Bogdanovic 2014 yılında Suns tarafından 27. sıradan seçilen bir draft-and-stash** oyuncusu. Takip eden üç yılda gelecek vaat eden bir oyuncudan Avrupa’nın en iyi oyuncularından birine dönüştü. Geçen sezonun EuroLeague şampiyonu Fenerbahçe’nin en skorer oyuncusuydu. Kings Genel Menajeri Vlade Divac onun oyununa her zaman hayrandı ve 2016 draftında Phoenix 13. sıradan 8. sıraya zıplamak istediğinde Bogdanovic’i alma fırsatına balıklama atladı. Takastan sonra Divac onun Avrupa’nın en iyi oyuncusu olduğunu söyledi ve onu kadroya katmak Vlade’nin görev süresinde yaptığı az sayıda olumlu hareketten biriydi. 13. sıradan draft ettiği Yunan uzun Georgios Papagiannis NBA’de sadece 18 ay kalabildi.
Bogdanovic NBA’e hemen gelmek istedi ama beklemesinde yarar vardı. Oyunu gözle görülür seviyede olgunlaştı ve çaylak maaşı kuralından kurtulmuş oldu. Sacramento ile 3 yıl – 27 milyon dolarlık NBA tarihinin -yıllık ücret bazında- en pahalı sözleşmesini imzaladı. Bu kontrat NBA çevrelerinde dikkat çekti. Yeteneğinden kimsenin şüphesi yoktu. Sadece fiziksel özellikleriyle ilgili bazı soru işaretleri vardı. Zirâ, Bogdanovic’in hızı ve çabukluğu NBA için vasat seviyede denebilir. Bu yüzden şutunu bulabilmek için cebindeki tüm numaralara ihtiyacı var.
Dallas maçı öncesindeki basın toplantısında Kings koçu Dave Joerger: “Burada öncekilere göre daha fizikli, daha uzun ve belki de biraz daha atletik iki numaralara karşı oynamayı öğrenmek zorunda.” dedi. “Diğer oyuncularda olmayan birçok şeyi bize sunuyor: Oyun zekâsı ve pas yeteneği. Onu çok seviyorum. Şimdiye kadar mükemmeldi.”
Bogdanovic her koçun seveceği çok yönlü bir oyun tarzına sahip. Şut atmak için ne kadar alana ihtiyacı olduğunu bilen üst düzey bir şutör. Mmaç başına dört üçlük deneyip, 40% ile isabet buluyor) Savunmadan baskı geldiğinde dripling sonrası topu yönlendirip, pozisyon hazırlayabiliyor. Savunmacısından kurtulamadığında topu sektirmeyi bırakmıyor. Şut tercihi nadiren kötü oluyor. Sahanın her yerinden lig ortalamasının üstünde şut atıyor. Kasım sonundaki Golden State maçının sonunda eline teslim edilen topta Draymond Green’e karşı yaptıkları, kendisi için nasıl pozisyon yaratabildiğinin güzel bir örneği: