Tarhana diyarından çıkan Scalabrine : Mehmet Emre Boztepe

           ”Carter’a bak ya, 22 sayı, 5 asist, 3 ribaund yapmış yine, çok iyi oyuncu ya.. Zupan’la Orhan da Holman’ın yokluğunda çok iyi oynamışlar, ikisi 23 sayı 15 ribaund.. Oo Emre Boztepe’ye bak, 6 sayı 5 ribaund yapmış 🙂 ”

 

Yukardaki sözler bir düşünce balonuna ait. TBL ile ilgilenen, Uşak Sportif’e hakim sayılan herhangi bir basketbolseverin ; istatistiklere bakarak kendi kendine söylediği muhtemel sözler bunlar. Bu maç seyredilmeden, sadece istatistiklerine bakılarak yorumlandığında, Carter’ın yine takımın en skoreri olduğunu görüp takdir etmek veya Holman’ın yokluğunda uzunların istatistiklerine bakıp başarılı bulmak ne kadar normalse, Emre Boztepe’nin 8 dakikada yaptığı sürpriz istatistiğe tebessüm etmek de o kadar normal. Fakat maçı yerinde seyredince, Emre Boztepe’nin yarattığı küçük çaplı hikayeyi sadece tebessümle geçiştirmek imkansız. ‘Uşak Karşıyaka’ya Geçit Vermedi’ tarzı başlıklar altında, çoğu kişinin belki göreceği, belki de hiç farketmeyeceği istatistiklerden çok daha fazlasını gerçekleştirdi bugün Emre Boztepe.

 

Mehmet Emre Boztepe, 08.12.1986, Gaziantep doğumlu. Kariyerinin ulaşılabilen ilk sezonu 2006-2007. Konya Selçuk Üniversitesi’nde 6 maç oynayan Emre, sezonu da toplam 6 sayı, 2 ribaundla bitiriyor. Bir başka deyişle 1 sayı, 0.3 ribaund ortalamasıyla. İki sezon daha TBL’de mücadele eden Selçuk Üniversitesi’nde kalan Emre, maçların koptuğu anlarda kısıtlı süreler almaya devam ettiği bu iki sezonda da sırasıyla 1 sayı, 1.9 ribaund ve 0.9 sayı, 1.2 ribaund gibi pek iç açıcı olmayan ortalamalar tuttururken, yine kenarda bol bol havlu sallıyordu. Konya Selçuk Üniversitesi 2008-2009’da küme düşerken, Emre Boztepe de takımda kalmaya devam etti. 2009-2010 sezonu, Emre’nin kariyerinde en çok süre aldığı sezon oldu. TB2L’de geçirdiği ilk sezonda Emre, 13.59 dakika sahada kalarak, havlu sallayandan rotasyon oyuncusuna evrildi. Sezonu 3.1 sayı, 4 ribaundla kapatan Emre, kariyerinin en zengin rakamlarını da o yıl yakaladı. Peşinden gelen sezonlarda süresi tekrar düşmeye başlayan Emre, ortalama 07.07 dakika sahada kaldığı 2010-2011 sezonunu 2.2 sayı, 2.1 ribaund, 05.40 dakika süre aldığı 2011-2012 sezonunu da 1.2 sayı, 1.4 ribaund ortalamasıyla tamamladı ve takip eden sezonda, TBL’ye yükselme başarısı yakalayan Uşak Üniversitesi kadrosuna dahil oldu. Uşak temsilcisi adına harika geçen sezonda, Eric Buckner’ı yedekleyerek 09.18 dakika ortalamayla sahada kalıp, 3.4 sayı, 2,7 ribaundluk ortalama tutturarak, çorbada az da olsa tuz sahibi oldu. 2013-2014’te TBL’ye yükselen Uşak ekibinin kadrosunda, belki de sürpriz denilebilecek bir kararla kalan Emre, bugüne kadar geride kalan 13 maçın 4’ünde süre alabildi, kaldı ki bu maçların tümü farkın açılıp skorun garantilendiği maçlardı. Toplam 12 dakika sahada kalan Emre, bu haftaya kadar toplam 6 sayı, 3 ribaund yapabilmişti.

 

05.01.2014 sabahı, güne başladığında, Emre bugün maçın sadece koptuğu anlarda sahaya girmeyeceğini, takımın bugün ona da ihtiyaç duyacağını biliyordu. Eli Holman’ın bir gece önce apandisit ameliyatı geçirmesiyle oynayamayacak olmasının üzerine, Emre Boztepe 5 numarada Miha Zupan’ı yedekleyecekti, katkı yapması gerektiğini biliyordu, nitekim katkıdan çok daha fazlasını yaptı. Maçın bitimine 4 dakika kala, Zupan 5’lediğinde Uşak sadece 2 farkla öndeydi ve Emre’nin omuzlarındaki yük, belki de tahmin ettiğinden çok daha fazlaydı. Kariyeri boyunca maçın sonunu oynayan 5’te sahada olduğu an sayısı, bir elin parmaklarını bulmamışken, bugün Karşıyaka gibi bir rakip önünde, kötü gidişe dur demek isteyen Uşak Sportif’te, Esteban Batista gibi tecrübeli bir isme karşı üstünlük kurmak zorundaydı. Oyuna girdikten sonraki ilk hücumda, Orhan’ın akıl dolu asistiyle vurduğu smaç, belki de onun moralini üst noktaya çekip maç sonunda olanları hazırlayan bir faktör oldu. Uzun süre önde götürdükleri maçın son iki dakikasına Barış Hersek’in üçlüğüyle geride giren Uşak’ta geri adım atmayanların başında Emre Boztepe geldi. Uşak’ın 1 sayı önde olduğu anda, savunmada üstün bir gayretle topu oyunda tutan Emre, takip eden hücumda da orta mesafeden, seyircinin ”atmaaaa:(” diye sessizce haykırdığı pozisyonda isabeti buldu. Aslında bu kadarı bile, onun rolündeki bir oyuncu için yeterli bir katkıydı ancak Emre o günü kendisi adına hikayeleştirmeye kararlıydı. Bir sonraki pozisyonda Can’ın pasını boyalı alana ulaşmadan kesen Emre, kestiği topun ardından başlayan hızlı hücumda da kaçan turnikeyi tipliyerek, belki de kariyerinde ilk defa tüm tribünlerin onun basketiyle ayağa kalkmasını sağladı, hatta son dakikadaki performansıyla takımına galibiyeti getiren oyuncu olarak muhtemelen hayalini kurduğu bir şeyi gerçekleştirmiş oldu.

 

Aslında maç sonunda sevinçle haykırılan tezahüratların en babasını Emre Boztepe hakediyordu. Belki o isminin haykırıldığı tezahüratları duyamadı ama bendenizin basketbola olan büyük sevgisinin nedenini bana ve tribünde maçı bu hisle seyreden basketbolseverlere bir kez daha ispat eden isim oldu. Basketbolda, takım içindeki en küçük rolün bile ne kadar değerli olduğunun, bir gün takımın size ihtiyaç duyduğu anın geldiğinde maçın kahramanı olmanın mümkün olduğunun bir yeni ispatı olduğu gibi. Yıllarca benchi ısıtıp, forma giydiği takımlarda taraftarın adını en az bildiği, yolda görünce en son tanıdığı isimlerden olan, hele ki rakip taraftarların basketbolla fazlasıyla haşır neşir olmadıkça ismini bilmediği ‘Mehmet Emre Boztepe’ 05.01.2014 akşamı başını yastığa ‘Karşıyaka zaferinin baş mimarlarından birisi’ olarak koydu.

Orhan İleri

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler