Köşe yazısı | Mahmuti’nin görevi ne kolay ne de imkansız

Dusan Ivkovic’le ilgili hayal kırıklıklarımı yazılarımda sıkça anlattım ve gidişat odur ki anlatmaya devam edeceğim. Oyun kuruculara verdiği rol, bu temelde takımın kalanını dışlayan bir oyun planı, kolay sayı bulmak adına hiçbir adım atılmıyor olması, bazı özel yeteneklere -oyun planı anlamında- gösterilen muamele vs… İlerleyen zamanlarda bununla ilgili yazıp çizecek daha pek çok şeyin olacağı açık. Bununla birlikte sezonun ortalarına doğru yaklaşılırken Oktay Mahmuti’nin göstermiş olduğu performans da Ivkovic kadar büyük bir hayal kırıklığı. İki üst düzey koçun kolay sayı bulmaya ve rakip savunma reaksiyonlarına bu denli az değer veriyor olmalarına inanmak çok zor.

Sorunun temeli belli: Hücumu çok boyutlu hale getirememek. Yani her hücumu tahmin edilebilir kılmak. İki koç da bu zaafları azaltmak veya bu zaaflardan kurtulmak için uygun malzemelere sahipken başaramıyorlar bunu üstelik. Darüşşafaka Doğuş için bazı yanlışları içinde barındıran transfer politikasından bahsedebiliriz. Bu hataları sıfırlamak mümkün olmasa da bazı önemli adımlar atılıyor ancak sahada görünen ilerisi için umutlanmayı engelliyor. Zira ne sezon öncesi plana ne de devamında gerçekleşen rötuşlara oyuncuların verdikleri tepki doğaldır ki yeterli değil.

Sezon başından bu yana devam eden bir sıkıntı Darüşşafaka Doğuş’un kolay sayı bulamıyor ve bulmak için oyunun bazı bölümlerini keskinleştirmek adına adım atamıyor olması. Sezonun ilk maçlarını hatırlayalım örneğin. Oğuz Savaş ilk beşte başlıyor ve boyalı alanda sahip olunan eşleşme avantajları Oğuz’u bin bir türlü uğraşın sonunda alçak post oyununda topla buluşturulmasıyla değerlendirilmeye çalışılıyordu. Bu amaca giden yolu ise oldukça uzun bir sürede alıyordu Darüşşafaka Doğuş, ve en nihayetinde Oğuz’a, hücumu olumlu tamamlandırmak için kısa bir süre kalıyordu. Ters eşleşme, kağıt üzerinde ne kadar iştah açıcı olursa olsun topun hedef noktaya varışı belirli bir çabuklukla gerçekleşmediği sürece fazladan hiçbir avantaj getirmeyecektir. Hız lazım, yerleşimini tam yapamamış, tabir-i caizse yaka paça iterek Oğuz’a bir savunmacı göndermiş takıma hücum etmek lazım. Bunu da topu hücum alanına hızlı getirip, yerleşimi çabuk yaparak gerçekleştirmek gerek.

Brose Baskets Bamberg karşılaşması bu anlamda açık bir örnektir. Oğuz’a topu ulaştırmak için canhışar bir uğraş var ancak aynı zamanda yerleşimini tamamlamış bir Bamberg savunması söz konusu. Darüşşafaka Doğuş bu yerleşimi bozmak adına hiçbir hamle yapmadan Oğuz’u sırtı dönük beslemeye çalışıyor ve istediği sonucu alamıyor.

[su_youtube url=”https://www.youtube.com/watch?v=ZSAZ7T_k6hs”]

Bir diğer pozisyonda da Oğuz sırtı dönük topu alabilmek için canla başla uğraşıyor ancak bu durum hem Darüşşafaka Doğuş’un pas sirkülasyonunu, top dolaşımını etkiliyor hem de Bamberg için savunma kaynaklı bir hücum fırsatı ihtimali oluşturuyor.

[su_youtube url=”https://www.youtube.com/watch?v=a4w6iZBVcGU”]

Benzer örnekleri Basketbol Süper Ligi sezonunun ilk karşılaşması olan Royal Halı Gaziantep karşılaşmasında da görmüştük. Oğuz, yine aynı hatalarla Altan Erol eşleşmesinden faydalanmak üzere kullanılmış, sonuç her seferinde olumsuz olmuştu. Hatalarla dolu bu denemelerin sonucu Oğuz’un gözden düşmesine kadar vardı. Doğru kullanıldığında ne kadar fonksiyonlu bir görev adamı olduğu hunharca hasır altı edilerek üstelik.

Bu örnek temelinde şu çıkarım yapılabilir. Oktay Mahmuti maç önlerinde tahtaya planı çiziyor ancak rakip savunmanın ağır ilerleyen hücum aksiyonlarına vereceği tepkiyi hesaplamıyor. Fazlasıyla tek taraflı bir bakış bu ve hayatın hemen hiçbir alanında doğru sonuca varmayı sağlamayacağı gibi basketbolda da bundan farklı bir durum meydana gelmeyecektir.

Hücumdaki savunma merkezli aksiyon eksikliğini, iyi yapılan savunma sonralarında da gördük defalarca. Rakip savunmayı defalarca eksik yakalamayı başarmasına rağmen defalarca -ya Gordon, ya Emir, ya da Ender ile- frene basıp tekrar tahtada yazanı uygulamaya koyuldu Darüşşafaka Doğuş.

Anadolu Efes’te de gördüğümüz üzere oyuncu merkezli hücum planlarını işlevsel kılmak neredeyse imkansız. Diğer taraftan bakıldığında ise Darüşşafaka Doğuş’un elinde üç adet kıymetli karar mercii var: Ender Arslan, Jamon Gordon, Emir Preldzic. Yani oyunu kişi merkezli kılmamak için üç önemli parça ancak bu oyunculardan hiçbiri kariyerinin en iyi dönemlerinden birini geçirmiyor. Zira Oktay Mahmuti’nin oyun planı en fazla bir karar mercii için dizayn edilmiş. Lakin eldeki sayı bunun iki fazlası. Bu karar mercilerinin yanına Reggie Redding, Milko Bjelica, Wilbekin gibi topu elinde tutarak skor atma alışkanlığı yüksek üç oyuncuyu eklediğiniz zaman daha boğucu bir hücum tablosu çıkıyor ortaya.

Elde üç adet önemli karar mercii varsa hücumu etkili kılmak adına sahip olunması gereken uzun ve kısa profilleri aşağı yukarı bellidir. Topsuz oyunu iyi oynayan kısa, ikili oyun oynama becerisi yüksek bir uzun. Elde buna uygun oyuncular da var. Oyuna yön veren oyunculardan istikrarlı olarak yararlanmak sadece Ender-Emir-Jamon üçlüsü için değil takımın kalanı için de daha olumlu bir sonuç ortaya çıkaracaktır.

Pek çok yazıda verdiğim Real Madrid örneğini bu yazıda da vermek mümkün. Aynı anda Llull-Rodriguez-Fernandez-Reyes dörtlüsünü sahada uzun süreler tutabiliyor Laso ancak bu dörtlünün oynadığı oyun kişi ve takım bazlı değerlendirildiğine hızlı toplu-topsuz oyun geçişlerini barındırıyor. Bu birlikteliği değerli kılan da geçişlerin hızlı yapılıyor olması zaten. Aksi takdirde topu elinde isteyen dört elit oyuncuyu aynı anda sahada tutarak başarılı olma formülü yok.

Darüşşafaka Doğuş’un en büyük eksikliği bu geçişleri yapamıyor olmak değil. Böyle bir planın tasarlanmamış olması. Yani takımın toplu-topsuz oyun geçişlerine dair bir done edinemiyoruz. Elinizde böyle bir üçlü var ise bu üçlüden ikisini, hatta üçünü aynı anda sahada tutmak yadırganacak bir durum değil ancak bu üçlüden biri merkezinde tek bağlantılı bir oyun planıysa elde olan, sonuç mutlak başarısızlık olacaktır. Zira böyle bir durumda doğasında oyuna yön vermek olan oyuncuları mental olarak hücum kurgusunun içinde sürekli olarak tutmak mümkün olmayacaktır. Hiçbir karar merciini salt topsuz oyuna odaklamak mümkün değildir.

Daha somut ifade etmek gerekirse eldeki malzemeyi daha verimli kullanma adına topsuz oyunu iyi bilen ve sürekli olarak topun bulunduğu konuma göre pozisyon alabilen Luke Harangody, Manuchar Markoishvili gibi oyuncuların yanına Serhat Çetin’i de eklemek Darüşşafaka Doğuş hücumlarını çok daha verimli hale getirecektir. Reggie Redding önemli süreler alıyor ancak bekleneni bir türlü karşılayamıyor. Şüphe yok ki bu sürpriz değildir. Daha doğru ifadeyle hücum kişi merkezli oynanırken ve merkez oyuncu karar verici iken kendi şutunu yaratmak üzere hücumu kurgulayan bir oyuncudan istikrarlı hücum katkıları almak çok da mümkün değildir. Zira topsuz oyuna hevesli bir oyuncudan bahsetmiyoruz ve bu tarz bir skorer Darüşşafaka Doğuş’un hücum kurgusunda tahmin edildiği kadar değer göremez. An itibariyle gördüğümüz verimsizlik bundan sonrasında da değişmeyecektir yüksek olasılıkla. Rakamlar artsa da verimsizlik bariz olacaktır.

Yapılması gereken karar mercilerini hareketlilerle bir arada tutarak karşılıklı etkileşimi arttırmak. Topun da karar vericilerin elinde uzun süre kalmasını engellemek. Böylelikle karar vericileri topsuz oyunun da bir parçası haline getirebilmek. Top sirkülasyonunun önemi unutulduğu anda eldeki malzemenin kalitesinin bir anlamı kalmıyor ki bunu Anadolu Efes’in her maçını izleyerek görmek mümkün.

Gordon-Markoishvili-Semih(Slaughter) üçlüsünün aynı anda sahada bulunduğu bir Darüşşafaka Doğuş rotasyonunu düşünelim örneğin. Bu üçlü, savunmada önemli bir caydırıcılığı beraberinde getirir. Daha önemlisi rakibi skor yapma konusunda zora düşürmekle birlikte top kaybına zorlamak için de idealdir. Rotasyona Preldzic eklemesini de yaptığımız anda geçiş hücumları için fazlasıyla uygun bir zemin oluşuyor ancak bunun sahada bir karşılığı yok. Son haftalarda olumlu çabalar kesinlikle var, alınan galibiyetlerin arkasında yatan önemli faktörlerden biri de bu zira ancak yeterli değil.

Topsuz oyunun daha üst noktaya ulaşamaması Darüşşafaka Doğuş’u hep bir yerde sınırlayacak. Buna şüphe yok. Dediğim gibi; Serhat Çetin’in bu noktada takıma yapacağı çok katkı var. Karar vericilerin rahatlaması, oyunun tıkanmaması gibi konularda Oktay Mahmuti’nin elindeki maden Serhat Çetin gibi topsuz hareketlilerdir.

Çok klasik bir topsuz koşuyla fazlasıyla kolay bir sayı buluyor Darüşşafaka Doğuş. Kasım’ın sonu itibariyle düşündüğümüzde Slaughter ve Semih gibi iki mıknatıs uzun varken bu koşular öylesine kıymetli ki:

[su_youtube url=”https://www.youtube.com/watch?v=oYHMB4sJknA”]

Öte yandan Wilbekin, Redding gibi oyuncular eldeki kadroyu daha etkili hale getirmez. Göze batar, bazı noktalarda fazlalık oluşturur. Zira daha hızlı top dolaşımı, karar verme yetisine sahip oyunculardan bireysel değil total bir katkı almak adına Darüşşafaka Doğuş’un ihtiyacı daha süratli bir top dolaşımıdır. Bu sadece kısaların değil, her an ters eşleşme veya potaya yakın pozisyonlar bulma ihtimali artacak olan Semih Erden’in verimini de arttıracaktır.

Kurulmuş bir kadronun varlığı, Redding’in ve Wilbekin’in rotasyonda yer alma zorunlulukları mevcuttur elbette ancak ince ayarlamalarla yol kat etmek imkansız gibi durmuyor. Yapmak gereken alınan katkıların oyuncuların sahip olduğu yeteneklerinin toplamına denk getirebilmek. Fenerbahçe’nin şu anda başardığı gibi toplamın üzerine çıkarmak an itibariyle mümkün olmasa da her oyuncunun verim verebilmesini sağlamak Oktay Mahmuti için gerçekçi bir hedef olabilmeli.

Kıyas olarak almamak gerekir ama çok güncel bir örnek olarak önümüze sermemiz gerekir Dallas Mavericks’in şu anda oynadığı basketbolu. Göze çarpan ilk husus rakip savunmaları belirli bir bölgeye yoğunlaştırarak -ki bu bölge sıklıkla Nowitzki’nin olduğu alana denk geliyor- arkada toplu bir hareketlilik başlatmak. Bu noktada hem topun hem de kişilerin hareketli olduğunu söyleyebiliriz. Denklem basit: boşluklara doğru yol al, topu hızlı çevir. Nowitzki’nin tek pasla topu sahanın bir tarafından diğer tarafa dolaştırdığını sıklıkla görüyoruz ve bunu Darüşşafaka Doğuş’taki herhangi bir oyuncudan bekleyemeyiz elbette ancak birkaç vasıtayla bir pas zinciri şeklinde boş adrese teslimatı gerçekleştirmek önemli pas istasyonlarına sahip bir takım için son derece gerçekçidir.

Oktay Mahmuti’nin şu ana kadar geçen süre için vermiş olduğu karne herhangi bir yüksek notu barındırmıyor. İnanmanın güç olduğu nokta savunmayı kolay sayı bulmak adına kaynak olarak kullanmıyor oluşu. İşe en başta buradan başlamak gerekli. Hücumdaki ayarlamaları yapmak biraz daha zaman istiyor çünkü. Lakin bir şekilde yol almak gerekli. Acilen.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler