Pınar Karşıyaka’da beşinci sezonuna giren ve İnanç Koç’un ayrılışı ile takım kaptanlığına getirilen başarılı oyuncu Soner Şentürk ile Pınar Karşıyaka Medya Günü’nde keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Misafirperverliklerinden dolayı Pınar Karşıyaka ailesi ve kaptanlık ile ilgili görüşleri, kamp değerlendirmesi, yabancı kuralı hakkındaki görüşleri gibi konularda sorularımızı içtenlikle cevaplayan Soner Şentürk’e huzurlarınızda teşekkür ederiz.
…
Altyapısından çıkmadığın bir kulüpte dört beş yıl forma giymek, Türkiye’de pek göremediğimiz bir durum. Başarılarla dolu yıllar, gelenler ve gidenler… Tabiri caizse takımın yıkılmayan son kalesi oldun. Pınar Karşıyaka’da geçirdiğin süreci değerlendirir misin? Böyle bir camianın kaptanı olmak neler hissettiriyor?
- Öncelikle Pınar Karşıyaka çok büyük bir camia. Buraya gelmeden önce bunu görebiliyordum ama içerisine girdikten sonra bunu daha iyi anladım. Beş senedir burada güzel anılar biriktirdim. Şampiyonluklara, hayatım boyunca unutamayacağım anılara tanık oldum. Bu sene de kaptanlık bana nasip oldu. Gerçekten özel bir duygu. Altyapısından çıktığım Darüşşafaka’nın A Takımı’nda da takım kaptanlığı yapmıştım. Şimdi ikinci defa, dediğiniz gibi altyapısından yetişmediğim bir kulüpte bunu yaşamak çok özel. Takımda da epey değişiklik olunca en eski ben oldum ve bu özel görevi yapacağım.
Taraftarlarınızın seni çok sevdiği belli oluyor. Maçlarda yapılan ”Soner Başkan” tezahüratının bir hikayesi var mı?
- Onu gerçekten ben de bilmiyorum. Son iki senedir bana ”Soner Başkan” ve ”Reis” diyorlar. Hikayesini bilmiyorum ama beni mutlu eden şeyler bunlar.
Yeni bir koç ile neredeyse sıfırdan bir kadro kurdunuz. Takım kaptanı gözüyle hazırlık sürecini değerlendirir misin?
- Öncelikle zor bir dönemdi. Birbirlerini tanımayan, koçu tanımayan, koçun onları tanımadığı 12 adam. Kolay mı oldu derseniz çok kolay olmadı açıkçası ama son dönemde bence birbirimizi çok iyi anlamaya başladık. Bu tabii ki bir buçuk ayda olacak bir şey değil. Biz bunun üstesinden geldiğimizi düşünüyoruz. Sezon başladığı zaman daha da iyiye gideceğimizi düşünüyorum.
Sezon hedefleriniz nelerdir?
- Pınar Karşıyaka için son dört senedir camia halinde başardıklarımız ile çıta yukarıya çıktı. Türkiye’de çok iyi durumda olan takımlar var. Playoffa girebildiğimiz en iyi yerden girmek istiyoruz. Şampiyonlar Ligi’nde iyi bir gruba düştük ve önümüzün çok açık olduğuna inanıyorum. Gruptan iyi bir sırada çıkıp umarım şampiyonluğu elde ederiz.
Geçtiğimiz sezon Genç Erkekler Türkiye Şampiyonası’nu şampiyon tamamlayan Pınar Karşıyaka altyapısından Görkem Doğan ve Alp Karahan aranıza katıldı. Yıllardır rolü olan bir yerli oyuncu olarak yabancı kuralını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Üç yıldır 5+1 sistemine tanık oluyoruz. Dediğiniz gibi çok yetenekli iki tane genç oyuncu çıkardık. Egemen Güven ve Mert Celep zaten bizimleydi. Altyapıdan çıkan oyuncuların işi maalesef kolay değil. Altı tane yabancı oyuncu var ve oynamadan sadece antrenmanla oyuncu olmak gerçekten çok zor. Bu sistemde çok daha fazla çalışarak rolünüzü kabul etmeniz gerekiyor. Savunma yaparak, sertlik katarak, enerji katarak var olma savaşı vermek gerekiyor. Hepimiz bu yollardan geçtik.
Cumartesi günü taraftarlarınızın önündeki Banvit karşılamasıyla sezonu açıyorsunuz. Taraftarlarınıza bir mesajın var mı?
- Herkese sakatlıksız güzel bir sezon diliyorum. Taraftarımıza pek bir mesaj vermeye gerek yok. Burada yaşamadığım güzel şeyleri tattım. Taraftarımız her zaman yanımızdaydı. İyi günlerimiz ve kötü günlerimiz oldu ancak onlar bizi hiç yalnız bırakmadı. Cumartesi itibariyle birbirimize kavuşuyoruz. Güzel bir atmosfer olacağına şüphem yok. Biz de onlara bir galibiyet hediye ederek iyi bir başlangıç yapmak için sahada olacağız.