Ersan İlyasova röportajı

Amerikalı gazeteci Aaron McMann, NBA’deki temsilcimiz Ersan İlyasova ile bir röportaj gerçekleştirdi. Bu özel röportajı TrenBasket okuyucuları için çevirdik:

15 yaşındayken profesyonel basketbola başladığın söyleniyor, bu doğru mu?

14-15 yaşlarındaydım. Avrupa’da işleyiş biraz farklı, Amerika’daki gibi değil. Burada profesyonel olmak için öncelikle koleje gitmeniz gerekiyor. Lisede oynuyordum ama insanların gelip sizi izleyebileceği kulüp takımları da vardı ve bana da teklifte bulundular. Genç oyuncularla genelde uzun olmayan sözleşmeler imzalarlar. Yine de uzun ve yetenekli oyuncular için her zaman daha çok şans vardı ve size yatırım yaparlardı.

Draft olana dek 14-19 yaşları arasında bir takımda oynadım. Her takımın kendi içinde alt klasmanları vardı ve bu klasmanlar oyuncuların yaşlarına göre oluşturulurdu. Yani 13-14 yaşındayken bir grupla beraber oynuyorsunuz ve büyüdükçe üst klasmanlara çıkıyorsunuz. Ama bazen aradan yüksek potansiyelli oyuncular çıkıp, olmaları gereken klasmanın üstünde oynayabiliyorlar. Bu tamamen olaya yaklaşımınız ve basketbol oynamaya ne kadar hazır olduğunuzla alakalı.

Hep basketbolcu olmayı mı hayal ettin?

Aslında hayır. Denizaşırı ülkelerde büyüdüyseniz öncelikle futbol oynamanız gerekir. Açıkçası futbola oldukça ilgiliydim. Annem hiç profesyonel olmasa da o sıralarda bir kolej takımında basketbol oynuyordu ve basketbolu denemek isteyip istemeyeceğimi sordu. Ben de ‘Neden olmasın’ dedim. O günden sonra basketbola aşık olmaya başladım ve bırakmadım.

Birden fazla dili akıcı bir biçimde konuşabildiğini duydum?

4 dil konuşabiliyorum. Anlayabildiğim dilleri de sayarsak toplamda 5 6 olabilir.

Hangi diller bunlar?

Rusça, Türkçe, İspanyolca, biraz da İngilizce (gülümseyerek).

Bu dilleri genç yaşta mı öğrendin?

Evet. Babam Türk, annem ise Rus. İki dil ile birlikte büyüdüğünüz zaman üçüncü dili öğrenmenin çok kolay olduğunu düşünüyorum. 2 yıl Barcelona’da oynadım ve İspanyolca’yı da orada öğrendim. Büyüdüğüm sırada da birçok Sırp arkadaşım ve Sırp koçum oldu, Sırpça’yı da bu yüzden anlayabiliyorum. Durum şu ki eğer Sırpça biliyorsanız, Slovence’yi ve Hırvatça’yı da neredeyse biliyorsunuz.

Amerikan basketbolu ile Avrupa basketbolu arasındaki temel farklar neler?

Baktığınız zaman çok büyük farklar yok ama oynamaya başladığınız zaman… Kurallar, oyun hızı ve maçların 40 dakika yerine 48 dakika olması bence büyük bir fark. En sonunda Avrupa’da da maçların 48 dakika oynanmaya başlayacağını düşünüyorum çünkü 40 dakikalık bir maç kısa sürüyor ve bazen oyuncularınızın tamamını oynatma fırsatı bulamıyorsunuz. Sanırım şuanda 3 sayı çizgisini biraz daha geri kaydırmaya çalışıyorlar, asıl hedefin ise NBA kuralları olduğunu düşünüyorum. Bunu göreceğiz, NBA en üst seviye. Avrupa basketboluna baktığınızda da güçlü olduğunu görebilirsiniz, orada ve Çin’de oynayan birçok NBA oyuncusu var. Denizin diğer tarafında, Avrupa Ligi’nde oynamayı seçtiğiniz zaman bu kendiniz için büyük bir meydan okuma olacaktır.

7 yıl boyunca Milwaukee’deydin, gerçek anlamda bildiğin tek Amerikan şehri, sonra Detroit’e takas oldun. Geçiş dönemin nasıl oldu?

Büyük bir değişim olmadı. Milwaukee ’den New York’a gidiyormuşçasına bir değişim değildi. İklim olarak neredeyse iki şehir de aynı, sanırım Detroit Melwaukee’den biraz daha büyük. Detroit’te imkanlarınız biraz daha fazla ama ben Detroit’te yaşamıyorum, biraz daha dış kesimde yaşıyorum. Milwakuee’deyken de şehir dışında yaşıyordum. Ailecek her zaman şehrin dışında yaşamayı tercih ediyoruz.

Sezonun başında eşinin ve çocuklarının hala Milwaukee’de yaşadığını söyledin. Bu durumu nasıl idare ediyorsunuz?

Şuanda buradalar. Şehir değiştirmeden önce iki kızımı okula başlatmıştık ve onların da şehir değiştirmesini istemedik çünkü birkaç yıldır aynı okula gidiyorlardı ve orada oldukça huzurlulardı. Ama sanırım artık onları buraya getireceğim, onları buraya adapte edip neler olacağını göreceğiz.

PlayStation 2’de tam bir canavar olduğun söyleniyor. Çok fazla video oyunu oynar mısın?

Çocuklar dünyaya gelmeden önce oynardım. Artık 3 çocuğum var ve vaktim olmuyor. Yapmam gereken daha farklı şeyler var. Artık video oyunları yerine çocuklarımla oynuyorum.

İyi oynadığın bir oyun var mıydı?

FIFA ve PES’te oldukça iyiydim.

Favori NBA şehrin var mı?

Hava şartları güzel olan herhangi bir şehir. Bazen burada da olduğu gibi kış geldiği zamanlarda Orlando ya da Miami güzel oluyor. Sıcak havada vücudunuzu ısıtmak oldukça güzel.

Bir günlüğüne Adam Silver’ın yerinde olsaydın ve NBA ile ilgili herhangi bir şeyi değiştirme fırsatın olsaydı, neyi değiştirirdin?

Üst üste oynanan maçları değiştirirdim. Bu sezon çok fazla ‘back-to-back’ maçımız var. Oynamamız gerekiyorsa bu maçları oynamalıyız ama oyunculara toparlanmaları için vakit tanımalılar. Bu tür maçlar vücudumuzu zorluyor.

Sezonun bir hafta uzatabileceği konuşuluyor. Böyle bir karar alınırsa bundan memnun olacağını düşünüyorum?

Hazırlık kampı bence çok uzun. 8 hazırlık maçı üstüne lig maçlarını oynayabiliyorsanız, normal sezonda da daha fazla maç oynayabilirsiniz. Bence bu durum bir şekilde değişmeli.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler