Shane Battier: ”Herkes bizi toprağa gömmek için hazır bekliyordu!” | #tribune

2012 yılında Miami Heat forması giydiğim dönemde, Doğu Konferansı Finali’nin altıncı maçında Boston Celtics tarafından elenmenin eşiğine gelmiştik. TD Garden’ın dışındaki herkes bizim kaybetmemize hazırdı. Spor dünyasındaki herkes bizi toprağa gömmek için bekliyordu. Maça doğru giderken, spor medyasındaki ana başlık hep eğer kaybedersek neler olacağı üzerineydi:

‘Big Three’ denemesi tam bir fiyasko.

Bu takımı dağıtmaları gerekiyor.

Kaybettiklerinde ilk ayrılan kim olacak?

Vesaire…

theplayerstribune.com
theplayerstribune.com

Tüm risklerin farkındaydık. Baskıyı üzerimizde hissediyorduk. Hissetmemenin imkanı yoktu. LeBron maç için soyunma odasından çıktığında ise bu maçı kazanacağımızı biliyordum. 6 numaranın suratındaki, ‘Sakın benimle uğraşmayın’ bakışı bana, dünyadaki en iyi oyuncunun şimdiye kadarki en iyi maçını oynayacağını söylüyordu. Sanki içine bir şey kaçmış gibiydi. LeBron’u daha önce hiç bu kadar odaklanmış görmemiştim.

Hava ataşından itibaren enerjisi hep üst seviyedeydi. Attığı ilk basketin ardından sahadaki herkes birbirine baktı. Yolundan çekilmemizin en iyisi olduğunu biliyorduk.

LeBron karşılaşmayı 19/26 isabetle 45 sayıyla tamamladı. O maçı deplasmanda 19 sayı farkla kazandık,  yedinci maçta da çift haneli farklarla Celtics’i yendik ve playoff dışına ittik.

Eğer Boston’a kaybetseydik bu, NBA’de büyük değişimlere sebep olabilirdi. Takım olarak tarihi bir detaylı incelemeyle karşı karşıya kalırdık. Bunun yerine, bir adam oyununu tamamıyla farklı bir seviyeye yükseltip sert ve tecrübeli bir takım olan Celtics’i yıktı. Bu, LeBron’un yapabileceği türden bir şey, özel oyuncuların yapabileceği türden.

Normal sezonda elde edilen başarılar güzeldir ama asıl böyle anlarda dünyanın en iyi oyuncusu ortaya çıkar. Bu maçlardan sonra ya bir ‘clucth’ oyuncu olursunuz ya da ‘choker’* olarak adlandırılırsınız. İşte bu maçlar yıllar sonra bile hatırlanmanızı sağlar.

LeBron, 2012 yılında Celtics’e karşı arkasında hiç şüphe bırakmamıştı. Eğer ihtiyacı olursa Doğu Konferansı Finali’nde Toronto Raptors’a karşı da aynısını yapacaktır.

lebron

İhtiyacı olursa dedim çünkü LeBron’un hala bu playoffta kullanmadığı bir vitesi daha olduğunu biliyorum. Eğer bu en üst vitese çıkarsa, dünyada onunla boy ölçüşebilecek hiçbir oyuncu yok (Özür dilerim Steph). Raptors’ta oynuyor olsaydım bu konu hakkında biraz endişelenirdim.

Kyle Lowry ve DeMar DeRozan’ın yaşadığı sorunlar şimdiye dek oldukça detaylı bir şekilde incelendi. Kyle formunu bulmuş gibi görünse de Toronto’nun hala hata lüksü yok. Raptors’ın mücadeleci bir takım olabilmesi için, Kyle ve DeMar’ın formundaki bu düşüşün artık durması gerekiyor. İkisinin de All-Star gibi oynaması ve saha içinden %50 civarında şut atması gerekiyor. Aynı zamanda ikisi için de maç başına 6-12 arasında serbest atış kullanmak oldukça önemli. Özellikle de DeRozan için.

Bu playoff Raptors için zaman zaman oldukça zor geçti ama bir şekilde kazanmayı bildiler. Playoff’ta olmayan diğer 12 takım bunu başaramadı.

Cleveland ise net bir üstünlükle buraya geldi. Topu iyi dolaştırdıklarını, iyi şut attıklarını ve iyi savunma yaptıklarını gördük. Cavs’ten göremediğimiz tek şey ise playoff’ta yaşanabilecek zorluklarla nasıl başa çıkacakları oldu. Raptors’ın tükenmiş kadrosu hakkında istediğinizi söyleyebilirsiniz ama iki seriyi yedinci maça taşımayı başardılar ve hala buradalar. Bu seri Toronto adına nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, playoff’ta buralara kadar gelebilmiş olmak bir şekilde takım tarihine katkıda bulunacaktır.

kyle demare

Bu seride yer alsaydım ve görevim LeBron’u savunmak olsaydı ilk hedefim, onu boyalı alanın dışında tutmaya çalışmak olurdu. LeBron’un boyalı alana girmesine izin vermek bir maçı kaybetmenizin en kolay yolu. Buradan inanılmaz sayılar bulmakla kalmaz, aynı zamanda fauller alır ve harika saha görüşüyle takım arkadaşlarına boş pozisyonlar yaratır.

Toronto disiplinli oynamak zorunda ki bu, Cleveland gibi tam donanımlı bir takıma karşı hiç de kolay değil. Her pozisyonda yardım savunması tam da olması gerektiği yerde olmalı. Yardıma gelen savunmacı bir adım bile geride yakalanmamalı. Pick&roll savunması da oldukça yakın olmalı çünkü LeBron maç başına 30’ar kez bunu oynayacaktır. Eğer yakın savunma olursa onu uzak mesafeden şut atmaya zorlayabilirsiniz, bu da savunma olarak alabileceğiniz en iyi sonuç.

İki takımın oynadığı son maçtan bu yana arada geçen zamanın büyük bir fark yaratacağını düşünmüyorum. NBA oyuncuları beş gecede dört maç oynamaya alışmış durumdalar, bu bizim alışık olduğumuz bir durum. Bu kadar yoğun iki seri atlatmış olmanın Toronto’nun lehine olduğunu bile söyleyebilirim. Toronto bu yoğunluğu ve mentaliteyi bu seriye de taşıyabilir.

irving

Cavs şutları sokmaya başladığında (normal sezondaki en büyük sorunlarından biri de buydu) onları durdurmak için yapabileceğiniz pek bir şey yok. İlk iki turda olduğu gibi şut atmaya devam ederlerse Raptors’ı da kolayca geçip Batı’dan kim gelirse gelsin büyük bir sorun yaşatacaklardır.

Cavs’in şut performansının, Raptors’ın bu seride bir maç çalmasına yetecek kadar düşeceğini düşünüyorum. Bence Cavs, evindeki beşinci maçta işi bitirecektir.

*choker: Önemli anlar geldiğinde eşik atlamayı başaramayan, tıkanan oyuncu anlamında.


  • Shane Battier’in The Players Tribune için kaleme aldığı yazının orjinaline bu bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler