Nikola Kalinic: “Bütün kalbinizle oynarsanız Fenerbahçe taraftarı sizi sevecektir” | TB ÖZEL

Geçtiğimiz hafta içinde Fenerbahçe’nin Turkish Airlines EuroLeague ve Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi kapsamında düzenlenen medya gününe katılım gösterdik. Ekip arkadaşlarımızdan Buse Nur Küçe de sarı lacivertli ekipten Nikola Kalinic’le röportaj gerçekleştirdi. 

Kapıya dayanan yeni sezon öncesi Nikola Kalinic’in yaz dönemi ve 2018/19 model Fenerbahçe’ye dair beklentileri sizlerle!

-Düşüncelerini en çok merak ettiğim konuyla başlamak istiyorum. EuroLeague oyuncuları için bir şeylerin değişmesini çok istediğini ve bu konuda hiç sessiz kalmadığını biliyorum. EuroLeague Oyuncuları Birliği hakkında ne düşünüyorsun? Bu oluşumdan beklentilerin neler? 

NK: Bence başlangıç için gayet güzel bir adım. Şu ana kadar her şey iyi gidiyor, Zadar’da da toplantılar gerçekleşti. Kendi yolunda ilerliyor şu anda. Bence bu çok önemli çünkü insanlar genellikle durumu yanlış anlıyorlar. Sürekli “Sizler milyonersiniz. Binlerce dolar, euro veya lira kazanıyorsunuz. Neden şikayet ettiğinizi anlayamıyorum.” diyorlar. Aslında bütün mevzu eşitlik. NBA’deki basketbolcularla aynı işi yapıyoruz fakat oradaki meslektaşlarımız bizden çok daha iyi şartlarda çalışıyorlar. Daha iyi koşullarda seyahat ediyorlar. Hakemlerin, ligin, kulüplerin onlara karşı tutumu daha iyi. Bizler de buna ulaşmak istiyoruz. Ve tabii ki oyuncuların arkasında durmak istiyoruz. Kariyerleri bittikten sonra da onlara yardımcı olabilmek istiyoruz. Emeklilikleriyle ilgili detaylarda örneğin mal varlıklarını nasıl yönetecekleri gibi konularda da onlara gerekli desteği sağlamayı düşünüyoruz. Tüm olan bitenle nasıl başa çıkacakları konusunda psikologlar aracılığıyla destek almak da bir seçenek olabilir.

Tyler Honeycutt’ın polis tarafından vurulması çok üzücü bir durumdu. Dünyanın her tarafında sporcuların, spor adamlarının bu tarz şeyler yaşadığını duyuyoruz çünkü birçoğu, üzerinde çok fazla baskı hissediyor. Belki de bu konuların üstüne de yoğunlaşmalıyız. Ama bence bu çok güzel bir adım ve her şey daha yeni başlıyor. Bu sene veya önümüzdeki çok köklü değişiklikler yapmamız mümkün olmayacaktır muhtemelen ama önümüzdeki üç-beş sene içerisinde çok güzel şeyler başarılacaktır. Bence bunun herkese faydası olacak, özellikle basketbol camiasında. Unutmamak gerekir ki her zaman için mutlu oyuncu, en verimli oyuncudur. Eğer oyuncunuzu mutlu ederseniz daha iyi bir basketbol izlersiniz.  

-Üç yılın ardından forma numaranı değiştirmeye karar verdin ve bu, 12 numarayı tercih ettiğin ilk sefer de değil. 12 numaranın senin için özelliği nedir? 

NK: Hatırlayabildiğim en eski dönemden beri numaram 12’ydi aslında. Fenerbahçe’den önce oynadığım dört takımda da bu numarayı giyiyordum. Milli takımda giyemiyordum çünkü Krstic’in numarasıydı ve Krstic, Sırp basketbolunda bir efsanedir. O yüzden onun numarasını isteyemedim. Fenerbahçe’de de Pero’yu ikna etmeye çok çalıştım. Ona bir hediye almayı teklif ettim, bir saat mesela. Nereye gidersek çantasını taşıyacağımı, ne isterse yapacağımı söyledim. Değiştirmeyi kabul etmedi. Ben de 12’den vazgeçip 33 numarayı aldım. Şimdi sezon öncesi 12 numarayı alma şansım doğunca ben de numaramı değiştirdim. Ama kafamdan hep şöyle geçiyor: Geçtiğimiz üç sezon gayet iyi sezonlardı fakat üç finalin sadece birinde kupa kazanabildik, bu çok da iyi bir istatistik değil. Bunu değiştirmek istedim. Farklı düşünmek istedim biraz. 33 numaralı formayla, daha önce hiç yaşamadığım üç sakatlık yaşadım. Artık bu sayfayı kapatıp yeni bir sayfa açmak, yeni bir Nikola Kalinic olmak istiyorum. Daha da başarılı olmak istiyorum. 

-Yani bu senin için yeni bir başlangıç aslında? 

NK: Aynen öyle, yeni bir başlangıç diyebiliriz buna. 

-Takıma iki tane yeni isim katıldı, Lauvergne ve Ennis. Yeni takım arkadaşlarınla alakalı ilk izlenimlerini bizimle paylaşır mısın?   

NK: İkisini de seviyorum. Dürüst olmak gerekirse Tyler’ı çok tanımıyorum çünkü şu ana kadar NBA’deydi. Sadece birkaç videosunu görmüştüm daha önceden ve bir de Zadar’da ilk defa birlikte birkaç gün geçirdik. Fakat Lauvergne’in, Partizan’da oynadığı dönemden beri büyük bir hayranıyım. Ona karşı oynamıştım ve ne kadar sert bir oyuncu olduğunu, ne kadar iyi bir insan ve ne kadar iyi bir basketbolcu olduğunu biliyorum. Onu daha önceden tanıyorum bu yüzden. Takım için harika bir transfer olduğundan eminim, çok güzel şeyler katacak bize. Tyler da aynı şekilde. NBA’de oynamasının bir sebebi vardı. Elimizden geldiğince buraya alışmalarına yardımcı olacağız. Her türlü yeni oyuncuya açığız. 

-Peki senden basketbol, İstanbul ve taraftar hakkında tavsiyeler isteselerdi onlara neler söylerdin? 

NK: Bilemiyorum. Basketbol hakkında muhtemelen mümkün olduğunca rahat olmalarını söylerdim. İlk geldiğimde ben de aynı hatayı yaptım ve bu hatayı yapan başka isimler de gördüm. Zeljko ve sizi izleyen binlerce taraftarın, sizden beklentisi olan insanların önünde oynamak gerçekten çok zor. Ama mümkün olduğunca sakin ve normal olmanız gerekiyor çünkü eğer en ufak şey için bile endişelenip durursanız her şey olduğundan daha zor olacaktır ve eliniz ayağınıza dolaşacaktır. Bence Jason Thompson’ın yaşadığı şey de buydu. Harika bir insan ve harika bir oyuncu ancak ilk başta bu duruma adapte olmak onun için zor oldu ve devamında da istemediği olumsuzluklar onu takip etti.

İstanbul için onlara şunu söyleyebilirim: Beni takip edin ki İstanbul ile alakalı, turist olmakla alakalı bilmeniz gereken her şeyi öğrenin. Tabii bu sadece tavsiye. Her şey bir yana ben dışarı çıkıp dolaşmalarını tavsiye ederdim. Çevredeki insanlara, bana nereye gidilebileceğini ve neler yapılabileceğini sormalarını önerirdim. Taraftarlar hakkında ise bence sadece dürüst olmaları ve ellerinden gelenin en iyisini yapmaları yeterli olacaktır. Sadece kulüp için veya sadece taraftarlar için kazanmaya çalışmamalarını; bütün kalpleriyle, ellerinde olan her şeyi ortaya koyarak oynamalarını söylerdim. Bunları yaptığınız zaman zaten taraftarlar sizi seviyorlar. İyi bir sporcu olmakla alakalı. En iyini yaparsan, yüzde yüzünü verirsen eğer size kimse hiçbir şey demeyecektir. Sahaya çıkıp başarmak için her şeyinizle çabaladığınızda rakibinizden başka sizi yenebilecek hiç kimse yoktur. 

-Son olarak şunu sormak istiyorum: Final Four bu sene Vitoria’da düzenlenecek ve daha bugünden hepinizin orada olmayı çok istediğinizi biliyorum. Henüz daha başlamamışken şu andan önümüzdeki sezona baktığında takımın Vitoria’da olma ve hatta belki yeniden şampiyon olma ihtimali sence nedir? 

NK: Bence her sene olduğu gibi bu sene de harika bir takıma sahibiz. Avantajlarımız ve dezavantajlarımız var. Final Four’a giden yolun nasıl bir yol olduğunu biliyoruz çünkü bunu daha önce başardık ve eğer bu yüzden rehavete kapılırsak veya yorgunluk hissedersek bu bizim için kötü sonuçlar doğurabilir. Ama ben bunların bizim için sorun olacağını sanmıyorum.

Gerçekten Vitoria’da olmayı çok istiyoruz. Kesin olarak bir şey söylemek mümkün değil tabii ki herkes kadrosunu güçlendirdi. Koçlardan oyunculara kadar birçok takımda birçok değişiklik yaşandı. Fakat bence şu anda yine Avrupa’nın en iyi takımlarından biriyiz ve şampiyonluk adaylarındanız ama bekleyip görmemiz gerekecek.

Neler yaşanacağını asla bilemiyorsunuz. Belki hiç beklemediğimiz bir sakatlık olur, belki Final Four’a gitmemizi engelleyecek başka bir durum yaşanır, bilemezsiniz. Ama eğer her şey normal şartlarda ilerlerse bence en azından play-offları, ardından da Final Four’u görme şansımız çok yüksek. 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler