1- Zayıf guard rotasyonu
Beaubois-Huertas-Janning üçlüsü Fenerbahçe’nin Sloukas-Wannamaker-Guduric-Dixon-Nunnally ile kıyaslandığı zaman tartıda hafif kalıyor. Her ne kadar Wanamaker sezon boyunca istenilen seviyenin yakınına bile yaklaşamamış olsa da kritik maçlar geldiğinde kendisine biraz daha çeki düzen verecektir. Onun biraz kendine gelmesi zaten Fenerbahçe’nin lehine olan guard kalite makasını daha da açacaktır. Üstelik günden güne forma giren Guduric ve bu anlar için yaşayan Datome’nin top yönlendiriciliğini de hesaba katmak gerekiyor. Farkındaysanız geçen seneye kadar Galatasaray Odeabank’ın ve milli takımımızın birinci top yönlendiricisi olan Sinan’ın adını henüz anmadım. Obradovic ona bir niş rol verip sürpriz yapacak mı göreceğiz. Vermese bile FBD’un bu departmanda çok önde olduğu aşikar. Tüm defektlerine rağmen Sloukas’ın da buraları defalarca oynadığını düşününce Pedro Martinez’in en çok mesai harcayacağı departmanın burası olacağını tahmin etmek zor değil.
Granger’ın sakatlık nedeniyle oynayamayacak olması da zaten sıkıntılı olan bölgeyi iyice içinden çıkılmaz hale getiriyor.
2- Fenerbahçe’nin yükselen formu
Rakibiniz sizden güçlüyse üstelik son dönemde formu korkutucu şekilde artıyorsa, iki kez düşünmeniz gerekir. Fenerbahçe, Malaga maçını bir kenara koyarsak son 14 maçın on ikisini kazandı. Ve sadece CSKA’ya ve Olympiacos’a kaybetti. Kendilerinden kısmen zayıf hiçbir takıma hiç şans tanımadı. Fenerbahçe’nin sezon formu ile maç içi formunun birbirine çok benzediğini dikkatli gözler yakalamıştır. Sezona yavaş başlayan Fenerbahçe sezon sonuna doğru vites artıtrıp, ligi istediği yerde bitirdi.
Aynı şekilde maçlara çoğu zaman yavaş başlayan, ilk ya da ikinci çeyrekte sekiz on sayı geri düşen Fenerbahçe Doğuş genellikle ikinci çeyreğin sonunda eğer başaramazsa üçüncü çeyreklerdeki net oyunlarıyla üstünlüğü geri kazanıyordu. Bu sezon kaybettiği maçlar dahil, hemen hemen bütün maçlarda üçüncü çeyreklerde sarı lacivertlilerin dominasyonunu izledik. Boğucu savunması ve sertliğiyle hücumda da topu sabırla dolaştırmasıyla dakikalar ilerledikçe maçlardaki üstünlüğü aldı.
3- Üç sayı yüzdesizliği
Baskonia aslında ligin lüksek yüzdeyle üçlük sokan takımlarından biri. Hem isabet toplamında (285) hem de yüzdede (%39,9) ligin dördüncüsü durumundalar. Ancak Fenerbahçe’ye karşı işler değişiyor. Bu sezon FBD ile yaptıkları iki maçta toplam 48’de 13 üç sayı isabeti ile oynadılar. Ve sezon içinde Baskonia’yı en düşük üçlük yüzdesinde tutan takım sarı lacivertliler oldu. Baskonia’nın ligin geri kalan 14 takımına karşı yüzde %41 ortalamayla üçlük sokarken FBD’a karşı %27’de kalmasında bir neden var. Yay civarındaki baskılı yardım savunması.
Zayıf guard rotasyonu ve top yönlendiren oyuncuların hem nicel hem de nitelik olarak düşük seviyede olmasıyla Baskonia FBD’nin baskılı savunması karşısında istediği şutları bulamıyor. Hem içeride hem de dışarıda bire bir üretime kalıyor. Takım olarak bir şeyler üretmekte oldukça zorlanıyor. Bu nedenle hazırlanan üç sayı pozisyon sayısı dolayısıyla da isabet oranı düşüyor. Üstelik bu baskılı savunma, normal sezondaki görece rahat maçlarda geldi. Playoff atmosferinde bu baskı nasıl bir seviyeye çıkar göreceğiz.