Başlıktaki tarihler iki takımın finalde olmasını sağlayan günler.
23 Aralık’ta Oktay Mahmudi ile Anadolu Efes’in yolları ayrıldı ve Aggelou ile anlaşıldı. Takımın tüm kimyası ve ön plandaki oyuncuları değişti, karşımıza yeni bir Anadolu Efes çıktı. Daha çok mücadele eden, liderliğini Doğuş ve Kerem’in yaptığı bambaşka bir Efes. Takım Anadolu Efes olmayı bırakıp tekrar Efes haline büründü.
11 Ocak’ta ise Karşıyaka yabancı oyuncu Leo Lyons ile yollarını ayırdı. Geldiğinden beri mücadeleden kaçan, savunma yapmayan, konsantrasyon problemi yaşayan ve hep kendi istatistikleri için oynayan Leo Lyons, Ufuk Sarıca tarafından takımdan gönderildi. Koç bunu açıklarken “Hiçbir zaman bir oyuncu bir takımdan daha önemli değildir” diyordu. O gün itibariyle daha dar rotasyonla oynamasına rağmen takım geçtiğimiz yıl olduğu gibi koçun takımı oldu. Kenetlendi ve kendine geldi.
İki takımın son hallerini karşılaştırmak gerekirse karşımıza şunlar çıkıyor.
Oyun kurucu pozisyonunda Doğuş ve Planinic’e karşı Dixon var. Soner Dixon’ın çeyrek sonlarında sadece biraz nefeslenmesine olanak sağlamaktan başka bir katkı veremiyor.
Dixon 35 dakika civarında süre alacaktır. Hücumda Doğuş ve Birkan ile mücadele edecek olması onu yıpratacak olsa da savunmada Doğuş’u tuttuğu anlarda rahatça dinlenecektir. Zaten kondüsyon problemi yaşayan bir isim değil. Geçen sezon genellikle maça fırtına gibi girip ilk çeyrekte arka arkaya üçlüklerle maça başlarken bu sezon özellikle sakatlığı sonrası ilk yarılarda çok düşük yüzdeyle oynayıp ikinci yarılarda kendini toparlıyor. Şutu girmediğinde zorlamayarak asiste yönelmesi iyi bir özelliği.
Planinic’in boyu 1.99 Dixon ise 1.78. Alçak postta sırtı dönük olarak oynamayı seven Planinic bu özelliğini kullanmaya çalışacaktır. Bu sebeple onu Can Altıntığ ile savunmak Pınar Karşıyaka açısından daha makul olur. Dixon da Doğuş/Birkan’ı savunarak dinlenebilir.
Anadolu Efes sertliği sağlamak için Kerem, Doğuş, Birkan üçlüsünden ikisini sürekli oyunda tutmaya çalışıyor. Kerem ve Doğuş hayatlarını bu sertlikle kazanan oyuncular; ancak Birkan kendini bu role zorlar bir halde. O yüzden Birkan ve Planinic birlikte oynadığında Birkan Dixon’ı tutmak durumunda kalacaktır ve Euroleague’de Planinic ile oynadığı dönemlerde çok sık faul yapıyor. Gerçi Planinic ile aynı anda sahada olan tüm dış oyuncular onun eksiğini kapatmak için daha çok faul yapmak durumunda kalıyor.
Pivot pozisyonu ise Pınar Karşıyaka’nın en üstün olduğu alan olarak göze çarpmakta.
Anadolu Efes’ten gönderilip Pınar Karşıyaka’ya gelen Güneşin Oğlu Esteban Batista olağanüstü bir sezon geçiriyor. Eurocup son 32 maçlarında kupanın açık ara en iyi istatistiklere sahip oyuncusu durumunda. Buna bir de Efes’e kendini ispat etme motivasyonunu eklersek Barac ve Semih’in yokluğundaki pota altı sıkıntısını avantaja çevirebilir. Pınar Karşıyaka için kritik nokta topu içeriye indirdiği anda özellikle Gordon’dan gelecek yardımlar.
Kerem Gönlüm’ün hücum kısmına gelirsek orada Kerem’in Batista’ya göre çok hızlı olan ayakları ve insanı canından bezdiren bir oyun iştahı gündeme gelecektir. Savanovic ile birlikte oynadıklarında işin hücum kısmını ona bırakan Kerem, o oyunda olmadığında oyunun iki yönünde de daha etkili oluyor.
Bjelica’ya gelecek olursak Planinic o sahadayken, sahada olmadığı durumun iki katı kadar atış kullanıyor. Bjelica ise Planinic sahadayken %54,2, Planinic sahada değilken %33,8 ise hücum ediyor. Yani iki oyuncu birbirini çok iyi besliyor.
Keskin şutörleri karşılaştırdığımızda kefenin iki tarafında Diebler ve Vasileiadis var. Iki oyuncu da Avrupa kupalarinda %41,5 civarinda üçlük yüzdesi ile oynuyor. Ikisinin birbirine göre artıları Diebler’ın orta mesafe şutu fena sayılmaz; diğer tarafta Vasileiadis neredeyse hiç serbest atış kaçırmıyor. Vasileiadis birinci ve dorduncu çeyreklerde yüzdesi normale göre düşükken diğer iki çeyrek %50 ile üç sayı buluyor. Vasileiadis 28 dakika civarında süre alırken Diebler’ın yarınki maçta 32-33 dakikaları zorlayacağını düşünebiliriz. Bilmeyenler için Diebler’ın NCAA’de 64/65 üçlük oranı ile rekor sahibi olduğunu da hatırlatalım.
Dört numaralara bakınca da çok formda bir Barış ve sürekli aynı çizgiyi göstermekte zorlanan bir Savanoviç var. Eğer iyi gününde olursa Savanoviç Barış’ın başına çok iş açar. Karşıyaka’nın yeni transferi Williams ise henüz takıma ve setlere alışmış değil ancak yine de bileği çok düzgün ve çok istekli. Fenerbahçe Ülker maçında bulduğu 16 sayı bunun ispatı.
Maçın kilidi 2 numaralı pozisyonda çözülecektir. Pınar Karşıyaka’da Can Altıntığ ve zaman zaman zorlama bir şekilde Diebler ile götürülen pozisyonun karşısında Efes’te Birkan, Gordon ve Vasileiadis hatta zaman zaman Doğuş ve Cedi Osman süre alıyor. Efes bu alanı çok işleyecektir. Pınar Karşıyaka’nın buna tepkisinin alan savunması 2-3 alan savunması olacağını tahmin etmek zor değil.
Tam sahada baskılı savunmayı sık sık uygulayan Pınar Karşıyaka karşısında Doğuş topu karşı alana kolaylıkla taşıyabilir ancak sonra alacağı kararlar maçın gidişatını belirler. Hızını almışken aklını öne koymazsa maçı çok düşük yüzdeyle bitirecektir. Bu arada Ufuk Sarıca’nın çok sevdiği meydan okumalı şut riske edişi onun üzerinde uygulayacağı da bir gerçek. Özetle kilit oyuncu Doğuş olacak.
Maçın en kilit dönemi de birinci çeyreğin başı olacaktır. Efes sert savunma ve iyi başlangıçla Karşıyaka’yı erkenden yıldırmak isteyecektir; ancak bunun pek mümkün olacağını sanmıyorum. Çok güzel bir maç izleyeceğiz.