Watson: “Sadece bir kez 10 günlük sözleşme yapıp, G-League’e geri dönmek istemezsin. Bu yüzden takıma katkı yapmakla aşırı sorumluluk almak arasındaki dengeyi bulman gerek. Başkasının işine karışmak da istemezsin ve çalışmak için çok zamanın yoktur. Ben asistan koçlarla mümkün olduğu kadar çok çalıştım ve setlerin üzerinden geçtim. Yeterince iyi veya aşırı oynayıp, oynamadığına kafayı takmadan sadece kendi oyununu oynamalısın. Oyununu oyna ve gerisini kendi haline bırak. Neyse ki çabuk uyum sağladım çünkü Koç Nelson neler yapabileceğimi görmek için beni hemen sahaya attı. Setleri öğrenmem de çok uzun sürmedi çünkü o zamanlar kısa temelli bir oyun oynuyorduk ve öğrenmem gereken çok fazla set yoktu. Bazen sokakta oyun oynuyormuşuz gibi hissediyordum. Kafamıza göre takılıyorduk. Epey zevkliydi aslında.”
Williams: “Agresif olmak istiyorsun ama doğru oynamak da istiyorsun. Ne demek istediğimi anlıyor musun? Abartmak istemezsin ama aynı zamanda pasif olmak da istemezsin. Sana gelen şansları değerlendirip, iki potada da agresif olmalısın. O dengeyi bulmalısın. Birçok veteran bana şunu söyledi: ‘Savunmada aktif ol ve bu sana hücumda ihtiyacın olan ritmi sağlayacaktır.’ Ben de böyle yapmaya çalışıyorum. Bu da Cleveland’a çok iyi uyum sağlamama yardımcı oluyor.”
Cook: “Oyuncuların çoğunu tanıyordum. Bu benim için büyük bir avantajdı. Bu yüzden iyi uyum sağladım. Ama yine de uyum sağlaman gereken yeni koçlar, yeni bir sistem, yeni bir şehir, yeni bir tesis ve daha fazlası var. Tam anlamıyla bir uyum süreci. En önemlisi de takım sezon başından beri birlikte, yani bir ahenk içinde hareket ediyorlar. Mavs playoff’u zorluyordu ve en iyi yönetilen organizasyonlardan biriydi. Onlara sezon ortasında katılmak zorlu bir süreçti ama takımın veteranları bana çok yardımcı oldular ve çabucak uyum sağladım.”
“Benim dışımda 10 günlük sözleşmeyle gelen bir oyuncu daha vardı. (Ben Bentil) Nerlens Noel de takasla takıma katılmıştı. Böylece üçümüz her şeyi birlikte öğreniyor ve uyum sağlamaya çalışıyorduk. Çoğu sabah çalışmaya daha erken gelip setlerin üzerinden geçiyorduk. Ben oradayken sadece bir kez çalışabildik. Bu yüzden ben de erken gelip video izleyerek çalışıyordum. Ben görsel olarak daha iyi öğreniyorum ve uygularken öğrenme konusunda da iyiyim. Dolayısıyla setleri ve terminolojiyi öğrenmekte zorlanmadım. Ama bütün yıl farklı bir sistem ve setler uyguladıktan sonra bir anda yeni setler ve terminolojiye alışmak biraz garip.”
Silas: “Söz konusu aldığın süre veya performansın olduğunda stres yapma şansın yok. Stres yaparsan üretken olamazsın ve sadece daha kötü olursun. Duşta bir kalıp sabunu elinde sıkmak gibi. Çok sıkarsan elinden kayar gider, yeterince sıkı tutmazsan yere düşer. Doğru ayarı bulman gerekir. Kendini çok strese sokamazsın, ama ciddiyeti de elden bırakmaman lazım. Böyle zamanlarda dengeyi bulman gerekir ve bu oldukça zordur. İnsanlar bu işin zihinsel ağırlığını pek anlamazlar. Ne olursa olsun özgüvenini kaybetmemelisin. Ama bu ne zaman oynayacağını veya temas alacağını bilmediğinde zordur. Bir keresinde John Wall çabuk sinirlendiğim için bana mikrodalga demişti. Bu 10 günlük sözleşmede ve kadroda yer kapmaya savaşındayken yapabilmen gereken bir şey. Çünkü bu fiziksel olduğu kadar zihinsel bir meydan okuma.”