Chicago Bulls bir offseason dönemine daha büyük ümitlerle girdi ve Pau Gasol- Nikola Mirotic-Doug McDermott-Cameron Bairstow-Aaron Brooks ile çıktı. Kötü mü? Fena değil, ama daha iyisi olabilirdi. Özellikle Carmelo,Dwyane Wade ve Kevin Love üzerinde çok duruldu. Carmelo memleketinde kalmayı tercih etti, Wade ise memleketine dönmek yerine yuvasında kaldı. Kevin Love’da çalkantılı bir transfer sürecinin sonunda Cavs’e gitti ve ligin yeni Big-Three’si oluştu. (LeBron, Love, Irving) Chicago için bu yazın en önemli ve en olumlu gelişmesi ise transferlerden çok Derrick Rose’un diz sakatlığını atlatmış görüntüsüydü (Dünya Kupası’nda ve Pre-Season’da). Geçtiğimiz yıl da hatırlarsak Rose bir diz sakatlığından dönmüş, formunu bulmaya başlamışken şanssız bir şekilde bu sefer diğer dizinden sakatlanmıştı.İnşallah bu sefer tam anlamıyla döner. Şimdi gelenlere bakalım…
Gelenler:
Pau Gasol:Gasol Memphis yıllarından beri Chicago’nun gözdesi aslında. 2007’de Memphis’ten ayrılacağı kesinleşmişken ve takasını beklerken en büyük aday Chicago Bulls’tu. Ama dönemin GM’i John Paxson Deng-Ben Gordon-Kirk Hinrich üçlüsünden birini vermeyi kabul etmeyince Gasol de hiç karşılığında Lakers’a gitti ve o yılların akışını ciddi manada değiştirdi. Bugün Gasol 34 yaşında ve pota altı için Boozer’dan daha iyi bir alternatif.
Nikola Mirotic: Mirotic’in draft hakları 3 yıldır Chicago’nun elindeydi ve 3 yıllık 18 milyon dolara sözleşme imzaladı. Mirotic sezonun sonunu kötü oynasa da Euroleague’nin en iyi 4-5 numaralarından biriydi. Olumlu bir hamle. Bu hamle ile Bulls pota altında üç Avrupalı oldu: Noah-Gasol-Mirotic. İki yaz önce Taj Gibson yerine Ömer’e kontrat verilseydi 4 Avrupalı olacaktı.
Doug McDermott – Cameron Bairstow :Doug McDermott’tan herkes çok ümitli. Ben yaz ligindeki videolarını izledim sadece. Şurada kısa bir videosunu izleyebilirsiniz: http://www.youtube.com/watch?v=omqPSj6a39k&feature=youtu.be. Çok yönlü bir üç numara. Kolej kariyeri 4 yıl çok bilinmeyen bir kolej olan Creighton’da. Burada oynamasının sebebi 4 yıl boyunca koçunun babası olması. Chicago McDermott’u 11. Sıradan seçti ve bu seçimi yapabilmek için 16. Ve 19. Sıradaki haklarını Denver Nuggets’a verdi. Diğer draft seçimi Cameron Bairstow ise uzaktan bakıldığında Brian Scalabrine havası veren 4-5 numara oynayan bir Avustralyalı. New Mexico çıkışlı, 49. Sıra seçimi. Benim için tam anlamıyla bir kapalı kutu. Zaten son derece güçlenen Chicago pota altında koç Thibodeau’nun da çaylaklara süre vermekteki cimriliğini düşününce kısa vadede süre bulması imkansız. Ama yine de kontrat imzalandı.
Aaron Brooks: Gelelim Bulls’un en önemli eksiği için yaptığı hamleye. Chicago Bulls, Ben Gordon’u anlamsız bir şekilde yolladığından beri saf skorer sıkıntısı yaşıyor ve ve bu sorunu çözmek için eline gelen fırsatları değerlendirmiyor. Bu yaz da biz Bulls taraftarları Carmelo, Stephenson, Gordon Hayward, Evan Turner falan beklerken Aaron Brooks ile yetindik. En azından bir başka Aaron, Aaron Afflalo gelseydi diyorum ama buna da şükür. Yaz liginde Tony Snell’in de bu sezona daha hazır gireceğini göstermesi ile 2 numara için geçtiğimiz sezona göre kesinlikle bir güçlenme var.
Bu eklemeler dışında Kirk Hinrich’le sözleşme imzalandı. Hinrich yedek PG-SG oynayabilen oyun disiplini muazzam bir isim. Doğru hamle. Ayrıca bu kulüp için bir geçmişi de var. Gerçi Bulls camiası için bu çok önemli değil. Olsaydı Luol Deng de şu an bu takımda olurdu.
Gidenler: Geçtiğimiz yıl rotasyonda olup da takımdan ayrılan iki isim var: DJ Augustin ve Carlos Boozer. Üstte de değindiğim gibi bu isimlerin yokluğunu fazlasıyla doldurabilecek isimler geldi.
Takımın Güçlü Yönleri: Artık iyice birbiriyle oynamaya alışmış bir çekirdeğe (Noah, Gibson, Butler, Hinrich, Rose) hem tecrübeli isimler (Gasol, Brooks) hem de genç isimler (Mirotic, McDermott) eklendi. Geniş ve kaliteli bir rotasyon var. Pota altı ligin en iyilerinden biri oldu. Ön alanda ise takımın gücünü Derrick Rose’un sağlık durumu belirleyecek.
Takımın Zayıf Yönleri: Dış skorer ihtiyacı hala tam manasıyla giderilmedi. Rose geçen sezon oynadığı kısa sürede dış şutunu çok geliştirmiş gözüküyordu ama onun oyunu hala içeriye penetre üzerine kurulu. Dunleavy, Hinrich ve McDermott iyi şutörler ama kendi şutlarını yaratma konusunda pek maharetli değiller. Geriye bir tek Snell ve Aaron Brooks kalıyor. Bu isimlerin de orta seviyede olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Tabi Thibodeau orta seviye hatta vasatın altındaki isimlerden bile müthiş verim alan bir koç. Koç Thibodeau’ya back-court’tan verim almak için yine çok iş düşecek.
Beklentiler: Doğu’da LeBron’u kaybeden Miami hala güçlü olsa da şampiyonluk için denklem dışına çıktıklarını söyleyebiliriz. Paul George’un sakatlığı da benzer bir şekilde Indiana’yı şampiyonluk adayları arasından çıkardı. Chicago eğer sakatlık ve benzeri talihsizlikler yaşamazsa Cleveland ile birlikte Doğu şampiyonluğunun en güçlü iki adayından biri. En azından Doğu finali gelmeli. Ve LeBron’un da söylediği gibi Chicago Cleveland’dan daha oturmuş bir takım. (http://www.ntvspor.net/haber/haber-t/115628/chicago-bizden-cok-daha-iyi-bir-takim) Uzun yıllar sonra Doğu şampiyonluğu olası.