F4 Öncesi II – Okafor ve tayfası,Spartalıların rüyası

Mart Turnuvası’nda son sahneye geldik. Bütün sezon boyunca bu son aşama için hazırlanan takımlar 2 maç daha kazanıp şampiyon olmayı düşlüyorlar. İki ayaktan başlayacak Final Four aşamasında Orta Batı’nın şampiyonu Kentucky Wildcats ile Batı Şampiyonu Wisconsin Badgers bir ayakta,Güney Şampiyonu Duke Blue Devils ile Doğu Şampiyonu Michigan State Spartans ise bir diğer ayakta karşı laşacak. Bu yazıda Final Four öncesinde Duke Blue Devils ve Michigan State Spartans’ın incelemesi olacak.

 

Spartans
 

Michigan State Spartans

Hikayelerin turnuvasıdır aslında Mart Turnuvası. Kitaplara konu olmuş,filmleri çekilmiş birçok büyük hikayenin yanı sıra hemen her sene en az bir hikayeyi sunar bize. Çok uzağa gitmeye gerek yok,geçtiğimiz sezonun şampiyonun UConn’un şampiyonluğuna bakmak yeter. Bu sezonun en uzun süren hikayesinin sahibi ise Michigan State’in Spartalıları.

Michigan State öyle adı ışıltılardan uzak kalmış bir okul değil,tam aksine ligin büyük abilerinden. Tarihinde bundan önce 8 Final Four ve 2 şampiyonluk var. İlk şampiyonluğunu 1979 yılında Magic Johnson önderliğinde alırken ikincisini 2000 yılında J-Rich ve Mo Pete‘li kadroyla aldılar. Bu seneki kadrosuna bakarsak, uzun konusunda yaşadıkları sıkıntıları saymazsak oldukça iyi bir kadroya sahipler. Ama sene boyunca bu kadro bir türlü beklenen istikrarı yakalayamadı. Üstelik kilit oyunculardan hiçbirinin takımdaki ilk senesi değildi. Ancak bu iniş çıkışlardan bir türlü kurtulamayınca sezonu 23-11lik dereceyle Doğu Bölgesin’de ancak 7. sırayı alabilerek kapattılar. Konferanslarında şampiyonluğu ise bir diğer Final Four takımı Wisconsin Badgers’a kaybettiler. Ancak mart ayında yine yeniden vites yükseltmeyi başardılar. İlk maçlarında 10 numaralı seri başı Georgia’yı yenmeleri beklenen bir şeydi. Ancak bu maçtan sonra arka arkaya konferansın 2,3 ve 4 numaralı seri başlarını (sırasıyla Virginia,Oklahoma ve Louisville) eleyerek bölge şampiyonluğunu kazandılar.

Bu noktada koç Tom Izzo‘ya bir parantez açmak gerek. Şahısları ve takımları en ufak başarıda göklere çıkarıp ve en ufak başarısızlıkta Beatrix Kiddo gibi tabutlayıp gömmek Amerika basınının bizim basınımızla paylaştığı bir nitelik. Dolayısıyla şu sıralar Tom Izzo’ya yapılan övgülerin haddi hesabı yok. Ama bu sefer bu övgülere katılmamak mümkün değil pek. Spartans ligin büyük abilerinden olsa da, liseden çıkan parıltılı oyuncuları kapmakta diğer abiler kadar şanslı değil. Dolayısıyla hemen her sene görece daha mütevazı kadrolarla martta takımına vitesi yükseltmesi ve takımda bulunduğu 20 senede 9 kere takımını bölge finaline taşıması takdir edilesi özellikler. Bu sezonun mart tunuvasında da hiçbir rakibine karşı geri adım atmaması ve geri düştüğü anlarda pes etmemesiyle bu sezonda izleyenlerin sempatisini kazandı Izzo’nun takımı.

Travis Trice ve Denzel Valentine bu sezonun iki dinamosu. Geçen sezon daha çok rol oyuncusu olan bu ikili Adreian Payne,Garry Harris ve Keith Appling‘in takımdan ayrılması sonucunda baş role yükseldiler. Travis Trice bu sezon 15,3 sayı 3,2 ribaund ve 5,1 asist ortalamalarıyla oynuyor. Bu Mart Turnuvası’nda takımın taşıyıcısı oldu biraz. Özellikle Oklahoma ve Virginia maçlarında galibiyetin bir numaralı aktörüydü. Sezon boyunca takımın istikrarlı skoreri oldu. Genelde çift hanelerde sayı üretirken bir yandan da asist rakamlarıyla dikkati çekti. Bu kolejdeki son senesi ve aslında daha çok geçen sezon yapması beklenen çıkışı bu sezon gerçekleştirdi. Denzel Valentine da benzer şekilde bir sene gecikmeli atağa kalkan bir oyuncu. Bu sezon 14,3 sayı 6,2 ribaund ve 4,4 asist ortalamaları yakaladı. Çok kısa sürelerde bir anda 20 sayıya çıkabilmesiyle dikkatleri çekti özellikle. Trice ile birlikle çok aktif ve skorer bir arka alan oluşturuyorlar. Michigan State’ın başarısı için bu ikilini işlemesi çok önemli.

Bu ikili tamamlayan isimler ise Branden Dawson,Matt Costello ve Bryn Forbes. Dawson ve Costello geçen sezon da bu takımdaydı. Ama Branden Dawson‘un durumu bir önceki sezon takımda olan oyuncuların tamamından farklı. Çünkü o geçen sezon da takımın kilit oyuncularından biriydi. Hatta genel beklenti bu sezon baş rollerden birini almasıydı.Aslında başarısız oldu demek zor,3 baş rolden birisi Dawson’un.Bu sezon 11,9 sayı 9,1 ribaund ve 1,7 asist gibi çok iyi rakamlarla oynuyor. Ancak geçtiğimiz sezonki rakamlarının 11,2 sayı 8,3 ribaund ve 1,6 asist olduğunu düşünürsek beklenen çıkışı yaptığını söylemek zor. Ancak yine de bu takımın en önemli parçalarından biri. Matt Costello ise takımın güvenilen ribaund eli. Hem hücum hem de savunma ribaundlarında takımın Dawson’dan sonra en güvendiği isim. Ancak sayı bulmaktaki sıkıntısı onun sahadaki sürelerini kısaltıyor. Şunu söylemek yanlış olmaz sanırım,Castello sahada oynarken çoğu zaman sayı nasıl atılır sorusunun cevabı hakkında hiçbir fikri yokmuş gibi bir his yaratıyor insanda. Bryn Forbes geçen sezon Cleveland State’deki performasından sonra sene başında Michigan State’e gelmişti. Onun görevi daha çok çizgi dışında yaratılan şutları atmak. Yaklaşık 4,2 denemede %43,5 isabet yakalayarak bu görevi de başarıyla yerine getirdi.

Duke, Michigan State’ın bu sezon karşılacağı en zorlu ekip. Sene başındaki maçı 81-71 Duke kazanmıştı. Spartalıların bu maçta sonucu değiştirmek için turnuva boyunca geliştirdiği pes etmeme prensibini koruması lazım. Zor olacak bu kesin,ama bu turnuvanın hikayelerin turnuvası olduğunu da unutmamak gerek.

 

 

jahlil okafor

 

Duke Blue Devils

Sene boyunca beklenildiği gibi sezonun en iyi iki takımından birisi oldu Duke Blue Devils. Normal sezon dereceleri 29-4’tü. Bu 4 galibiyetin birini ACC playofflarında şampiyon olan Notre Dame’ye karşı aldı. Hatırlanacağı gibi Notre Dame son maçta Kentucky’e de sezonun ilk mağlubiyetini yaşatıp evine göndermeye çok yaklaşmıştı. Duke, şu ana kadar Mart Turnuvası’nda rakiplerini güle oynaya geçit desek yanlış olmaz sanırım. En zorlu rakibi olan Gonzaga Bulldogs’u bile Bölge Finali’nde 14 sayı farkla yenmeyi başardılar. 14 sayılık fark o maçın resmi değil elbett. Özellikle ilk yarısı çok daha yakın bir mücadeleye sahne oldu ancak yine de böyle zorlu bir rakibi bu kadar önemli bir maçta farklı yenmek önemli gösterge.

Bu draftta ilk sıradan seçileceği konusunda hemen herkesin hemfikir olduğu Jahlil Okafor elbette ki spot ışıklarının üzerinde olduğu oyuncu. Okafor kolejdeki ilk senesinde çok başarılı bir sezon geçirdi. Oyuncunun sezon istatistikleri 17,8 sayı 8,7 ribaund 1,4 asist ve 1,4 blok. Özellikle eski tip denilen, ben daha çok klasikleşmiş ya da vintage demeyi tercih ediyorum, uzunlardan Okafor. Çok etkili bir post oyunu var.Özellikle hücum konusundaki yeteneği hemen göze çarpıyor. Ribaund sezgisi ve doğru pozisyon alması onun elit bir ribaundçu yapıyor. Bu bir oyuncu analiz yazısı değil tabii ki ama özellikle son iki maçta toplam 15 sayı atması bazı soru işaretlerini doğurdu. Ama ne olursa olsun Okafor Duke için hayati öneme sahip. Hem takımın bir numaralı skor opsiyonu olması,hem istisnasız her maçta 2 kişi tarafından savunulması sayesinde diğer oyuncuların çok daha rahat oynayabilmesi hem de postta oyunu yönlendirme konusunda çok kilit bir rolü olması onun Duke için her şeyin merkezine koyuyor. Michigan State’in uzunlar konusundaki sıkıntısını da düşünürsek onun değeri ilk maç için daha da fazla. Okafor sene boyunca istikrar abidesiydi. Bahsettiğim son iki maç dahil sene boyunca çift hanelerde sayı üretemediği sadece 3 maç var. 30 sayıya ulaştığı veya bu barajı zorladığı birçok maç var. Mutlaka dikkatle izlenmesi gereken bir oyuncu.

Duke’da, bu seneki nemesisi Kentucky’nin aksine kilit oyuncuların çoğunluğu ilk senesindeki oyuncular. Okafor’un en büyük yardımcıları ilk senesindeki Justise Winslow,Tyus Jones ve son senesindeki Quinn Cook. Tyus Jones,oldukça ilgi çekici bir oyuncu. Sene başında skor üretiminde istikrarsız bir tablo çizse de sene ilerledikçe bunu bir düzene oturttu.Yüzdeli 3 sayı isabeti bulabilen, arkadaşlarını besleyebilen bir oyun kurucu Jones. Koç K’nin de sene boyunca en güvendiği isimlerden biri oldu. Cook’tan sonra sahada en uzun süre kalan oyuncu Jones’tu ve bu sezon 11,6 sayı 5,7 asist 3,5 ribaund 1,5 top çalma istatistikleri yakaladı. Justise Winslow,şahsen bu draft sınıfında en sevdiğim oyuncu. Drafta girerse lotaryadan gitmesi öngörülüyor. Takımın işleyen düzeninin dışında çıkıp skor üretebilen bir forvet Winslow. Biraz düzen dışı ve asi çocuk imajında bir oyuncu ama her alana katkı verebilen biri aynı zamanda.Hemen her silahı var,sıkışan maçlarda fark yaratacak oyuncu da o olacaktır.Bu sezonki istatistikleri 12,5 sayı 6,3 ribaund 2,1 asist 1,3 top çalma 0,8 blok. Quinn Cook ise yıllardır Duke takımlarında rol oyunculuğunu sürdüren bir 4. sene oyuncusu.Bu sene özellikle düzenli olarak sayı üretimine katkı vermesiyle takımın en önemli parçalarından biriydi. 15,5 sayı 3,4 ribaund 2,7 asist ortalamalarıyla oynuyor bu sene.

Duke kadrosunda bahsedilmesi gereken iki oyuncu daha var. Birisi takıma takıma verdiği bench katkısıyla öne çıkan Amile Jefferson. Maça sonradan dahil olarak takıma enerji katan Jefferson hücum ribaundlarını kovalaması,tempoyu hızlandırması ve atletizmiyle takımda çok önemli bir bench oyuncusu olmuş durumda. Jefferson bu sezon 6,4 sayı 5,8 ribaund ile oynuyor. Diğer oyuncu ise Rasheed Sulaimon. Aslında Sulaimon’dan bahsetmenin en azından Final Four için bir anlamı yok. Çünkü oyuncu ocak ayından kadrodan kesildi. Bu konuda bir çok haber çıktı, kimisi cinsel taciz olayına karıştığı için takımdan uzaklaştırıldığını kimisi ise soyunma odasındaki tavırları nedeniyle bunun gerçekleştirildiğini söyledi. Koç K’ya yakın birisi Chronicle’a ;

‘Çok önce verilmesi gereken bir karardı bu. Koç K daha önce kimseyi böyle takımdan uzaklaştırmamıştı ancak Sulaimon nerede durması gerektiğini bilmeyen bir oyuncu.’

açıklamasını yapmıştı. Suliamon kadrodan kesilmeden önce 7,5 sayı 2 ribaund ve 1,8 asistle oynuyordu.

Duke çok iyi bir yıldız ve etrafında belki çok geniş değil ama yetenekli bir çekirdekten oluşan bir takım. Çekirdeğin büyük kısmının ilk senesindeki oyuncular olması nedeniyle tecrübe eksikliği yaşayabiliyorlar. Ancak özellikle Jones,Winslow ve Okafor çok önemli değerler. Şampiyonluk iddialarına kendileri de yeterince inanırlarsa durdurulması çok zor bir takım olurlar.


Kentucky Wildcats ve Wisconsin Badgers incelemelerine buradan ulaşabilirsiniz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler