Terim sonrası neler olacak?
Neredeyse 19 sene olmuş ben Golden State Warriors’ı desteklemeye başlayalı. 1995’in soğuk bir kış günü Eurosport ekranlarında izlediğim ve San Antonio Spurs karşısında madara olan sarı-lacivertli Golden State’e karşı sevgim o zaman başladı. O zaman da Spurs’ü yenemiyorduk, Milenyum’a girdik, Mars’a gitmemize az kaldı biz halen Spurs’ü yenemiyoruz ancak artık devir değişti. Golden State şu anda NBA’in şampiyonluk adayları arasında gösteriliyor.
Geçen sezonu 51-31’le Pasifik ikincisi bitiren Warriors play-off ilk turunda, Amerikan basınınca arasında ezeli bir rekabet oluşturulmaya çalışılan LA Clippers’la eşleşti ve 4-3’lük skorla elendi. Seri başı olmayan bir takımın ilk turda hem de 4-3 elenmesi belki normalde kağıt üstünde normal karşılanabilir ancak kulübün makus kaderini değiştiren sahipleri Peter Gauber ve Joe Lacob’u memnun etmedi. Zira gerçekten Warriors’ın Clippers’ı eleyebilecek potansiyeli vardı.
Warriors’ta en büyük gelişme elbette son iki sezondur takımı play-off’a taşıyan baş antrenör Mark Jackson’ın gönderilmesiydi. Jackson’ın gönderilmesinin esas nedeni yönetimle yaşadığı sıkıntılardı. Gerçi Jackson’ın bırakın yönetimi, kendi ekibiyle bile sıkıntıları vardı ki bu nedenle sezon devam ederken teknik ekipte ayrılıklar yaşandı. Teşbihte hata olmaz, Mark Jackson’a ABD’nın Fatih Terim’i diyebiliriz. Jackson Terim gibi oyuncularıyla baba-oğul ilişkileri kuran, her şeyden sorumlu ‘tek adam’ olmayı seven bir adamdı. Kendi tarzıdır, başarılı da oldu. Ancak yönetimle sürekli ters düştü. Örneğin yönetim Jackson’dan evini kulübe daha yakın bir muhite taşımasını istedi, koç kabul etmedi. Bu ve buna benzer mevzuların üstüne Clippers karşısındaki başarısızlık eklenince Jackson’ı gönderdiler.
Bunlar görünen nedenler. Bir de buzdağının görünmeyen kısmı var. Bazı iddialara göre yönetim, kulübün fazla ‘zenci’ ve ‘dindar’ olmaya başlamasından rahatsız oluyordu. Maç öncesi ritüeller, beraber dua etme vb. gibi eylemler, iyi bir Hıristiyan olan Jackson’ın sokaklarda insanları dine davet eden konuşmalar yapması iddialara göre Lacob ve Glauber’i rahatsız ediyordu. Jackson’ın fazla dindar olması da ipinin çekilmesine etkili oldu deniliyor.
Velhasıl kelam, Jackson gitti yerine Steve Kerr geldi. Daha önce Phoenix Suns’ta genel menajerlik yapan Kerr’ün bu ilk baş antrenörlük deneyimi. Kerr’ün en büyük özelliğiyse takım patronlarının golf arkadaşı olması ve aynı zamanda beraber iş yapmaları. Daha da ne denir bilemem.
İşin icraat boyutuna gelirsek; Kerr’ün ilk yaptığı Jackson’ın gönderilmesine çok öfkelenen oyuncularla birlikte vakit geçirmek oldu. Daha sonra geçen sezon yenilgisiz şampiyon olan Yaz Ligi takımımızın bu sene madara oluşunu izledik Kerr yönetiminde… Hazırlık maçlarındaysa 5-2’lik olumlu bir tablo söz konusu.
Gelelim kadro durumuna:
Gelenler: Phoenix Suns’tan Leandro Barbosa, Utah Jazz’dan Bandon Rush (Önce de bizdeydi), geçen sezon Macaristan’da Szolnoki Olaj’da oynayan, 76ers’la NBA tecrübesi bulunan Justin Holiday, Brooklyn Nets’ten Shaun Livingston. Üçü de backcourt’a yedekten katkı sağlayacak görev adamları. Şüphesiz ki bu isimlerle Warriors daha derin kadrosu olan bir takım. Hazırlık maçlarında özellikle Holiday’in performansı beğeni topladı.
Gidenler: Yedek pivotumuz Hilton Armstrong şimdi Beşiktaş Integral Forex’te. Bekleneni veremeyen Steve Blake sözleşmesi sona erince Portland’ın yolunu tuttu. Jordan Crawford artık Çin’de oynuyor. Yaşlı dizlerine rağmen kocaman yüreğiyle oynayan Jermaine O’Neal da bıraktı.
Genel Durum
Takım play-off yapacak ancak sorun kaçıncı sıradan girecekve ne kadar ilerleyecek. Golde State’in kente taşındığından bu yana belki de en iyi kadrosuna şahitlik ediyorum. Ligin en öldürücü back-court’una sahibiz. Splash Brothers (Stephen Curry ve Klay Thompson) gününde olursa bu takımı kimse durduramaz. Üç numarada geçen sezon Andre Iguodala başlıyordu ancak hazırlık maçlarında Kerr’ün genç yetenek Harrison Barnes’ı başlattığını gördük. Bu mevki bu ikilinin ellerinde. Justin Holiday de onlara destek olacak. Dört numarada David Lee, pota altında Andrew Bogut var. Allah sakatlık vermezse bu oturmuş kadro bu sezon çok iş yapar.
Pota altı savunma takım için ciddi sıkıntıydı. Bu sezon Festus Ezeli dönüş yaptı. Zamanında Bogut’un sakatlığında cefakarca görev yapan bu genç aslandan beklentiler büyük. Sırp Ognjen Kuzmiç de Yaz Ligi’nde gördük ki biraz daha lige ısınmış durumda. Yine pota altında Marreese Speights var ancak çok süre alacak gibi durmuyor. Lee’nin yedeği Draymond Green yine bu sezon bench’ten gelecek takıma enerji verecek.
Geçen sezon taraftarların çok dalga geçtiği, yerel basının ‘bundan bir halt olmaz’ dediği Sırp gard Nemanja Nedoviç’i de Yaz Ligi’nde hazır gördük ancak bu genç arkadaş bu gard bolluğunda zor süre alacak gibi.
Görünen o ki bu sezon da Warriors Pasifik Grubu’nda Clippers’la birincilik mücadelesi verecek. Bu sezon takım ezeli rakibini(!) geçip yıllar sonra Pasifik’i birinci bitirebilir.