Wintefell Downtown’dan, Raptors’un playoff öncesi durumunu bildiriyoruz! | #wethenorth

Artık herkesin bildiği Game of Thrones dizisinin uyarlandığı hikaye olan; ”Buz ve Ateşin Şarkısı”nda  Westeros’un (Batı Diyarı) yedi krallığından biri olan Starklar, işler karışınca yedi krallığa hükmeden aileye başkaldırarak kendi krallıklarını ilan ederler. Çok uzun yıllardır başka kralın boyunduruğu altında yaşayan, soğuğa karşı dayanıklılıkları ve gururları ile bilinen kuzeyin insanları, genç kral Robb Stark’a tam bağımlılık yemini ederken gözlerinde intikam ateşi vardır. Starklar’ın ve kuzeylilerin dilinden düşürmediği laf ise ”Kış geliyor”dur. (Winter is Coming)

Playoff is coming

Popüler HBO dizisinin de rüzgarıyla 2014’te ana reklam sloganı olarak ”Biz Kuzeyiz”i (We the North)  kullanmaya başlayan Toronto Raptors, Kuzey imasını sadece kurt amblemli Starklar için yapmıyor tabii ki. Herkesten kuzeyde, herkesten soğukta ve Amerika dışından tek takım olarak ligde yer alan ve lig çevresi tarafından hep üvey evlat gibi davranılan Toronto’nun bu sloganı altında bir başkaldırış da var.

Geçen sezondan sonra üstlerinde oluşan ”Doğu şampiyonluğuna aday takım” görüntüsüne tekrar kavuşması için de artık tek şans; sezonu kuzeyin olmasa da Doğu’nun lideri olarak bitirmek.

Yeni gelenler ve diğerleri

  • Sezon ortasında takıma katılan Ibaka ve Tucker takıma destek verdi, evet ancak Ibaka otuz beşine merdiven dayamış gibi oynuyor. Hücumda üç sayı tehdidi olmak ve orta mesafe dışında farklılık yaratamıyor. ”Afrika doğumlu oyuncuların yaşları genelde büyütme olur” geyiğine hiç girmeyeceğim, ebesi olmadığım için kesin bir şey diyemem ancak eski canavar Ibaka’dan geriye cüssesi dışında çok az şey kalmış. Tucker ise pitbull gibi oynuyor. (şarkıcı olan değil) İtiyor, omuz atıyor, kalça koyuyor, göğüs göğüse çarpışıyor. Atladığı her topu söke söke alıyor rakipten, izlemesi çok keyifli. Köşeden boş şutlarda da iyi bir yüzde tutturdu, daha ne yapsın.
  •  Lowry’nin sakatlığı sonrası gelen galibiyetlerde en önemli etkenlerden biri olan Toronto’nun çocuğu Cory Joseph ise savunmada bire birde iyi duruyor rakiplerin karşısında. Hücumda da ritmini buldu ki bu çok kritik. Onun varlığı DeRozan için nefes alma anlamı taşıyor.
  • Takımın yıldızı ise bence kesinlikle Valanciunas. Savunmada ortayı çok iyi kapatıyor ve hücumda müthiş istikrarlı olmasa da iyi şeyler veriyor. Bir adım daha oyununu geliştirip, ribaund canavarı olması lazım, o potansiyeli var.
  • Uzun rotasyonunda Paskal Siakam ve Nougeira’nın sürelerini son maçlarda Jakob Poeltl alıyor. Görünürlüğü dışında çok bir özelliği olduğunu söylemek güç. Kötü oyuncu demiyorum ama ben olsam kesinlikle onun üstünde dakika vermem. Yaşı en büyük avantajı şu anda.
  • Patrick Patterson ve Norman Powell bu takımın x-faktörleri. Patterson, yedekler sahada olduğunda topu Delon Wright’a emanet etseler de oyunu yönlendirerek tam bir veteran gibi oynuyor. Kestiği ceza üçlükleri de Powell ile birlikte Raptors’ın Doğu finalisti sıfatı ile vasat takım sıfatı arasındaki farklardan en kritiğini oluşturuyor bence. İkisi ”sahada ben de varım” dediklerinde Raptors farklı bir seviyeye çıkıyor.
Atakan Murzoğlu, TrendBasket
Atakan Murzoğlu, TrendBasket
DeRozan‘ı ise sona sakladım çünkü cidden çok enteresan bir adam. Harden ya da Westbrook gibi çok patlayıcılığı ya da albenisi yok ama Richard Hamilton’dan sonra parkelerde görülen son orta mesafe parçaçığı.
Pistons, takım disiplini ve hücum organizasyonları ile Hamilton’ı boşa çıkartıyordu. DeRozan ise kendisi alıp, ortalardan bir yerden havaya yükselip, bitiriyor. Çok atletik olmasını ayda bir en iyi on hareketlik smaç listesi için değil de böyle şeyler için kullanması çok hoşuma gidiyor benim.

Takıma genel olarak baktığımızda koçu kovarlarsa sezon sonu için bir şansları var ama onun dışında -karaktersiz- bir basketbol oynuyorlar. Bu takım, sahaya heyecan koymadığı zaman 2-3 seviye birden düşen bir takım. Ligin yarısına kadar zirveyi bir ya da iki maç geriden takip ederken gelen De,rozan ve Lowry sakatlıklarının ritimlerini bozduğu doğru ancak bence bunlar gerekçe olamaz. Sorun takım kimliğindeydi.

Doğuda Cavs bile bir tökezleyip, bir doğrulduğu için Raptors, ilk turda da elense NBA Finali’ne de çıksa sürpriz olmaz. Raptors’ın, sıralamada Celtcis ve Wizards’dan geride olmasına rağmen hala takım olarak onların önünde görüntü vermesini de bu dengesizliklerine bağlıyorum.

Onun acısını da çektiler. Şimdi playoff atmosferi ile konsantrasyonlarını toparlama yolundalar. Son 11 maçta 9 galibiyet buna işaret.

Lowry geri döndüğünde direkt ilk beşeyerleştirmek yerine kenardan getirerek, hem rayına oturmak üzere olan düzene çomak sokmaz hem de ikinci beşin çektiği hücum kısırlığına çare getirebilir ancak Koç Dwane Casey ancak hiç öyle ince işler yapabilecek/cesaret edebilecek ışığı vermiyor. Çok övülen taraftar da takım 100 sayı atsın ertesi gün bir dilim pizzamızı beleşe getirelim derdinde. Nerede o sahaya konfeti atılan, davullu atkılı Avrupa tribünleri, nerede devre arasından ikinci yarı başladıktan beş dakika sonra koltuklarına dönen saha kenarı tayfa. (Yazı, ”ev hasreti günlüğüne” doğru gidiyor hemen toparlıyorum)

Kapanışı yaparken Game of Thrones’u ilerde izlemeyi düşünen ya da seriyi okumayı planlayan (şiddetle tavsiye ederim) okuyuculara ’spoiler’ uyarısı yapıyorum.

Robb Stark, krallığını ilan ettikten sonra yanlış insanlara güvendiği için bir düğün gününde kılıçtan geçirilmiş, Starkların kalesi olan Kışyarı ise bir kaç kez fetih edilecek kadar savunmasız kalmıştı. Stark ailesinin üyeleri kıtanın dört bir yanına dağılmış, hanedan yok olmanın eşiğine gelmişti. O yüzden Raptors’ın da sonu izinden gittikleri Starklar gibi mi olacak yoksa başarıyla kendi krallıklarını mı ilan edecekler, göreceğiz. Benim tahminim: ilk turu rahat geçerler ve diğer her seri yedi maçta biter. Elerler, kılıçlarını son güçlerine kadar sallayıp savaş meydanında yiğitçe düşerler orası günün koşullarına bağlı.

Atakan – Winterfell Downtown’dan bildirdi.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler