NBA’in şut doktorlarıyla tanışın! | Şut psikolojisi ve tekniği üzerine… #çeviri

Yazar: Kevin O’Connor

Çeviri: Derviş Göksun

Getty Images/Ringer illustration
Getty Images/Ringer illustration

Üstsüz şampiyonluk gösterileri, transfer görüşmeleri, Snapchat kazaları ve altın madalyalarla geçen uzun bir yazdan sonra NBA gerçekten geri döndü.

Ray Allen, şutunun bir Allah vergisi olarak tanımlanmasını bir hakaret olarak kabul ediyor. “Benim şut atıp atamamam Tanrı’nın daha az umurunda olabilir.” demişti Allen 2008 yılında Boston Globe’a. Kimse şutör doğmaz; çok sıkı çalışmalar sonunda olurlar. Ama en iyi şutörler aynı zamanda çok iyi bir mekaniğe sahiptir — fiziksel ve mental olarak — bu da başarıyı getirir.

Oyuncunun mekaniği iyi değilse dünyadaki tüm doğal yeteneklerin hiçbir önemi olmaz. Stephen Curry bile doğru antrenman yapmasa bugün olduğu yerde olamazdı. Lisedeki ikinci yılında babası Dell, Steph’e NBA’de bir şansa sahip olabilmesi için şut stilini tekrar inşa etmesi için yardım etmişti. O zamandan beri Curry her geçen gün daha iyiye gitti. Hem top hakimiyeti hem de topu yere vurup, attığı şutlar çok gelişti.

Curry NBA’in tüm zamanların en iyi üç sayı yüzdesi sıralamasında ilk sırada. Aynı listede üçüncü sırada olan Steve Nash, Curry’i, kendi oyununun “bir evrimi” olarak değerlendiriyor. “Geliştirerek benim bilmediğim ve düşünmediğim şeyleri yapıyor. Bence onun çok farklı bir düşünce tarzı var ve bu onun sınırları zorlamasına izin verdi. ”

Şut atmanın çok cazip bir yanı var. Topu tutuş. Savunmacının nefesini ensenizde hissederken topu yakalamak. Zarif bir şekilde topu elden çıkarmak. Fileden gelen ahenkli hışırtı. Tribünlerden gelen tepki  — tezahürat ya da iç çekme  — Bu görkemli şeyin daha fazla büyük şutörlerin yetişebilmesinde etkili olması için araştırılması gerekiyor.

Basketbol sistemleri ve felsefeleri hakkında çok konuşuyoruz — Hız ve alan açma, üçgen hücum, kısa beş, uzun beş — ama teknik hakkında konuşmuyoruz. Belki de bunun nedeni teknik için yapılan çalışmaların kapalı salon kapıları ardında olması ve teknik konuşmanın sıkıcı olabileceğidir. Ama o kapalı kapılar ardında olanlar oyuncular arasındaki fark anlamına gelebilir. O çalışmalar normal bir oyuncuyu ilk beş oyuncusu yapabildiği gibi bir numaradan seçilmiş bir oyuncunun kariyerini de bitirebilir.

Usta

Kawhi Leonard’ın draft öncesi rakipleri Gerald Wallace, Luc Mbah a Moute ve Trevor Ariza idi. Hepsi şu an komik duyuluyor. Ama Leonard’ın başarısız üç sayı kabiliyetini düşündüğümüzde bunu anlayabiliriz. San Diego’da iki yılda üç sayılık atışlarının sadece %25’ini sayıya çevirebilmişti. San Antonio’ya gelince her şey değişti. Leonard NBA’e adım attığı 2011 yılında üç sayı yüzdesinde 16. sıradaydı. Spurs oyuncularını salona kilitleyi, iyi bir şutöre dönüştürmüyor. Sihir de yok. Onların Chip Engelland’ı var. Şut atma profesörü. Engelland, Leonard’a gelmeden önce Shane Battier, Grant Hill, Tony Parker, Richard Jefferson ve daha birçoğunun şutlarını yeniden inşa etti. Leonard’da yapılan değişiklik tamamıyla yıkıp tekrar inşa etmeyi gerektirmedi. “Üzerinde çalışabileceğimiz bir temeli olduğunu düşündük.” demişti Engelland 2012 yılında San Antonio Express sitesine.

Soldaki video Leonard’ın draft öncesi şutu ve sağdaki ise 2014 NBA Finalleri’nden. Değişiklik çok ince ama çok ciddi. Leonard topu bırakma noktasını kafasının üzerinden yüzünün önüne getirdi. Engelland ile çalıştıktan sonra Leonard’ın şutu daha bütün bir hale geldi. Dirsek/bilek bölgesinde çok az oynama var. Dirseği ile bileğinin düzlüğüne dikkat edin. Sanki Engelland Leonard’ın dirseğine bir açıölçer yerleştirip, 90 dereceye ayarlamış.

Çırak

2014 yılında Hawks koçu Mike Budenholzer, San Antonio’da video koordinatör asistanı olan 30 yaşındaki Ben Sullivan’ı göreve getirmişti. “Chip Engelland’dan öğrendim. Bana her şeyi öğreten o. Benim için yaptıkları için ona çok şey borçluyum.” demişti Sullivan.

Bazı oyuncular da Sullivan’a borçlu. Kent Bazemore, Hawks’a dönmek için 4 yıllığına 70 milyon dolarlık bir sözleşme imzalarken basın toplantısında gözlerinden yaş geliyordu. Sesli düşünürken “Bu kadar muhteşem bir şeyden neden kaçayım? Atlanta’yı iyi yapan şeylerin başında Sullivan geliyor.” diyordu ve şut koçunu hayatının bir lütfu olarak görüyordu. “Eşi ve benim nişanlım çok iyi arkadaşlar ve bu yüzden çok fazla beraber vakit geçiriyoruz.” diyor Bazemore. Üçüncü sezonlarına girerken ikisi de birbirini geliştirdi. Sullivan’ın Bazemore’da yaptığı değişiklikler Engelland’ın Leonard üzerinde yaptıklarına çok benziyor.

Warriors ve Lakers günlerinde Bazemore, topu kafasının arkasına kadar götürüp sapan gibi fırlatırdı. ”Kafamın çok arkasından şut atardım. Çok ilginçti ama öyle yetişmiştim ve kimse bana girdiği sürece nasıl atmam gerektiğini öğretmemişti.” demişti Bazemore. Şimdi ise tıpkı Leonard gibi topu daha temiz bir hareket ile yüzünün önünde tutuyor. ”Şunu söylemeliyim ki temel olarak dirseğinizi bileğinizin altında tutmanız gerekli. Bunu yapmayan oyuncular gördüm ama bu temel bir ilke.” diyor Sullivan. ”Eğer dirseğiniz bileğinizden dışarıdaysa tavuk kanadı gibi dışarı fırlamış oluyor ve o şekilde şut atmak daha zor.”

Kent Bazemore
Getty Images

Bazemore’un destek eli topun üstündeydi ama basketbol topunu bir bebek gibi özenle kucaklamaya gerek yok. Bazemore destek elinin ikinci bir savunmacı gibi olduğunu söylüyor. Doğru zamanda destek elini çekemediğinde topun değişik bir şekilde dönmesine ve kaçmasına sebep oluyordu.

”Atlanta’ya geldim ve Ben hemen, ‘Şutunu değiştireceğiz.’ dedi. Salona ilk girdiğimde söylediği ilk şey buydu.” diye anımsıyor Bazemore. ”Ben çok dobra biri. Beraber oturup videolar izledik ve bana şöyle demişti, ‘Dostum, şutun bu şekilde görünürken nasıl şut sokabiliyorsun bilmiyorum.”

Bebek adımlarıyla çalışmaya başladılar ve çoğunlukla top, el, dirsek, kalça pozisyonu gibi mekanik şeyler ile uğraştılar. ”Bana ligden birçok oyuncunun şutunu gösterdi. Pozisyon, vücut şekli, atletizm gibi şeyleri değerlendirerek kendi tekniğimizi yarattık.”

Kolay bir geçiş olmadı. Üçlük çizgisi etrafında 25 denemesinde 16 tanesini kaçırdığı zamanlar oldu. ”Ben çok üzülüyordum fakat o, bu gelecek için, buradan başlıyoruz ve sen gelişimini göreceksin. diyordu” diyor Bazemore. ”Tüm kariyerimi değiştirdi.”

Öğrenci

Her takım Engelland veya Sullivan gibi birine sahip olacak kadar şanslı değil. Bazı takımlar – örneğin Celtics – özel bir şut koçuna sahip değil. “Sanırım bazı takımlarda yok çünkü bu daha yeni bir konsept.” diyor Philadelphia 76ers’ın şut koçu John Townsend. “Bir zaman güç ve kondisyon koçu olmayan takımların olduğu bir dönem vardı ve bu konsept büyümeye başladığından beri şimdilerde her takımın en az iki koçu var. Bence bu durum şut koçları icin artarak devam edecek.”

“Geçmişte koçlara ve oyunculara bir oyuncunun şutunu nasıl geliştirmeyi planladıklarını sorduğumda cevap “daha fazla tekrar” olurdu, diyor Townsend. “Belki de daha fazla detaya inmek istemiyor olabilirler ama genelde takımlar bunun gerekli olduğunu düşünürler. Ama bu fikir şut mekaniği değişikliğine ihtiyacı olan oyuncular için faydalı değildir.”

Bu tarz değişiklikler oyuncuların gelişim döneminde, NBA’ye adım atmadan gerçekleşmelidir aslında. Dünyadaki birçok şey gibi bu da internet sayesinde öğrenilebilir. Basit bir “Şut nasıl atılır?” google araştırması birçok özel videolar bulabilir.

Collin Castellaw 30 yaşında Idaho doğumlu biri. Washington State Universitesi’nden grafik dizayn bölümünden mezun oldu. Daha sonra Idaho’ya geri döndu ve Notus Lise’sinde sanat dersi verirken basketbol takımının koçluğunu yaptı. Castellaw oyuncularına verdiği şut tavsiyelerinin işe yaradığını görünce bilgisini küçük bir lise basketbol sahasının dışına yaymak istedi. Bu doğrultuda “Şut Mekaniği” adında bir şirket kurdu ve basketbol oyuncularına özel basketbol antrenmanları hazırlamaya başladı. Castellaw’ın 300,000 Youtube takipçisi var ve bu da Şut Mekaniği’ini internetdeki en popüler basketbol eğitim programı yapıyor.

“Sadece bir değişiklik bütün mekaniği etkileyebilir.” diyor Castellaw. “Ben şutu bir yaşam gibi düşünüyorum. Nefes alan bir canlı gibi. Bir insan vücudu gibi. Eğer böbrekler kötüye gitmeye başlarsa vücudun geri kalanı da erken bir zamanda gider. Şut mekaniği bana bu şekilde hissettiriyor.” Sullivan’ın tavuk kanadı örneğini düşünün. Bu, dirsek ve bilek aynı doğrultuda olmayınca oluyor. Dirsek dışarı doğru atılıyor. Tıpkı Rajon Rondo’nun serbest atışı gibi.

Castellaw’in detayli anlatim videosunu aşağıdaki bağlantı üzerinden izleyebilirsiniz.

How to Fix Your Shooting Elbow: Basketball Shooting Form (HD)

Şut koçları ve oyuncular çoğu zaman NBA’in en başarılı şutörlerinin yaptıklarını tekrarlamaya çalışırlar. Spurs Leonard’ın şutunu düzeltirken Kobe Bryant’ın şut mekaniğini örnek aldı. Bazemore Sullivan ile birlikte şut mekaniğini geliştirirken oyuncuların vücut şekli ve atletizm gibi özelliklerini değerlendirdiklerini söyledi.

“Herkesin farklı bir mekaniği vardır ve bazen herkesin şutu irdelenmez çünkü koçlar oyuncuların eşsiz özelliklerini anlarlar.” diyor Celtics Genel Manejeri Danny Ainge. “Herkesin kullandığı bir şut stili yoktur. Herkes daha farklı vücutlara, omuza, dirseğe ve bileğe sahiptir. Herkesin vücudu eşsizdir. Ellerinin aldığı pozisyon bile. Bazı oyuncular baş parmaklarını geniş bir şekilde açamazlar.”

“Şimdi şut tekniği hakkında bildiklerimiz ile Hack-a-Shaq’ın hala bir sorun olması anlaşılabilir değil.” diyor Castelllaw. “Hiçbir NBA oyuncusu serbest atışları sayıya çeviremeyecek bir fiziksel soruna sahip değildir.” DeAndre Jordan %42.1 yüzde ile NBA tarihinin en kötü serbest atıcısı konumunda. Ama Castellaw Jordan’ın sorununun topu sağa ya da sola doğru kaçırmaktan ziyade kısa ya da fazla atması olduğu için düzelebileceğini düşünüyor. “Bu iyi bir şutörün işareti. Çoğu zaman mekaniği gayet iyi gözüküyor.” diyor Castellaw.

DeAndre Jordan Free Throw Breakdown: NBA Shooting Secrets

Castellaw’a göre şut tekniği doğru ya da yanlış olarak düşünülmesinden ziyade sorunu çözmek olarak düşünülmeli.

Peki Jordan’ın problemleri neler? İlk olarak ön ayak parmağı da potaya bakıyor ve bu da şut için kullandığı omzunun ve dirseğinin dışarı doğru atılmasına neden oluyor. İkincisi, topu çok yüksekten bırakıyor ve bu da topu kontrol etmesini zorlaştırıyor. Muhtemelen koçlar ona bu teknikleri aşılamak için ugraşmış ama Jordan bunları alışkanlığa dönüştürememiştir.

Yanlış El

Jordan’ın Clippers’tan takım arkadaşı J.J. Redick’in, pota altı oyuncusunun serbest atışları hakkında farklı bir teorisi var. “Onu birkaç yıldır serbest atışlarda sağ elini kullanması için ikna etmeye çalışıyorum. Sıçrarken sağ elini kullanan çoğu oyuncuların yaptığı gibi sol ayağını kullanıyor. Hook atışlarını hep sağ eliyle atıyor ve çember altında hep sağ eliyle bitiriyor.” Redick, Jordan’ın golf oynarken bowling oynarken ve pas verirken hep sağ elini kullandığını anlattı. Bu beni çok meraklandırdı ve Jordan’ın smaç videolarını izledim. 227 smacının 153’ünü çift, 65’ini sağ ve sadece dokuz tanesini sol elini kullanarak bitirmiş. Smaçları onun sağ eli ile daha rahat olduğunu gösteriyor. Bu onun sağ eli ile şut atması gerektiği anlamına gelmiyor ama eğer mekanik değişiklikler yardım etmiyorsa bu kesinlikle düşünülmesi gereken bir şey.

Bu yılki NBA Draft’ının bir numarasının da benzer bir sorunu var. Sağ ayağı kırılmadan önce Ben Simmons’ın en büyük sorunu sol elini kullanarak denediği dribbling üzerinden şutlarıydı. Ben Simmons bunun dışında sahada neredeyse her şeyi sağ eliyle yapıyor. “Sanırım sağ elini kullanan biri olmalıydım, ama artık bu dogal bir şey haline geldi.”

Tabii ki doğal görünmüyor. Onu ümit vaat eden bir oyuncu haline getiren büyüleyici paslarına rağmen Simmons zayıf bir şutör. Geçtiğimiz sezon LSU’da kullandığı 40 hareketli şutun sadece 13’ünde isabet bulabildi. NBA Yaz Ligi’nde ise bu oran (5/23) Bu istatistikleri ben toparladım çünkü böyle ilginç istatistiklere karşı takıntım var ama bu çılgınlığımın altında daha derin bir şey var: Bence Ben Simmons yanlış eliyle şut kullanıyor, ve hayatım boyunca daha çok emin olduğum başka bir şey olmadı.

Simmons geçen sezon turnike, tamamlama, smaç ve post-up üzerinden 346 şut kullandı. Bu şutlarının %82’sini sağ eliyle bitirmeye çalıştı. Simmons bu değerlerini NBA Yaz Ligi’nde de tekrarladı. Bu solak oyuncular için normal bir şey mi? Hayır. Solak oyuncular içgüdüsel olarak sol ellerini, sağlak oyuncular ise sağ ellerini kullanırlar. Simmons ise içgüdüsel olarak sağ elini kullanan bir solak. Istatistikler Simmons’ın sağ elini kullanmayı tercih ettiğini söylüyor. Kendisinin bile aslında ‘kullanması gerektiğini’ düşündügü elini.

Bu klip bu teoriyi destekliyor. Simmons’ın smaç ve turnike atışlarında nasıl içgüdüsel olarak sağ eli ile bitirdiğine dikkat edin.

Simmons sıçrarken solak oyuncular gibi sağ ayağını kullanıyor ama bunun yerine sağ elini kullanıyor. Hatta kullanmaması gerekirken bile. Sol el/sağ el karışıklığı atışlarında çok belli oluyor.

Simmons floater atışlarında %94 oranında sağ elini kullanıyor. Bu sağ eli ile kullandığı atışlarında %46.5 yüzdesi ile oynadı. Aslında özellikle sol eli ile %30’un altında oynayan bir oyuncu için gayet iyi bir rakam. Post oyunlarında da aynı şey ile karşılaşıyoruz.

Simmons sol eliyle net bir hook atışı olduğunda bile zorlama bir şekilde topu sağ elinden çıkarmayı tercih ediyor. Simmons hangi elini kullanırsa kullansın rakipleri için alçak postta problem yaratabilecek bir oyuncu ama bu her zaman iyi savunma oyuncularına karşı geçerli olacağı anlamına gelmez. Her zaman bu kadar tahmin edilebilir olmamalı. Post oyunlarının 56’sından sadece birini sol eliyle bitirdi.

Sixers koçu Townsend’e gore Simmons topu sol tarafinda tutarak kendine yardım edebilir. LSU’da Simmons topu bir sağlak oyuncunun yaptığı gibi sağ tarafina vuruyor. Townsend ayrıca Simmons’ın dirsek hareketinin de şutu için çok kilit olduğu görüşünde. “Eğer topu biraz daha kafasının hizasında tutabilirse bu dirseğinin de dışarıya doğru atılmasını önleyebilir. Çember onun icin biraz daha büyüyecek. Özellikle şu anda, serbest atışları sokmak onun için çok önemli.”

Geçen yaz Stockton Üniversitesi’ndeki hazırlık kampında Simmons’ın Townsend ile çalışmasını izledim. Bu değişikliklerin üzerinde çalıştıkları çok netti. Fakat Simmons kolejde ve yaz liginde ortalama %66.6 ile serbest atış kullandı. Yani DeAndre Jordan seviyesinde değil.

Townsend şutörlerine yardımcı olmasi için “Coach’s Eye” adlı bir program kullanır. “Çalıştığımız bu yaş gruplarında görsel yoluyla oğrenen çok kişi var. Herkes kendini şut atarken izlemek istemez ama biz onlara göstermek isteriz ki nerden bahsettiğimizi daha iyi anlasinlar. diyordu Townsend programı açmak için telefonunu cebinden çıkarırken. Sonra bana Jerami Grant’ın düzelmesi gereken dirsek sorununu gösteren bir video gösterdi. “Bunu öğretici bir araç olarak kullanıp, onlara tam anlamıyla neyin değişmesi gerektiğini anlatabilirsin.”

Şut Psikolojisi

“Bir oyuncunun şut gelişiminde iki onemli nokta vardır. Bir tanesi fiziksel ya da mekanik kısımdır – İşleri nasıl yaptığınızın temeli. Diğeri ise zihinsel yönüdür” diyor Ben Sullivan. “Zihinsel şut gücü en az fiziksel şut özelliği kadar önemlidir.”

Zihinsel kısmı Karl Malone’un kariyerinin başlarında onun için bir sorundu. 1986 ve 1987 yıllarında %48.1 ve %59.8 serbest atış yüzdesi ile oynayan Malone, daha sonra ise kariyeri boyunca çizgiden %75.7 oranını yakaladı. Peki ne değişti? Malone çizgideyken çok düşünüyordu ve 1986 sezonundan sonra bir spor psikoloğuna gitti ve burada ona “Tetikleyici kelimeler” konseptini oğrettiler. Malone’un çizgideyken fısıldaması bu yüzdendi. O kelimeler onun sakin ve güvenli kalmasını sağlıyordu.

Hardee’s Free Throw Commercial with Karl Malone

Orlando Magic forveti Aaron Gordon Arizona Üniversitesi’nde ilk yıllarında benzer bir sorun yaşamış ve %42.2 gibi bir yüzdeyle oynarken kaçırdığı şutlar sonrası yüzünde bir hayal kırıklığı ifadesi oluşuyordu. “En büyük sorunum hemen moralimin bozulmasıydı. Artık bu konuda daha iyiyim. Bunun için bir sonraki oyun psikolojisini uyguluyorum. Eğer bir şut kaçırırsam hemen bir sonrakini düşünmeye başlıyorum.” Gordon o dönemlerden sonra yüzdesini %68.1’e çekti. Hem mekaniğini geliştirdi hem de sporcuların mental yeteneklerini güçlendirmek için calışan Graham Betchart ile çalıştı.

Betchart Gordon ile ilk kez Gordon 11 yaşında iken San Francisco’da bir eğitim kampında tanışmıştı. Kader onları Gordon liseye başladığında bir kez daha birleştirdi. ”Zihinsel içerikli bir çalışma yapıyorduk ve çocuklara sorusu olan var mı diye sordum. Aaron’ın eli roket gibi havaya kalktı.” diye hatırlıyor Betchart. “Büyük bir özgüvenle, ‘Bunu tekrarlamalısın çünkü benim bunu anlamam gerekiyor.’ dedi. O an onun anlattığımı anlamadığını açıklarken ki öz güveninden farklı olduğunu anlamıştım.

“Bir sonraki oyun” konsepti Betchart tarafından ne kadar çabuk başarısız olup devam edebilirsin diye tanımlanıyor. “Kendine inanıp, iyi olduğunu bilmelisin ama eğer işler yolunda gitmediğinde onlarla baş edebilme yeteneğini geliştirebilirseler oyuncular yeteneklerini daha iyi sergileyebilir. Iyi hisseddiginde isler kolaydir. Rahatsiz olduğunda ise zorluk başlar. Eğer odak noktanı kontrol edebileceğin şeylere yönlendirebilirsen, bunun iyi ve mükemmel oyuncular birbirinden ayırdığını gördüm.”

Bu Gordon için geçerli ama aynı zamanda J.J. Redick ve Kyle Korver gibi tecrübeli oyuncular için de geçerli. Redick’in bir The Vertical Podcast adlı programına konuk olan Korver, “Şut atmanın mental tarafı her şeydir. Eğer iyi bir şutör olmak istiyorsan bunun çok ciddi bir zihinsel hazırlığı var. Nasıl bir şut atmak istediğini hayal etmeli, nereden şutlar atmak istediğini hayal etmeli, dışarıdan gelen sesleri yok etmelisin, bu her gün yapman gereken bir zorluk.” dedi. “Ben bunu lisede yapmaya başladım ve tüm kariyerim boyunca da yaptım. Perdelerden nasıl çıkıp geçiş hücumlarında nasıl koştuğumu hayal ediyorum. Bunları yaparken işin mekanik tarafını düşünüyorum. Ayak hareketlerimi, topu nasıl yakaladığımı, topu nerede bıraktığımı ve elimden nasıl çıktığını…” diye cevapladı Redick.

Her bir golfçünün ayrı vuruş hocaları, her beyzbol takımının birer atıcı ve vuruş koçları var fakat her basketbol takımının şut mekaniği konusunda uzman bir antrenörü yok. Hem de şut oyunun en temel parcası olmasına rağmen.

Hücumlar evrim geçirdikce her oyuncudan daha da fazla şut seviyesi beklenecek. Eğer takımlar kötü şutörleri iyi şutörlere, iyi şutörleri de mükemmel şutörlere dönüştürebilirlerse bu Mayıs ve Haziran ayında oynama arasındaki fark olabilir. Gregg Popovich’e sorabilirsiniz.


Orijinal kaynak | The Ringer – Meet the NBA Shot Doctors

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler