Ertuğ Tuzcukaya: ”Muhteşem bir ekip çalışması var” | TB ÖZEL

Altın jenerasyonumuz artık yavaş yavaş devrini kapatıyor. 1996 jenerasyonumuz bu sene son kez bir altyapı Avrupa Şampiyonası oynayacak. Artık yeni ‘’Altın jenerasyonlar’’ çıkarma zamanı geldi. Bu amaç için de Türkiye Basketbol Federasyonu altyapı komitemiz çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Sene başında tüm Türkiye’yi dolaşarak 2001 jenerasyonu için çalışmalarına yoğunluk veren Altyapı komitemiz, çalışmalarının karşılığını da alıyor. Bu yazımda da U15 Milli Takımımızdan bahsedeceğim izniniz olursa.

U15 Milli Takımız, Eylül-Ekim- Kasım aylarında yapılan Türkiye taramaları neticesinde ilk kampını Bursa’da gerçekleştirdi. Aslında bakarsanız bu kamp da çok ciddi bir organizasyon niteliği taşımadı. Nedeni de 40 oyuncunun yer aldığı bir kamp olmasıydı ve daha çok jenerasyonun durumunu görmek amaçlı düzenlenmesiydi. Ben de Bursa’daki kampta yerimi aldım. Bu kamp ile birlikte de bu jenerasyonun Başantrenör’ünün Ertuğ Tuzcukaya olduğundan emin oldum. Ertuğ hocadan biraz bahsedelim isterseniz. Aslında bakarsanız ben de Ertuğ Tuzcukaya’yı bir senedir tanıyorum. Geçtiğimiz sene U16 Milli Takımımızın asistan koçu olan Tuzcukaya, aynı zamanda da TB2L’de mücadele eden Işıkspor’un Başantrenörlüğünü yapıyordu. Nitekim de ne kadar başarılı bir koç olduğunu o kulvarda gösterdi. Takımını yine Bursa’da canlı izlemiştim.  Bursaspor karşısında, hem de 2000 kişinin önünde çok sakin kalarak galibiyete uzanmıştı ve takımını 4’lü finale kadar taşımıştı. Bu sene de Işıkspor’dan ayrılarak U15 Milli Takımımızın Başantrenörü oldu. Ben bu karara fazlasıyla sevindim. Ertuğ Tuzcukaya, çok sakindir ve muhteşem bir kişiliğe sahiptir. Aynı zamanda saha içerisinde gayet olgun ve oyuncularıyla iletişimini çok iyi bir şekilde kuran bir koçtur. Bu jenerasyon ile birlikte de çok iyi işler yapacağını düşünüyorum.

A02V2211
Fotoğraf: Ahmet Tokyay

Her neyse tekrar Bursa kampına dönelim. Kamp yaklaşık dört gün sürdü ve oyuncular iki gruba ayrıldı. Bu kamp döneminde de ne kadar potansiyelli bir jenerasyona sahip olduğumuza anladım. Bursa’da yer alan hemen hemen tüm oyuncuların belirli bir basketbol bilgisi vardı. En önemlisi de çok iyi potansiyele sahip oyuncular da bulunuyordu. Dört gün boyunca yakından ilgilendiğim kampta, bu jenerasyonunun önünün açık olduğu kanısına vardım. Nitekim de konuştuğum antrenörler ve basketbol duayenleri benimle aynı fikirdeydi. Bir sonraki kamp ise geçtiğimiz günlerde sona eren Samsun etabıydı. O etabın aday kadrosu açıklandığında da TBF Uluslararası U16 Turnuvası’nın sürpriz ekiplerinden biri olabileceğimizi düşünmeye başladım. Tek endişem, bu takımın birbirleriyle pek fazla zaman geçirme imkanı bulamamasıydı. Geçtiğimiz jenerasyonlarda çalışmaların çok daha erken başladığını biliyorum. Bu jenerasyon ise bu konuda biraz geç kalınmıştı. Ancak yine de turnuvadan yaklaşık 6 gün önce kampa girmek çok önemliydi. O kamp süreci boyunca takım neredeyse her gün çift idman yaptı. Teknik kadromuz da gerçekten nadide isimlerden oluşuyordu . U17 Milli Takımımız Başantrenörlüğünü yapan Fatih Elbaş, meslektaşına yardım etmek amacıyla Samsun’daydı. Ayrıca şuanda Anadolu Efes’in Yıldız Takımını çalıştıran Fatih Emre Gezer de Ertuğ Tuzcukaya’nın yardımcısı olarak turnuvadaki yerini aldı. Tabi Orhan Demirel’den de bahsetmek gerekiyor. Orhan Demirel, yıllardır TBF’de çalışıyor ve altyapı milli takımlarının genel menajerliği görevini üstleniyor. Altın jenerasyonda dahil olmak üzere birçok jenerasyonda görev alan Orhan Demirel, tecrübesiyle Samsun etabında takımımıza çok yardımcı oldu.

A02V2651
Fotoğraf: Ahmet Tokyay

Artık turnuvaya gelelim. U15 Milli Takımımız, TBF Uluslararası U16 Turnuvası’nda B Grubu’nda yer aldı. Sırbistan, Arjantin, Fransa, Karadağ ve Ukrayna ile aynı grupta yer alan Milliler, turnuvadaki ilk maçında Ukrayna ile karşılaştı. Maç öncesinde karşılaşmadan galip ayrılacağımızı düşünenlerin sayısı hiç de az değildi. Nitekim de U15 Milliler, çıktığı ilk karşılaşmadan galibiyet ile ayrıldı. Özellikle de maçın son çeyreğinde çok iyi işler yapan Milliler, önlerindeki uzun yıllar için iyi sinyaller verdi. Ertuğ Tuzcukaya’nın öğrencileri,  çok iyi bir takım örneği gösterdi ve yüzlerde tebessüm yaratmayı başardı. Turnuvanın ikinci karşılaşmasında ise Arjantin ile kozlarımı paylaştık. Bir yaş büyüklerine karşı mücadele eden U15 Milliler, rakibinin temposuna ayak uyduramadı. Özellikle de 7 numaralı oyuncuları olan Juan De La Fuente ile etkili olan Arjantin, sahadan galip ayrılmayı başardı ve turnuvadaki ilk mağlubiyetimiz tattık. Turnuvanın üçüncü gününde ise Karadağ ile karşılaşan Milliler, Danilo Brnovic’in savunmasında çok zorlandı. Ancak ikinci yarıyla birlikte Ekrem Sancaklı ve Atakan Erdek’ten önemli katkılar alan Milliler, rüzgarı bizim yönümüze çevirmeyi başardı ve maçtan galip ayrılmayı başardık. Ancak galibiyetten de önemlisi takımın kenetlenmesiydi. Oyuncularımız ne kadar iyi arkadaş olduklarını bir kez daha gösterdiler. Henüz çok kısa süredir bir arada olmalarına rağmen, birbirlerini koruyup kollamaları çok önemli. Bu başarıdaki en büyük pay sahibi de Ertuğ Tuzcukaya ve ekibidir. Basketbolun bir takım oyunu olduğunu ve arkadaşlığın ne kadar değerli olduğunu bu takıma aşılayabilmeleri gerçekten çok önemliydi. Gelelim gruptaki son iki karşılaşmamıza. Son iki maçta Sırbistan ve Fransa ile mücadele ettik. Ancak bu iki takıma karşı da pek fazla direnemedik. Bu da gayet doğal bana göre. Özellikle de Sırbistan takımı, gerçekten çok iyi bir jenerasyon yakalamıştı. Marko Pecarski, Filip Petrusev, Bogdan Nedeljkovic ve Dalibor Ilic dörtlüsü ile Avrupa Şampiyonası’nda da çok iyi işler yapacaklardır.

Grup aşamasında 2 galibiyet alan Milliler, grubu dördüncü sırada tamamladı ve yarı finale yükselemedi. 5-8 klasman karşılaşmaları oynamaya hak kazanan Milliler, ilk karşılaşmasında turnuvanın sempatik ekiplerinden olan Letonya ile karşılaştı. Letonya, karşılaşma öncesinde bir adım öndeydi. Ancak Ertuğ Tuzcukaya ve ekibi bu karşılaşmaya da çok iyi hazırlanmıştı. Banvit oyuncusu olan Arda Çete, Anadolu Efesli Mustafa Kurtuldum ve Fenerbahçe forması giyen Ekrem Sancaklı ile galibiyete uzanan Milliler, beşincilik mücadelesinde Fransa ile tekrar karşılaştı. U15 Milliler, rakibinin potansiyelli oyuncuları karşısında çok zorlandı ve sahadan mağlup ayrılarak turnuvayı altıncı sırada tamamladı. Ben şahsen yakaladığımız bu dereceden çok memnunum. U15 Milliler, bir yaş küçük olmasına rağmen Samsun’da çok iyi işlerin altına imza attı. İleride de çok başarılı olacaklarına yürekten inanıyorum.

A02V2511
Fotoğraf: Ahmet Tokyay

 

Turnuvanın oynandığı sırada ben de Samsun’da bulundum. Yaklaşık 3 günlük seyahatimin son gününde takımlar maç oynamadı. U15 Milli Takımımız da günü tek idmanla geçirmişti. Antrenman sırasında da yakaladığım Ertuğ Tuzcukaya ile çok keyifli bir söyleşi yaptım. İsteğimi kırmayan Ertuğ abiye çok teşekkür ediyorum. Dilerseniz yavaş yavaş o tarafa geçelim. İşte Ertuğ Tuzcukaya ile gerçekleştirdiğim söyleşinin satır başları:

Ertuğ abiye ilk sorum Samsun’daki kamp dönemiyle ilgili oldu. Samsun etabının nasıl geçtiğini sordum ve Ertuğ abi de soruma şu şekilde cevap verdi: ’Samsun turnuvası ilk kamp olarak gözükse de geçtiğimiz Aralık ayının başında bir kamp daha yapmıştık. Bursa’da düzenlemiş olduğumuz kampta takımımızın kimyasının oluşması adına ilk adımları attık. Bu antrenmanların faydasını da görüyoruz. Samsun’ da turnuva başlamadan önce beş gün boyunca çift antrenman yaptık. Maç günleri de sabah antrenmanları ile çalışmalarımıza devam ettik. Basketbol sistemi ve prensiplerimiz üzerinde çalışmamız yanında, bu kamptaki öncelikli hedefimiz aynı amaçlar doğrultusunda hareket edip takım olabilmek, Milli Takımdaki davranış ve kamp kuralları gibi önemli noktaları takıma aşılamaktı. Gelişim göstermeye yatkın yetenekli oyuncuların turnuva reaksiyonunu gözlemleme anlamında da olumlu bir süreç oldu.’’

Bu röportajı turnuvanın bitmesine iki gün kala yapmıştım. Başantrenörümüze TBF Uluslararası Turnuvası’nın nasıl geçtiğini sordum. Nedeni de bir yaş büyüklere karşı mücadele etmemizdi. O da bu soruma samimi bir şekilde cevap verdi ve şunları söyledi:  ’Bu turnuva henüz sona ermedi.Grup maçlarında Ukrayna ve Karadağ’ a karşı iyi mücadele edip iki galibiyet elde ettik. Daha iki karşılaşmamız var. Turnuvanın tamamını değerlendirmek için bu maçların bitmesini beklemek gerekiyor. Bence basketbolda yaş çok da fazla bir önem taşımıyor. Çıkıp basketbol oynamak, takım olarak hareket edip mücadele etmek ve bu oyundan keyif almak için, bir yaş küçük olamamanın bir engel teşkil edeceğine inanmıyorum. Turnuvada biz U15 takımı olarak büyük bir deneyim yaşadık. Ülkemizde ve Avrupa liglerinde 16-17 yaşında oyuncuların çıkıp A takımlarda önemli süreler aldığını gördük ve görmeye devam edeceğiz. Hazırlık turnuvalarının önemli getirilerinden biriside bu, yıldızlar kategorisindeki diğer ülkelerin oynadıkları basketbolu görmek ve  kendilerini kıyaslamak açısından oyunculara değerli bir vizyon kazandıracağına  inanıyoruz.’’

Son yıllarda Avrupa Şampiyonalarında çok başarılıyız. Geçen yaz dört turnuvayı da derece ile bitirdik. Bu başarıların en önemli sırrı da yakalanan arkadaşlık ortamıydı. Bu turnuva ile birlikte de U15 Milli Takımımızda bu ortamı fark ettim ve takım içerindeki havayı sordum: ‘’Takım olarak hareket edebilme ve iletişimin önemi çok büyük ve bu da saha dışında başlıyor. Daha ilk defa birlikte bu kadar zaman geçiren oyuncularımızın birbirleri ile paylaşımları gayet iyi.”

2001 jenerasyonumuz henüz yeni yeni tanınıyor. Bu jenerasyonu da en iyi bilen isim Ertuğ Tuzcukaya. Bu yaş grubunun genel durum değerlendirmesini de şu şekilde yapıyor: ‘’2001 jenerasyonunu değerlendirmek için elbette ki Avrupa’daki rakiplerimizi de görmemiz gerekiyor. Altyapılarda Avrupa’nın zirvesindeki bir ülke olarak iddialı iyi bir takım olacağımıza inancım tam. Bunun için de çalışmalarımıza tüm hızıyla devam ediyoruz.’’

Ertuğ koç henüz bu görevde çok yeni. Neler hissettiğini ve ne tür duygular içerisinde olduğunu şu sözlerle özetliyor: ’Ben 16 yıldır Istanbul’da antrenörlük yapıyorum ama Milli Takımda antrenör olarak görev yapmanın mesleki kazanımları ve yaşattığı gurur çok fazla. Bu sene 12 takımın yer aldığı,TBF Uluslararası U16 Yıldız Erkekler Turnuvası 10 ülkenin katılımı ile bu yaş grubunun dünyadaki en büyük organizasyonunda yer almanın takımca mutluluğunu yaşıyoruz.’

Geçtiğimiz yaz altyapılar kategorisinde katıldığımız dört turnuvada da derece yapmayı başardık. Bunun sonunca da Avrupa’nın zirvesindeyiz. Ertuğ abi de U16 Milli Takımımız ile birlikte geçen sene madalya alma başarısı gösterdi. Yakaladığımız başarıların sırrını Ertuğ Tuzcukaya şu şekilde özetliyor: ’Altyapı milli takımların organizasyon ve planlamaları çok profesyonel şekilde yürütülüyor. Sahip olunan çok üst düzey imkanlar, doğru planlama ve tecrübeli antrenörlerle de yoğruluyor. Organizasyonun bu başarıya ulaşmasında TBF Sportif Direktörü Barbaros Akkaş’ ın ve Altyapı Milli Takımlar Koordinatörü Nihat İziç’ in vizyon ve tecrübeleri büyük önem taşıyor. Aynı zamanda da milli takımlar departmanında görev yapan herkesin çok büyük emeği var. Ayrıca altyapı milli takım antrenör ve idarecilerinin birbirleriyle sürekli temas halinde olduğunu da eklemem gerekiyor. Her zaman iletişim halindeyiz ve birbirimize yardımcı oluyoruz. Bu başarıda takım çalışmasının ve aile ortamının katkısı çok fazla.’’

Uzun zamandır A Milli Takımlar seviyesinde oyun kurucu sıkıntısı yaşıyoruz. Bu jenerasyondaki oyun kurucuların bu eksikliğimizi kapatıp kapatamayacağını sordum. Başantrenörümüz Ertuğ Tuzcukaya da soruma şu şekilde cevap verdi: ‘’Ben 1999 jenerasyonuyla da çalıştım. Bana göre altyapı milli takımlarımızda her jenerasyonda çok potansiyelli oyuncular var. Bu potansiyele sahip oyuncular A Milli Takım seviyesine, tabii ki çok çalışmak kaydı ile çıkabilirler.‘’

  • Görseller Ahmet Tokyay’a aittir ve üçüncü bir şahıs tarafından izinsiz kullanılamaz!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler