David Robinson, genç David Robinson’a bir mektup yazdı: ”Ailen içi daha yukarıya!”

Yazar: David Robinson

Çeviri: Ahmet Berkay Börk

Players’ Tribune, sporcuların  hayatlarından pay çıkardıkları en önemli dersleri -kariyerlerinden,ilişkilerinden veya mali durumlarından- Chase ile partner olarak “Kendi Genç Halime Mektuplar”(Letter to My Younger Self) özel serisini okuyucularla buluşturuyor.

Sevgili 18 yaşındaki David,

Lütfen sana gelecekle ilgili bir konu hakkında adil bir uyarı yapmama izin ver.

Yarın sabah, Deniz Harp Okulu’ndaki ilk yüzme sınavına gireceksin. İster inan ister inanma, donanma, öğrencilerinin yüzmeyi bilmesi gerektiğini düşünüyor.

Tabii ki bu kısmı zaten biliyordun. İyi bir fiziksel durumdasın, öyle değil mi? Küçük bir sabah yüzmesi senin için nedir ki?

Ama fark etmeyeceğin şey şu ki 20 dakika boyunca suyunun içinde hareket etmenin ne kadar uzun süreceği…

Evet doğru, 20 dakika.

Suya ilk girdiğinde iyi hissedeceksin ancak 10 dakika sonra kolların ve bacakların o kadar çok yanacak ki vazgeçmek isteyeceksin. 15 dakikan sonra mı? Bunu sana söylemek bile istemiyorum.

Ancak aklına baban gelecek, ve eğer başarısızlığa uğrarsan ne söyleyeceği; böylece  kafanı 20 dakika boyunca suyun üstünde tutmanın bir yolunu bulacaksın.

David Robinson donanmada üniformasıyla. Copyright NBAE 1986 (Photo by Andrew D. Bernstein/ NBAE via Getty Images)
David Robinson donanmada üniformasıyla. Copyright NBAE 1986 (Photo by Andrew D. Bernstein/ NBAE via Getty Images)

Tek sorun şu;henüz bunu halletmedin. Duygusuz hayatta kalma eğitmeni sana “Pekala, sırada 100 metre kulaçlama var!” diye bağıracak.

Ara vermek yok . Hem de hiç ara yok. “Efendim,nefesimi toplayabilir miyim?”

Derin ve geniş açık denizde üzerinde kişisel yüzme aracı olmaksızın su üzerindesin veya en azından bunu sana  eğitmenin bağırarak belirtiyor. “Ya bat ya da yüz talebe!”

Sen yüzmeyi seçiyorsun.

Duvara dayanıp duvarı itip, ilk kulacını atmak için 2.03 metrelik vücudunda kalan bütün gücü kullanırken aklına bir düşünce geliyor.

“Aman Tanrım! Ben ne yaptım?”

Duvara değip, ikinci tura başlarken aklında başka bir düşünce daha belirecek.

“Olamaz, batıyorum.”

Bittin sen. Duvara tutanarak eğitmene sesleniyorsun: ”Bunu yapamıyorum.”

Sen, David Robinson, yüzmeye giriş testinde çuvalladın.

Yüzme testinde. Donanmada.

Yarın gece, bu utançtan sonra yatak odanda uzanıp, saatlerce tavana bakakalırken aklına başka bir düşünce gelecek. Bu çok önemli bir düşünce.

Kendimi neye bulaştırdım? Bunu neden yapıyorum?

Senden bu özel soruyu uzun uzun ve enine boyuna düşünmeni istiyorum.

İkimiz de aşikar cevabı biliyoruz: Deniz Harp Okulu’nu daha önce orada hizmet eden baban ve dedenden ötürü seçtin.

baban-ve-grandpa-yuzunden-sectinden-sonraki-resim
theplayerstribune.com

Deden her zaman senin ilham kaynağın ve kahramanın olacak. İkinci Dünya Savaşı’nda cephede yer aldı, memleketi Little Rock, Arkansas’a geldi ve 50 yıl ırkçılık yapılan güney tarafında postacı olarak çalıştı. Yalnızca beş yıl içinde terfi alana kadar değil, her zaman aynı şekilde çalıştı. Evine piyano almak için para biriktirdi ve dört çocuğuna nasıl piyano çalınacağını öğretti.

O piyanoyu düşününce aklına gelen onun müzikle ilgili olmadığıdır. Piyano etrafındaki aile aklına gelir ve onun ne kadar keyif yaydığını düşünürsün. O bir piyanodan fazlasıydı ve bir şeyin simgesiydi.

Yukarıya.

Aileyi yukarıya taşımaya devam etmek.

Çalışıp, çabalamayı sürdürüp, çocuklarına daha iyi bir gelecek bırakmak ve çocuklarının çocuklarına bırakmak, etrafta olup, bunu göremese de.

Yağmurda, çamurda ve karda dedenin yaptığı buydu.

Baraka odandaki tavana bakarken senden dedenin bütünlüğünü ve metanetini düşünmeni istiyorum ama hem de senin daha derinlemesine düşünmeni umuyorum. Uygulanabilir bir dersi öğrenmen gerek. Yalnızca dayanıklılık seni batmaktan kurtarmayacak. Babanın seni okul sonrası her gece  sözlükten bir sayfayı çalıştırdığını hatırlıyor musun? Bir sonraki günde sana o kelimelerin tanımlarını sorarak quiz yapardı.

“Evet David sıradaki kelime çok yönlü. (ambidextrous)”

“Baba, bu çılgınlık. Hiçbir çocuk bunu yapmıyor!”

Çok yönlü….

ambidextrous-sonrasi-resim
theplayerstribune.com

Baban, sen söz konusu olunca çok şey talep eden birisi. (Aslında, ileride sahip olacağın Larry Brown isimli koçuna çok benziyor bu özelliği, ama bu başka bir zamanın hikayesi) Fakat senden çok şey beklemesinin sebebi, seni gerçek dünyaya hazırlamasındandır. Sana yalnızca okulda başarılı olacak araçları vermekle ve gideceğin koleji seçmekle kalmıyor, aynı zamanda basketbol sonrası hayatta nasıl başarılı olacağını gösteriyor.

Dedenin ona yaptığını yapıyor o.

Yukarı doğru. Her zaman yukarı doğru.

Sağlam bir kelime haznesini nasıl oluşturursun?

Bir evi nasıl oluşturuyorsan o şekilde.

Tuğla üstüne tuğlayla. Kelime üstüne kelimeyle.  Gün be gün.

Aynı kural yüzmeyi öğrenmek, post hareketi geliştirmek veya bir işi kurmak için geçerlidir.

Hazırlık her şeydir. Bu, basit ama inkar edilemez gerçek sende 18 yaşındayken tamamen yitik bir durumda.

Sana yazmamın nedeni yüzme testi değil. Yüzme testi hiçbir şey. Hadi ama, sen Virginialı Afro-Amerikan bir çocuksun. Her yaz okyanusa dalarak büyümüş sayılmazsın. Sadece rahatla ve her gün pratik yap, böylece yüzme testini geçersin.

Bunu yazmamın asıl sebebi bu kısa süren hayat dediğimiz şeye nasıl yaklaşacağın ile ilgili.

Şimdi sana bomba gibi bir haber vereceğim.

Dört yıl içinde Donanma’ya kaydolacaksın ve aylık 1,260 dolarlık bir maaş kazanacaksın.

İnanılmaz miktarda pizza alınabilecek bir para olduğunu biliyorum, ancak hayır, bu bomba gibi nitelendirdiğim haber değildi.

Bomba gibi olan şu ki: San Antonio Spurs’ten ilk sırada draft edileceksin.

Üç milyon dolarlık bir kontrata imza atacaksın, bir milyon dolar imza ücreti de cabası.

Kings Bay, Georgia’daki denizaltı üssüne yerleşip, iki yıllık donanma hizmetini yaparken NBA’de oynamak için iki sene bekleyeceksin ve bir milyon dolarlık bir çek alacaksın.

David Robinson Mavericks karşısında smaca giderken. Sene:2001 Copyright 2001 NBAE (Photo by Glenn James/NBAE via Getty Images)

Hayatının en gerçeküstü anı olacak bu. Dalış kontrol istasyonu olan U.S.S Buffalo denizaltında otururken ve inşaat mühendisliği görevini yaparken şunu düşüneceksin: ”Benim,  bankada bir milyon dolarım var.”

Bu hayatında gerçekten bir dönüm noktası.

Bu yüzden yüzme testinde başarısız olursan kafana dank edecek soru hakkında enine boyuna düşünmeni istiyorum.

Neden bunu yapıyorum?

Sana bu mektubu yazarken sen çok daha yaşlısın ve saçlarına beyaz düşmüş durumda. Birçok inanılmaz şeyler yaşadın, bir kısım heba ettiklerin de oldu tabii. İki Olimpiyat madalyası kazandın, iki NBA şampiyonluk kupası kaldırdın, daha fazla para kazandığın sözleşmeler imzaladın ve kaçınılmaz olarak kariyerin bitmiş olacak ve sen ikinci hayatına bir iş adamı olarak başlayacaksın.

Ancak soru hep aynı kalacak. Yüzme testi hakkında konuşsak da banka hesabından bahsetsek de yahut NBA sonrası yaşamından söz etsek de soru şu olacak:

”Neden bunu yapıyorum?”

Dedenin hayal ettiğinden daha çok para kazanacaksın. Sana tavsiyem, ilk milyon dolarını saklaman olacaktır. Ona dokunma. Askeriyeden gelecek parayla geçin. Orada sana yetecek kadar para var.

Akranların sana dürüstlüğün ve karakterinden dolayı saygı duyacaklardır, sahip olduklarından dolayı değil. Donanma üssünde Ferrari sürerek ne yapacaksın ki zaten? Bunun diğerlerine nasıl bir yardımı olacak ki?

Robinson 2003'de ikinci kez şampiyonluğu kazanırken Copyright 2003 NBAE (Photo by Jesse D. Garrabrant/NBAE via Getty Images)
Robinson 2003’de ikinci kez şampiyonluğu kazanırken
Copyright 2003 NBAE (Photo by Jesse D. Garrabrant/NBAE via Getty Images)

Sana bahşedilen finansal gücü topluma yatırım yapacak bir firma kurmak için kullan, özellikle Afro-Amerikan toplumlara. Ayrıca zamanla tanışacağın etkili insanlarla bağlantılar kur ve onlarla bir vakıf kurarak senin gibi genç insanları hayallerini kovalamaları için güçlendirmeyi sağla.

Bunu söylemekten nefret ediyorum ancak ileride hayat daha bağışlamaz bir hale gelecek.  Senin gibi  Afro-Amerikan çocuklar için daha zor bir yer olacak dünya. Hepsinin senin deden gibi rol modelleri olmayacak.

Seni yalnız bırakmadan önce iki şeyi hatırlaman gerekiyor:

Eğer yüzme testinde başarısız olursan hemen kendini fiziksel olarak serme. Sadece babanın o kalın sözlükle senin kelime hazneni nasıl geliştirdiğini hatırla. Pratik yaparak, evlat.

O imza parasını aldığında da, bir milyon dolarla neler yapabileceğini düşünme. Onun yerine dedenin 100 dolarla neler yaptığını düşün.

Her şey ters giderse, Tanrı’ya güven.

İçtenlikle,

David

jkgkj


Orijinal kaynak | Letter to My Younger Self

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler