yaşadım. Elbette bunları sizi etkiliyor, geliştiriyor. İyi ve kötü tecrübeler edindim. İnsan yaşanan kötü şeyleri yavaş yavaş bir kenara atıyor ve onlardan bir şeyler öğrenmeye çabalıyor. İyiler ise sizi uzun bir süre götürüyor. Ama toplama bakınca epey güzel bir zamanlar bütünü geçirdim. 18 yıl… Çok şey öğrendim.

“İlk idolüm babamdı.”

Benim kahramanlarım genellikle sporculardı. Galiba ilk idolüm de babamdı. Çok iyi bir futbolcuydu ve eskiden her maçına gider, basamaklardan sarkar ve yanlış hatırlamıyorsam “Haydi baba!” tarzında şeyler söylerdim. Babamdan sonrakiler de hep spor yıldızlarıydı. Çocuklarım da sporla ilgilenirler mi ya da spor yaparlar mı bilmem, dolayısıyla kahramanlarının kim olmaları gerektiğini de şimdiden söyleyemem. Max daha çok küçük ama herhangi bir top gördüğünde hemen peşinden koşmaya başlıyor. Malaika ise açıkçası pek ilgili değil, genellikle oyuncak bebekleriyle meşgul. Çocukların hangi hobileri seçeceklerini görmek için beklemek zorundasınız. Ve tabii ki kimleri rol model seçeceklerini görmek için de.

“Olajuwon, Barkley, Pippen. Bu akıl almaz bir şeydi!”

NBA’deki üçüncü maçımda Houston Rockets’a karşı oynamıştık. Gençliğimde büyük bir Chicago Bulls ve Scottie Pippen hayranıydım. Charles Barkley de o dönem Phoenix Suns’ta oynuyordu. İkisi de 90’larda benim en büyük kahramanlarımdı. Hakeem Olajuwon da o sıralar en iyi uzundu. Kariyerlerinin sonunda üçü birden Houston’da oynuyordu. Olajuwon, Barkley, Pippen. Bu akılalmaz bir şeydi! Isınma sırasında orada dikildim ve dikkatlice onları seyrettim. Nasıl ısındıklarını, sahaya çıktıklarında nasıl hareket ettiklerini, saha dışında neler yaptıklarını… Az bir süre sonra onlara karşı oynayacaktım ama o an sadece, onlara hayranlık duyan küçük bir çocuktum.

Yıllar önce Denver’a karşı bir maç oynamıştık. Nuggets soyunma odasından çıkarken ben de ısınmada turnike sırasında bekliyordum. Gürcü Nikoloz Tskitishvili lige yeni gelmişti. Önümden geçerken uzun uzun bana baktı, geçtikten sonra da bakmaya devam etti. Elbette, insanların seni idol olarak gördüğünü bilmek ve Avrupa’daki insanların burada yaptıklarımı takdir ettiğini görmek güzel bir duygu.

nowitzki - porzingis

“O zaman buraya in ve 38 yaşında bir oyuncu olarak dediklerini yap bakalım adamım!”

Maçlarda kendi işimi yapıyorum. Ama evimizde oynadığımız karşılaşmalarda danışmanım ve kişisel antrenörüm olan Holger Geschwindner’in nerede oturduğunu elbette biliyorum ve dönüp arada ona bakıyorum. O da kendine has mimikleriyle bana ribaunda çıkmamı ya da savaşmamı söylüyor. Ben de dönüp, “O zaman buraya in ve 38 yaşında bir oyuncu olarak dediklerini yap bakalım adamım!” diyorum. Şaka bir yana, halen kullandığımız özel el hareketleri var ve bunlar gerçekten çok yardımcı oluyor. Ne zaman şutum isabetsiz olsa Holger parmaklarımı biraz daha açmak zorunda olduğumu işaret eder. Bazı işaretler var ki ligde geçen 19 yıla rağmen hala işime yarıyor.

“Bir takım çalıştırmak aradığım şey değil.”

Holger’le geçirdiğim uzun yıllar boyunca çok şey öğrendim; şutum hakkında, hamleler hakkında, basketbol üzerine neredeyse her şey hakkında. Ve inanıyorum ki bu öğrendiklerimi başkalarına da aktarabilirim. Tabii ki Holger gibi olmaz ancak şut üzerine ben de az çok bir şeyler anlatabilirim. Bir takım çalıştırmak aradığım şey değil muhtemelen. Motivasyon konuşmaları da çok ilgimi çekmiyor. Bu yüzden niyetim, genç oyuncularla özel çalışmalar yapmak ve onlara bir şeyler öğretebilmek. Bunun bana keyif vereceğini düşünüyorum.

“Baksana, adam Dirk yaptı!”

Lige ilk geldiğim yıllarda Larry Bird ile kıyaslanıyordum. Şimdilerde ise uluslararası oyuncular için “Yeni Nowitzki olabilir” yorumları yapılıyor. Bu harika bir şey. Bugünlerde uzun bir oyuncu tek ayak üstünde şut attığında insanlar, “Baksana, adam Dirk yaptı!” diyorlar. Bu tabii ki benim için inanılmaz büyük bir iltifat, büyük bir gurur.

“Kristaps Porzingis benden daha potansiyelli.”

Kristaps Porzingis’in benden daha potansiyelli bir oyuncu olduğunu söyleyebilirim. Daha 20 yaşında ve benim o yaşta geçirdiğimden daha iyi bir sezon oynadı. Benden daha uzun, daha atletik ve uzaktan rahatlıkla şut atabiliyor. Ayrıca daha iyi bir savunmacı ve blok yapabiliyor. Oyunun her iki yönünü de oynayan bir oyuncu olmak için gereke her şeye sahip. Tabii ki önünde daha uzun bir yol var ve bu yolda şansa da ihtiyaç duyacak. Ama bunu bir kenara bırakırsak Porzingis daha şimdiden oldukça iyi bir oyuncu.


Kaynak: Socrates Dergi

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler