Palacios ile Gelen Maç Palacios ile Gitti

Karşıyaka Arena’da olağanüstü bir atmosfer vardı. Iki pota arkasından açılan el yapımı dev pankartlar, tribunlerde kapasitenin yaklaşık bir buçuk katı kadar taraftar. Herkesin keyfi yerindeydi, şarkılar ve marşlar eşliğinde maç başladı.

Maça iki takım da iyi başladı. Pınar Karşıyaka tarafında Palacios ve Bobby Dixon iyi oynarken PAOK’ta ise Odum öne çıkan isimlerdi. Pınar Karşıyaka dış atışlarda istediği yüzdeyi tutturamadığı için oyun tamamen Dixon ile Palacios’un oynadığı ikili oyunlara kaldı. Ikili oyunlarda Dixon’ın pas kanallarını kapatmayı savunma önceliği yapan PAOK Amerikalı oyuncu ile potanın arasına girmeyin unutunca Dixon çok sayıda boş turnike atma şansı buldu. Karşılıklı basketler sonucu ilk çeyreği PAOK 18 – 19 önde bitirdi.

1016315_757090051013467_2848624618468090587_n

Ikinci çeyrekte savunmalar çok sertleşti. Iki takım da sertliği çok üst düzeye taşıyınca hakemler her hücumda kritik kararlar vermek durumunda kaldılar ve iki takım da çok sayıda pozisyonda kararlardan memnun kalmadı. Devrenin sonuna doğru Dixon’ın faul beklediği bir pozisyonda hakem geri pas kararı verince sinirlenen Ufuk Sarıca biraz da hakemleri baskı altına almak adına teknik faul aldı. Gergin geçen çeyrekte skor sadece 12 – 7 olunca Pınar Karşıyaka soyunma odasına 30 – 26 üstünlükle gitti.

Ikinci yarının başında bulduğu üçlükle PAOK farkı bir sayıya indirse de Palacios’un iyi oyunu tekrar farkın açılmasını sağladı. 39 – 31. Pınar Karşıyaka’da Gabriel’in 4, Barış’ın da 3 faul ile oynaması uzun rotasyonunda sıkıntıya yol açtı ve bir ara Palacios ve Mutlu birlikte süre almak durumunda kaldı. Uçuncu çeyreğin sonunda skor 49 – 44 temsilcimiz lehineydi.

Son çeyreğe de iyi başlayan yeşil kırmızılılar son 4 dakikaya 9 sayı farkla 62 – 53 önde girmeyi başardı. Dixon ve Palacios’a sayı yönünden destek verecek oyuncu çıkmayınca Ufuk Sarıca oyuncu değişiklikleri ile sürekli doğru beşi bulmaya çalıştı. Ozellikle Ceyhun Altay ve Barış Hersek’in hücumdaki kötü performanslarına istediği perdeleri bulamadığı için doğru şutlar kullanamayan Diebler da eklenince Dixon ve Palacios dinlenme fırsatı dahi bulamadı. Maçın bitimine 1 dakika kala 63 – 60 önde olan Pınar Karşıyaka son 10 saniyeye de 65 – 63 önde girmeyi başardı. 2 faul atışını da kaçıran Dixon kendi ribaundunu aldı ve tekrar faul çizgisine gitti. Birinci serbest atışı sokan Amerikalı oyuncu ikinci serbest atışı atmadan önce Ufuk Sarıca takıma atarsa faul yapmalarını kaçırırsa ise savunma yapmalarını söylese de bunu doğru anlayamayan Palacios Dixon’ın kaçan serbest atışından sonra faul yaptı ve maçın uzamasına sebep oldu. 2.9 saniye kala rakip sahada bu faul yapılmasa muhtemelen bu yazı tamamen Palacios güzellemesi içeren bir yazı olacaktı.

Maç uzatmaya giderken PAOK’un oyun kurucusu Jake Odum 5 faul ile kenara geldi. Odum maçı 22 sayı, 5 ribaund ve 2 asist ile bitirirken takımının maçta kalmasını sağlayan en önemli isimdi.

1959760_780169632027045_7135286603889804227_n

Uzatma bölümüne iyi başlayan Pınar Karşıyaka ilk 3 dakikalık bölümde 5-0 bir seri yakaladı. Daha sonraki 2 dakikalık bölümde hiç sayı bulamayan temsilcimiz 73 – 71 geriye düşse de Inanç Koç’un girmeyen topunu tamamlayarak maçtaki ilk sayılarını bulan Barış Hersek maçı uzatmaya götüren isim oldu. Ilk uzatma periyodunda Jon Diebler da 5 faul ile oyun dışında kaldı.

Beşini uzun süre değiştir(e)meyen Ufuk Sarıca’nın takımı 2. uzatma periyodunda tükendi. Mental ve fizik olarak çok yıpranan Dixon ve Palacios’a Inanç, Ceyhun ve Barış’tan destek gelmeyince PAOK maçtan 87 – 81 üstünlükle ayrılarak gruba galibiyetle başladı.

Pınar Karşıyaka’da Dixon ve Palacios 45 dakikanın üzerinde süre alırken Egemen Güven ve Soner Senturk tüm maç boyu hiç süre almadı.

Palacios müthiş oynadığı maçı 29 sayı ve 10 ribaund ile bitirirken, Dixon 25 sayı, 4 ribaund, 6 asist ve 8 top kaybı ile oynadı. Pınar Karşıyaka’nın maç boyunca yaptığı 23 top kaybı mağlubiyeti etkileyen en önemli faktör oldu.

Ekran Resmi 2014-10-16 00.40.10

 

Ekran Resmi 2014-10-16 00.40.20

2 YORUMLAR

  1. öncelikle yazdığınız yazılar için teşekkürler. aklıma takılan bir takım sorular var. tamam ülkemiz basketbol adına iyi bir ülke diyoruz falan, ancak yukarıda sizin de paylaştığınız istatistiklere baktığımız zaman pınar karşıyaka tarafında sayısı olan tek türk isim 2 sayıyla oynayan barış hersek olmuş. maçları izlediğimiz zaman ilk 5 te kalan veya rakibin ekstra önlem alacağı türk oyuncu sayısı olsa olsa 2 dir 3 tür. dışarıdan bir adama bu istatistikleri bu oyunu gösterdiğimiz zaman pınar karşıyaka nın veya genel olarak tüm takımlarımızın, türk takımı olduğuna inandıramayız. baktığımız zaman olympiacos un(spanaulis, sloukas, pritiezis) real madrid in(lull,rodriguez,reyes) cska nın(kaun, fridzon) barcelona nın(navarro, abrinez) en etkili kozları arasında hep kendi uluslarından oyuncuların bulunduğunu görmekteyiz. yani türk takımlarımı neden sadece yabancı oyuncuların kontrolünde olmaktan, türk oyuncuları ikinci planda tutmaktan vazgeçmiyor? teşekkürler

    • Oncelikle yorumunuz icin tesekkurler. Turkiye’de maddi anlamda bir adım geride olan takımlarda parlayan oyuncuları maddi olarak güçlü olan Fenerbahçe Ulker, Anadolu Efes ve Galatasaray Liv Hospital gibi klüpler her sezon topluyorlar. Bu oyuncular da yeni takımlarında ön plandaki oyuncular olmuyor; ancak daha fazla para kazanır duruma geliyorlar. Pınar Karşıyaka özelinde bakarsak takım her sezon bir veya birkaç oyuncusunu parlatıp maddi olanaksızlar dolayısıyla elinden kaçırıyor. Birkan Batuk, Furkan Korkmaz, Can Altıntığ hemen akla gelenler. Muhtemelen bu sezon da Barış Hersek ve genç oyuncu Egemen Güven parlayan isimler olacak; ancak başarılı bir sezon sonrası bu oyuncuların takımda kalmalarını sağlamak zor oluyor. Koçların da bu anlamda eli kolu bağlı, iyi oyuncuları bir sezon sonra gidiyor ve yeni parlamaya hevesli oyuncular ile yeni bir sistem kuruyorlar. Karşıyaka henüz sezon başında Barış ve Ceyhun’dan beklediği katkıyı alamadı; ama zamanla oturacaktır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler