Henüz bu sezon İkinci Lig’den Beko Basketbol Ligi’ne yükselen ve Avrupa hesapları yapacak kadar başarılı olan Uşak Sportif’in saha içi lideri Justin Carter ise, saha dışı lideri de baş antrenör Ozan Bulkaz’dır. 13 senedir Uşak Sportif’in içinde yer alan, 11 senedir takımın başında olan Ozan Bulkaz, şehir basketbolunun sembol isimlerinden biri. Uşak’ın gelişmesi için jenerasyonlar boyunca sorumluluklar alan bir aileden gelen Koç Bulkaz, bu mirası Uşak Sportif’i Beko Basketbol Ligi’nin zirvesine ortak yaparak sürdürüyor.
Ama sezon başlarken durum böyle değildi. Küçük bir bütçe ve tanınmayan oyuncular ile yola çıkan Uşak Sportif’in bu ligde ömrünün ve izinin fazla olmayacağını düşünenler çoğunluktaydı. Böyle düşünenler ne Ozan Bulkaz’ı, ne de Uşak Sportif’i tanıyordu.
Ozan Bulkaz Uşak Sportif’in yükseliş hikayesini ve gelecek planlarını Türkiye Basketbol Federasyonu’ndan Şansal Kulabaş’a anlattı.
“Hiçbir zaman bu sezon için hedef koymadık. İnsanlar bu takım için hedefler koydular. İnsanlar bu takım ligde kalıp kalmamaya oynayacağını düşünüyordu. İnsanların kafasında 8-10 galibiyet ile ligde kalma hedefi vardı. Biz sadece doğru basketbol oynayıp her maçı kazanmak istedik. Benim halen bir hedefim yok. Sezon sonunda nerede bitirirsek bitirelim iyi bir play-off oynamak istiyorum.”
Galibiyetler arka arkaya geldikçe, Uşak Sportif’in oynadığı basketbol dikkat çekmeye başladıkça, takıma duyulan saygının artması bir başka şekilde kendini gösterdi: Baskı ve sertlik. Artık insanlar Uşak Sportif’ten zor olanı yapmalarını ve başladıkları gibi devam etmelerini bekliyordu. Rakipler ise onları daha fazla ciddiye alıyor, sertlik dozajını arttırıyorlardı.
“Başarının sırrı da biraz bu. Kendime ve oyuncularıma hiçbir zaman baskı uygulamamaya çalışıyorum. Şu anda büyük bir düşü gerçekleştirmiş bir kulübüz. Bölgeselden başlayıp seneye inşallah Avrupa kupalarına uzanacak bir düş… Üstümüzde bir baskı yok. Sadece heyecan var.”
“Küçük bir bütçeyle iyi basketbol oynayarak ligin üst sıralarını zorladık. Rakip takımlar ve oyuncular bize karşı daha sert oynamaya başladı. Daha çok çalışarak, ofansif ve defansif kurgularımızı biraz daha netleştirerek bu sertliğin üstesinden geldik. Burası Beko Basketbol Ligi, oyuncular sert olmak zorunda. Kadromuzun dar olması, oyuncuların daha fazla süre alması da onları bu sertliğe alıştırdı.”
Uşak Sportif’in izlerken, ne kadar konsantre bir takım olduklarını görebiliyorsunuz. Hücumda da, savunmada da nadiren odaklarını kaybediyorlar. Her atılan şut girecek, her yapılan savunma işe yarayacak diye bir şey yok ama yapılan her şeyi bir disiplinle yaptıklarını görebiliyorsunuz.
“Uşak Sportif’in en güçlü yanı, ne istediğini bilmesi. Basit oynuyoruz. Ofansta ve defansta ne istediğimizi oyuncular net bir şekilde biliyor. Bu basit oyuna ayak uydurdular. Oyuncular ve kenar yönetimi çok geç. Herkesin bir hedefi var. Özelikle yabancı oyuncuların… Bu inanç ve istek bizi güçlü kılıyor. Biz daha yolun başındayız.”
“Transition defans ve spacing’de daha net olabiliriz. Defansta topa baskı ve sertlikte istediğimiz noktanın biraz daha altındayız. Oyuncuların da bireyse olarak kendilerini geliştirmesi gereken yönleri var. Bu noktalarda gelişebilirsek, sezon sonu daha iyi bir basketbol oynayabiliriz.”
Uşak Sportif’in üzerinde şimdi yeni bir sorumluluk var. Kendilerine koydukları hedefler bir kenara bu başarıyı seneye sürdürmek hem şehrin, hem de bölgenin onlardan beklentisi. Ozan Bulkaz gelecek sezonun çalışmalarına şimdiden başladıklarını ve ilk adımın takımın yıldızı Justin Carter’ın sözleşmesini bir yıl uzatmak olduğunu belirtiyor.
“Gelecek sezonun çalışmaları başladı. Öncelikle Justin Carter ile sözleşme yeniledik. Takım içinde görüşmelerimizin sürdüğü oyuncular var. Teknik ekip, oyuncular ve şehir olarak yeni sezonun hazırlıklarına başladık. Yeni bir salonumuz yapılıyor. İl içinde bütün hızıyla yeni sezon hazırlıkları sürüyor.”
Justin Carter Uşak Sportif taraftarlarının göz bebeği. Onlar için bu şehrin basketbolunun vücut bulduğu isimlerden biri. Onu uzun yıllar bu forma altında görmek istiyorlar ve belki de sözleşmenin sadece bir yıl uzaması onları hayal kırıklığına uğrattı. Ozan Bulkaz burada oyuncunun tercihinin de önemli olduğunu belirtip hatırlatıyor: Koçlar, oyuncular geçicidir, kulüp kalıcıdır.
“Tabii ki bu oyuncunun da isteği. Biz bir sene uzattığımız için dahi mutluyuz. Carter bu sene büyük bir çıkış yakaladı ve Avrupa’nın da gözdesi oldu. Biz gelecek seneyi kapattığımız için mutluyuz. Carter da bizimle büyüdü. Bir senelik bir yenileme olması önümüzdeki yıllarda beraber olmayacağımız anlamına gelmez. Gelecek seneyi oynayalım. Sonrasında yeni bir sözleşme için zemin aramaya başlarız.”
Söz konusu Carter olunca, onun lider kişiliğine değinmeden konuyu kapatmıyoruz. Justin Carter Avrupa basketbolunun bu sene bizimle beraber Uşak Sportif formasıyla tanıştığı yeni bir yıldız ve herkes onu daha yakından tanımaya çalışıyor. Sessiz gözüken, çalışkanlığı her takım arkadaşı tarafından dile getirilen Justin Carter, nasıl bir takım lideri?
“Carter sessiz, sakin değil, soğukkanlı bir lider. Olayların her zaman içerisinde. Soyunma odasında konuşulması gerektiğinde konuşan kişi Carter. Saha içinde ve dışında takım olgusunu en fazla taşıyan oyunculardan biri. Her ortamda soğukkanlılığını korumayı başarıyor. Üzerimizdeki baskıyla ilgili bir soru sormuştunuz. Carter’ın varlığı da bu baskıyı minimalize ediyor. Soğukkanlılığını korur ama yapması gerekeni en sert şekliyle yapar.”
Gelecek sezonun planlarında yabancı oyuncu transferi de önemli bir yer tutuyor. Bu sene Carter ve Holman’ın sırtında çok önemli bir yol alan Uşak Sportif, yabancı transferindeki isabetlerini devam ettirmek için çalışmalara hızla devam ediyorlar. Peki, Uşak’ın küçük bir şehir olması yabancı transferinde onlar için dezavantaj oluyor mu? Ozan Bulkaz şehrin küçük ve sakin olmasının zamanla onların avantajına dönüştüğünü belirtiyor.
“Ben takımla 13 senedir beraberim. 8 sene ikinci lig, 1 sene de Beko Basketbol Ligi olmak üzere 9 sezondur yabancı oyuncularla çalışıyoruz. Yabancı oyuncular ilk başta Uşak’ın küçük bir şehir olmasından endişe ediyor ama gelen her yabancı bu şehirde inanılmaz mutlu. Özellikle bu sezonki yabancı oyuncularımız. Dördü de evli ve çocukları var. Dördü de ailelerini Uşak’a getirdi. Dördü de gelecek sezon bu takımda kalmak istiyor. Uşak küçük ama hem sosyal olarak, hem de insan ilişkileri olarak oldukça rahat, trafik sorununun olmadığı, taraftarlarla yöneticilerin iç içe olduğu bir şehir. Dışarıdan handikap gibi görünen bu özellik, oyuncular şehri tanıdıktan sonra bizim için bir avantaja dönüşüyor.”
Uşak Sportif’in başarısını bu kadar masalsı yapan yönlerden biri de yola sponsorsuz çıkmaları ve öyle devam ediyor olmaları. Ama gelecek sezon bu sene çizdikleri standartları devam ettirmek istiyorlarsa, bir sponsorun işlerini çok kolaylaştıracağını biliyorlar. Yöneticiler aday firmalarla görüşmelere başlamış bile.
“Sponsorluk talepleri geliyor. İstanbul’da 7-8 yöneticimiz birkaç firmayla görüşüyor. Takım hem başarılı gidiyor, hem de bir popülaritesi var. Küçük bir Anadolu şehrinin takımı mütevazi bütçelerle böyle başarılar yakalayınca, insanlar daha olumlu gözle bakmaya başlıyorlar. Bence bu görüşmelerden bir sonuç çıkacak ve daha güçlü olacağız.”
Uşak’ın çocuğu olan Ozan Bulkaz’ın sık sık dile getirdiği bir hayali var: Uşak’ı bir basketbol şehri yapmak. Sportif başarı ve taraftarı tribünlere çekmek bu uğurda atılan önemli bir adım ama yeterli değil. Bulkaz da bunun farkında ve planların daha büyük olduğunu anlatıyor. Yeni bir salon ve büyük bir altyapı hamlesi yolda. Uşak Sportif’in hedefi bölgesinin basketbol markası olmak.
“Şu anda 5000 kişilik bir salon yapılıyor. Salon problemimizi böyle halledeceğiz. Altyapı hamlemiz var. Bölgemizde tek takımızı ve Afyon, Kütahya, Denizli çevresini tarayan bir altyapı hamlesi yapacağız. Sponsorumuz bu hedef için çok önemli ama bizim en çok güvendiğimiz kişiler taraftarımız. Şehrin 20 km dışında 25-30 liralık bilet fiyatlarıyla 3000 kişi dolu tribünlere oynuyoruz. Bunu başardıysak önemli bir yol kat etmişiz demektir. Seyircisiz organizasyon bence bir hiç. Seyirciyi salona çektik, en önemli kısmı hallettik. Başarılı olduk. Tesisleşip, altyapımızı kurarak Uşak’ı basketbol şehri haline getirme yolunda ilerleyeceğiz.”
Uşak Sportif’in arkasındaki en önemli itici güçlerden biri de taraftar grubu Aşigolar. Onlar şehrin takıma olan desteğinin vücut bulmuş hali. Ev sahibi oldukları her maç takımın yanındalar ve hatta deplasmanlara dahi geliyorlar. Sosyal medyayı çok aktif kullanıyorlar ve her mecrada desteklerini gösteren farklı bir taraftar grubu. Gençliğinde kendisi de Aşigolar’ın bir parçası olan Ozan Bulkaz, taraftarın oynadıkları basketbolun verdiği keyifte etkileyici bir payı olduğunu anlatıyor.
“Ben de gençken Aşigo’ydum. Bu yüzden aramızdaki bağ çok güçlü. Beni çok seviyorlar. Çoğunun hocasıyım, çoğunun abisiyim. Aşigolar gerçekten çok özverili bir grup. Bir çıkar gütmeden takımını destekleyen, babadan oğula geçtiği için gençlerin sürekli altını doldurduğu bir organizasyon. Destekleri müthiş. Bu yüzden renkliyiz. Bu yüzden keyifliyiz.”
Beko Basketbol Ligi’nde play-off’lar bu haftalarda her zamankinden daha hızlı yaklaşıyor ve Uşak Sportif çok büyük bir sürpriz olmazsa ilk defa mücadele edecekleri bu seviyeye hazırlanmaya başladılar. Ozan Bulkaz sezon sonu için sportif bir hedef koymasa bile evlerindeki üstünlüklerini korumak istiyor.
“Kötü basketbol oynamazsak, takıma kattığımız değerleri kaybetmezsek hayal kırıklığına uğramam. Ama şunu söyleyeyim; evimizde çok net oynuyoruz. Play-off’larda galibiyet almadan elenirsek hayal kırıklığına uğrayabilirim. Mutlaka rakibimizi zorlamalı, gidebildiğimiz yere kadar gitmeliyiz.”
Uşak Sportif’in hikayesi henüz yazılmaya başladı ve görünen o ki yakın zamanda bitmeyecek de. Bazı günler güzel geçecek, bazı günler zor. Bazı maçlar kazanılacak, bazı maçlar kaybedilecek. Ama ne olursa olsun Ozan Bulkaz bu takımın bir parçası olacak. Hikayenin devamını okumak için sabırsızlanıyoruz.
”Ropörtaj: Şansal Kulabaş
Fotoğraflar: Ahmet Tokyay
Kamera: Yasin Saraç. Röportaj tbl.org.tr’den alıntıdır.”