Çeyrek final maçlarının ilkinde Almanya ile İspanya karşı karşıya gelecek. Genç Milliler maalesef B Grubu’nu sonuncu sırada tamamladı ve çeyrek finale yükselemedi. Ancak yine de çok güzel müsabakalar biz basketbol severleri bekliyor.
Almanya, B Grubu’nda çıktığı üç maçı da kazandı ve namağlup bir şekilde çeyrek finale yükseldi. İlk gün Finlandiya karşısında çok rahat bir müsabaka oynayan Panzerler, ikinci günde ki Yunanistan maçında zorlandı. Üç periyot boyunca maç kafa kafaya gitti ve Yunanistan rakibini köşeye sıkıştırmayı başardı. Ancak Almanya, ne kadar potansiyelli bir takım olduğunu o karşılaşma ile birlikte gösterdi ve rakibini son 10 dakikada parkeden sildi. Panzerler son çeyrekte rakip potaya 24 sayı bırakırken, Yunanistan ise sadece 9 sayıda kalmıştı.
Pazar günü de grubun son maçında Millilerimiz ile kozlarını paylaştılar. Şansımız çok zordu o maç öncesinde. Çünkü Almanya’nın kadro kalitesi bizim çok üstümüzdeydi. Taraftar baskısı ile birlikte içimizde küçük de olsa bir umut vardı. Tüm maç boyunca da oyundan kopmadık ve rakibimizi hep kovaladık. Ancak son bölümde öldürücü darbeyi biz değil, Almanlar vurdu ve sahadan galibiyet ile ayrıldılar.
Almanya’nın 1998 yaş grubu her zaman hedef jenerasyon olarak nitelendirilir. Isaac Bonga ve Richard Freudenberg’in Samsun’da olmaması onları hiç etkilemedi. İnanılmaz potansiyelli oyunculara sahipler ve gelecekte çok iyi yerlere gelecekler. Isaiah Hartenstein, Nelson Weidemann, Kostja Mushidi, Oscar Da Silva, Louis Olinde. Bu yazdığım beş isim de NBA prospect olarak nitelendiriliyorlar. Ayrıca Ferdinand Zlyka gibi bir keskin nişancıya da sahipler.
Ama takımın lideri tabii ki Isaiah Hartenstein. Zalgiris Kaunas forması giyen Isaiah Hartenstein, Genç Milli Takımımız ile oynanan maçta çok sinirlendi. Yaklaşık iki yıldır Isaiah Hartenstein’i takip ediyorum ve onu ilk kez böyle gördüm. Sinirlenince de çok farklı bir kimliğe bürünüyor. Sinirlenmesinin nedeni de Ragıp Berke Atar. Berke Atar, Pazar günü hayatının maçını oynadı. Özellikle ikinci ve üçüncü çeyreklerde oyunu domine etti. Isaiah Hartenstein da onun bu performansı karşısında zorlandı. Dolayısıyla da son çeyrekte inanılmaz bir patlama yaşadı ve artık çeyrek final karşılaşmasını bekliyor. Genç Alman, istatistik bazında da her alanı silip süpürmüş durumda. Yarınki karar maçında da saz onun elinde olacaktır. Ancak takım arkadaşları da İspanya mücadelesinde iyi işler çıkartmalı. Oscar Da Silva, Ferdinand Zlyka ve Nelson Weidemann üçlüsünün Isaiah’ı yalnız bırakmaması gerekiyor.
Gelelim İspanya cephesine. Boğalar, bu şampiyonada A Grubu’nda yer aldı. İlk Hırvatistan maçlarını da yakından takip etme fırsatı buldum. Hırvatistan, bu turnuvaya kötü bir kadro ile gelmişti ve sonuç olarak da gruptan çıkamadılar. Leo Cizmic, ilk tur gruplarında çok pasif kaldı. Muazzam bir fiziği var, çok potansiyelli. Fakat hücum silahlarını arttırması ve teması öğrenmesi gerekiyor. Aynı şekilde Darko Bajo da hücumda çok sınırlı. Darko inanılmaz kuvvetli, sertliği çok seven ve savaşan bir oyuncu. Ama o da tıpkı Leo Cizmic gibi hücumda büyük sıkıntılar yaşıyor. Geçiş hücumlarındaki aktifliğini, set hücumlarını da aktarabilirse eğer, daha tehlike bir oyuncu haline gelebilir.
İspanya da, işte bu kötü Hırvatistan takımı karşısında üç çeyrek boyunca çok zorlanmıştı. Boğaları kabustan uyandıran isim de attığı dört üçlükle Aleix Font oldu. Turnuvadaki ikinci maçında İsveç’i mağlup eden Boğalar, son günde ise Azzurilere yenildi ve grubu ikinci sırada tamamlayarak bir üst tura yükseldi.
İspanya takımının hücumdaki en önemli oyuncusu Aleix Font. Barcelona altyapısından yetişen 1.90 boyundaki iki numara, takımının dışarıdaki en önemli silahı. Çok yumuşak bir bileği var ve boşluğu bulduğu anda hiçbir şekilde tereddüt etmiyor. Clutch time olarak nitelendirilen kader anlarında da sazı eline alabilen bir isim. Yukarıda da bahsettiğim gibi tıkanan Hırvatistan mücadelesini son dört dakikada o açtı. Attığı dört üçlükle de takımını galibiyete taşıdı. Ancak temas alma ve penetre konusunda onun da büyük sıkıntıları var. Eğer ritim bulamazsa maç içerisinde kaybolabilir. Bu da İspanya için büyük tehlike.
Boğaların bir diğer silahı ise 1999 doğumlu Sergi Martinez. İlk Hırvatistan maçında kenardan gelen Martinez, hücumda takımına çok önemli katkılar vermişti. Temponun artmasındaki bir numaralı etken olan genç İspanyol, grup maçları itibariyle 15.7 sayı-9.7 ribaund ortalamaları yakalamış durumda. Onun da yarınki performansı İspanya için oldukça önemli.
Maçın favorisi tabii ki Almanya. Çok geniş bir rotasyon ile buraya geldiler ve saha içinde Isaiah Hartenstein gibi bir lidere sahipler. Isaiah sinirlenince de inanılmaz bir kimliğe bürünüyor. İspanya’yı ise bu turnuvada açıkçası pek beğenmedim. Size olarak da Almanların gerisindeler. Bakalım İspanya teknik kadrosu bu işe nasıl bir çözüm bulacak?