2016 U16 Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda mücadele eden Yıldız Milli Takımımız, turnuvadaki üçüncü maçında Almanya ile Radom, Eğitim Kompleksi Salon’unda karşı karşıya geldi.
Millilerimiz maça Eray Akyüz, Mustafa Kurtuldum, Yavuz Gültekin, Mert Camcı ve Alperen Demir beşiyle başladı. Maça Almanya’nın yarı sahadaki baskılı bol yardımlı müdafaasına karşı çözüm üretemeyerek başlayan Millilerimiz, rakibinin açık ve yarı sahadaki temposuna da cevap veremeyince 7-2’lik Almanya serisinin ardından koç Semih Soğuksu’nun molasına gittik. Manuel FeuerPfeil’in yay gerisinden bulduğu isabetlere Yavuz Gültekin’in çember altında, Mert Camcı’nın da yay gerisinden bulduğu isabetlerle karşılık verdik. Yarı sahada set temposunu sürekli arttıran ve çembere giderek etkili olmasının yanında dış şutlarda ekstra katkı alan Almanlar ilk çeyreği 22-14 önde kapatmayı başardı.
İkinci çeyreğe de iyi başlayan taraf Almanya oldu. Efe Yurtlu’nun çember altından bulduğu baskete Tim Kopple ile yay gerisinden karşılık veren Almanya farkı çift hanelere çekmeyi başardı. Kai Bruhnke ve Hendrik Drescher ile çembere yakın basketler bulurken onlara cevabımız Eray Akyüz’ün izole birebirler üzerinden bulduğu sayılar oldu. Devre boyunca yarı saha temposunu ve baskılı müdafaasını hiç düşürmeyen, farklı oyuncularından katkı almayı başaran Almanya, soyunma odasına 35-23 önde girmeyi başardı.
İkinci yarıya Yavuz’un tipiyle sayı bularak başlayan Millilerimiz maçın daha çok içine girdi. Eray Aydoğan ve Mert Konuk’un bulduğu sayılara savunmadaki etkinliğimizide ekledik ve farkı eritmeye başladık. 9-2’lik serimiz ile Almanya’yı molaya götürdük. Çember altı savunmamız düşmeye başladıktan sonra savunma rotasyonlarında aksayan Millilerimiz hareketli Alman hücumlarını savunmakta zorlandı. Hücumda da etkinlik üretmekte zorlanan Millilerimize karşı Almanya Bruno Vrcic, Kopple ve FeuerPfeil’in sayıları ile farkı tekrar çift hanelere çekti ve final periyoduna 53-40 Almanya üstünlüğü ile gidildi. Final periyodunda Jonas Mattisschek’in de devreye girmesi ile farkı açan Almanlara karşı çözüm üretmekte zorlandık. Mert Camcı ve Eray Aydoğan’ın sayılarına karşılık Mattischek ve Vrcic’in üçlüklerini bulan Almanlar farkı korumayı başardı. Geri dönüş için yaptığımız hamlelerden dönem dönem verim alsak da rakibimizi yakalamayı başaramadık ve karşılaşmadan 71-65 mağlup ayrılarak B Grubu’nda ilk yenilgimizi aldık.
Olur böyle arada. Takımımız kuvvetli ve her rakibi yenecek kadar iyi. Yarından itibaren performansta çıkış olur. Merak etmeyin.
Bir takim 2 kisinin üstüne kurulmuş onlarda hep kendine oynuyorlar takım oyunu hic yok tabiki mağlup olurlar yazık diger oyunculara bostan korkulugu gibi ortada dolaşıyorlar topu alan ya eraya yada mert konuka istatistike baktigin zaman belli oluyor 5/14 4 sıfır üçlük tabiki yenilirsin yazık oldu
Yenilgiyi abartmaya gerek yok. Yarın çıkıp İtalya’dan daha güçlü olduğumuzu ispatlayacak bu aslanlar. Yan parçaların işlemesi lazim ve takım halinde ribaunda girilmeli. Gerisi gelir. İyi takımız.
Güzel bir takımımız var. Rakip büyük bir ihtimal İtalya. Bugün Yavuz’da devreye girdi ama diğer oyuncular ona pek fazla eşlik edemedi. Gün geçtikçe daha iyi olacağımızı düşünüyorum. Pota altında biraz daha dirençli olursak, ribound ları net alabilirsek, çok daha yukarılara çıkarız. Başarılar..
Almanlar iyi değillerdi. Bizimkiler kötüydü bu maçta. Faul çizgisindeki lanetimiz de devam ediyor. Biz 29 kere faul çizgisine geliyoruz onlar 18. Ama iki takımda 16 isabet bulmuş. Ayrıca 29 ribaund alarak maç kazanamazsınız. Olumsuz yönde eleştiriyi bireysel yapmak istemem ama ribaund canavarımız Mert 24 dakikada 3 ribaund almış. Uzunların kısalarımızın işini kolaylaştırmaları lazım. Herşeyi geçtim de içimi yakan liderliği yendiğimiz Hırvatlara ucu ucuna verdik. Almanlar yerlerinde saydılar olan bize oldu…
Rakip Letonya oldu. Gecersek muhtemelen Yunanistan ve sonra grupta yendigimiz Hirvatistan. Yani bu macta yenilerek istemeden de olsa diger tarafa oranla kolay bir fikstur bulduk karsimizda finale kadar. Rebound ve serbest atis sorunu suruyor ama ben iki kisinin oynayip digerlerinin yattigi fikrine katilmiyorum. Takim oyununun gerektirdigi gibi oynuyoruz ama bazi eksikler var tabi. Zamanla giderilir. Tek oyuncuyla basari gelmez diyene gecen yilki Bosna’nin (Musa’nin) sampiyonlugu ornek verilebilir.
O bir istisna cekirge bir sicrar iki sicrar Letonya karsisinda iyi savunmayla ve takim oyunuyla yendik biz hep böyle oynamaliyiz hızlı hücumlarla gidetsek bizi kimse yenemez biz cok yavas oynutoruz önce topu olduruyoruz