”Greek Freak” Raptors duvarını aşmayı başarabilecek mi? | #NBAPlayoffs

3) Toronto Raptors : 51-31

6) Milwaukee Bucks : 42-40


NBA’de normal sezonu bitirip playoffların başlamasını beklediğimiz şu günlerde havalar da artık iyiden iyiye ısınmışken Doğu Konferansı ilk tur eşleşmelerinden biri olan RaptorsBucks serisine kısaca bir bakış atalm.

Sezonu Atlanta’nın bir maç gerisinde altıncı olarak  bitiren Bucks’ta belki de en büyük ilgi çeken gelişme, ligdeki dördüncü yılını geçiren Giannis Antetokounmpo’nun görenleri hayretlere düşüren performansıydı. 2.11′lik boyu ve 100 kiloluk cüssesiyle çoğu zaman topu getiren oyuncu olması ve Space Jam’deki Michael Jordan’a nazire yaparcasına kollarını uzatarak bitirdiği pozisyonlar, verdiği etkinin ana nedeniydi. Geçen sezon ki 16.9 sayı ortalamasını 22.9’a, 4.3 asistini 5.4’e ve 7.7 ribaundunu 8.8’e çıkarmayı başardı ve ‘’En Çok Gelişme Gösteren Oyuncu’’ ödülünün de en büyük adayı.

Tabii ki her Yunan tanrısının bir zayıf noktası vardır ve Giannis’in zayıf noktası da düşük tempo basketbolda, hele bir de içeriyi iyi kapatan takımlara karşı fazla etkili olamaması.
Raptors, rakibinin en güçlü silahını etkisizleştirmek için kendi kimliğinden ne kadar feragat edecek, onu seri ilerledikçe göreceğiz. Ancak Milwaukee’nin, Giannis dışında seriyi geçmek için güvenebileceği çok fazla seçeneği yok.
Jabari Parker ve her ne kadar sakatlıktan iyi dönmüş olsa da Middleton, tek başlarına playoff serisi kazandırabilecek seviyede değiller. Takımın tamamlayıcı parçalarının sezon boyunca gösterdiği istikrarsız performans da bir başka problem.

Teletovic, Terry ve Beasley gibi isimler çok iyi bir çekirdeğin etrafında büyük başarı kazanabilirler ancak şu an için Bucks’ın çekirdeği bu yükü kaldıracak kadar güçlü değil.

nba.com
nba.com

Yine de yıllarca playoff yarışından mahrum kalan takım, 2015 yılından sonra tekrar Post-Season’ı görerek şehir içi heyecanı ayakta tutmayı başardı.

Toronto Raptors cephesine gelirsek geçen sezonun Doğu Konferası finalisti, konferansındaki her takım gibi sezonu inişli çıkışlı bir grafikle geçirdi. Raptors için umut veren gelişme playoffa çok formda girmeleri. All-Star arasından beri sakat olan Lowry’nin de son hafta takıma dönüp, sağlıklı görüntü çizmesi pastanın üstüne gelen çilek gibi oldu. (Burada üç sezon önceki Türk futbolu muhabbetine gönderme yapmıyorum, bulabildiğim en iyi betimleme buydu)

DeRozan’ın harika performansı ve diğer dişlilerin düzgün çalışması Torontolulara güven veren diğer unsurlar ama burada da ”Hedef ne?’’ sorusu devreye giriyor. Toronto, sezon içi yaptığı Ibaka takası ve Tucker hamlesiyle de başarıyı hemen, bu sezon istediğini gösterdi. Peki başarı ne?

Yine bir Doğu Konferansı Finali’nde Cavs’e elenmek başarı mı sayılacak? Yoksa bu sefer NBA Finalleri’ne çıkıp, orada Golden State ya da Spurs’e süpürüldükten sonra ‘’Vay be! Toronto’nun NBA Finalleri’nde oynaması ne kadar harika!’’ mı denilecek. Bir diğer nokta, olası bir yarı final eşleşmesinde Wizards’a, ya da Doğu Finali’nde Celtics-Cavs ikilisinden birine elenmesi hiç şaşırtıcı olmaz Raptors’ın.  Bu atmosfer oyunculara da kesinlikle negatif etki olarak dönecektir. Bunu değiştirmek tabii ki oyuncuların ve koçun elinde ama geçmişe bakıldığında takımın bu tarz dönüm noktalarında pek hoş hatıraları yok.

Doğu Konferası’nda playoff yapan takımdan Doğu şampiyonluğuna oynayan takım konumuna geldiler ve kişisel görüşüm NBA Finalleri dışında her sonuç Raptors için başarısızlık olur. Bunun baskısıyla oynamak zorunda kalmak kulağa kötü bir şey gibi gelebilir ama bazen en güzel sonuçlar bu baskının neticesinde ortaya çıkıyor. Beklentileri kendi avantajlarına dönüştürüp, her serinin her maçını en yüksek konsantrasyonda oynamak Raptors’ın şu an için en çok ihtiyaç duyduğu şey.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler