Hürriyet gazetesinden Fatih Sabovic, Fenerbahçe’nin 2000 doğumlu oyuncusu Efe Ergi Tırpancı’yla röportaj gerçekleştirdi.
Basketbol Gençler Ligi ilk hafta maçında Türk Telekom karşısında triple double yapan Tırpancı, hayatla ilgili hedeflerini anlattı.
-Sevgili Ergi, öncelikle başarılar… Senin için A takım düzeyine çıkmak neleri değiştirdi?
“En başta oyun görüşümü… A takımda tam anlamıyla gerçek basketbol oynanıyor. Gerçek bir sistem var, kimin nerede olduğu ve nerede olacağı en başından belli. Burada da kendine yer yaratmaya çabalıyorsun.”
-Kendini Fenerbahçe’de oynadığın için ne kadar şanslı hissediyorsun?
“Buraya gelmek isteyen bir milyon çocuk var altyapılar dahil… Bu bir milyonda bir olduğum için çok mutluyum gerçekten… Çok şanslı hissediyorum.”
-İlerleyen yıllarda nerelerde görüyorsun kendini?
“Bu takımla beraber EuroLeague kupasını kaldırmak istiyorum. Bunu hayal ediyorum şu anda… Bir EuroLeague oyuncusu olmak istiyorum. Obradovic bana hayal etmeyi öğretti. Ben de Bogdan Bogdanovic gibi bir EuroLeague yıldızı olmayı amaçlıyorum.”
-Kendine kimi örnek alıyorsun? Bunun sebebi nedir?
“Bogdan Bogdanovic… Onun gibi bir EuroLeague oyuncusu olmak isterim. Kendisini dört senedir inanılmaz geliştirdi. Pick and roll oynayışı… Özellikle her pick and roll sonrası istediğini alışı… Oyun görüşü ve kararlılığı…”
-Seni bugüne dek yaşamında hangi kitap en çok etkiledi?
“Stefan Zweig’ın Satranç kitabı çok etkilemiş ve ilgimi çekmişti.”
-Senin için en önemli insani değer nedir peki?
“Sevgi ve güven… Takım arkadaşına ve özellikle antrenörüne güven vermen, ona da güven duyabilmen çok çok önemli bence…”
-Kendini geliştirmek açısından neler yapıyorsun Ergi?
“Haliç Üniversitesi’ne bu sene yeni girdim. Psikoloji okuyacağım. Merak ettiğim bir bölümdü. Türk tarihini ele alan kitaplar da okuyorum. İngilizce dersi almaya başladım. Buradaki ağabeylerimden de yardım alıyorum.”
-Eğitiminde gelmek istediğin nokta nedir?
“Ailem bu konuda çok ısrarcı oldu. ‘Allah korusun bir sakatlık olur.’ dediler. ‘Her zaman kolunda bir altın bileziğin bulunsun.’ dediler. Ben de hep çalıştım. Geçen sene Gençler Ligi’nde oynadım, deplasmanlarda test çözüp bir şekilde açığımı kapattım. Psikoloji okumamın sebebi de aslında spor psikolojisi yüksek lisans yapabilmek… Sporun içinde kalmak istiyorum profesyonel kariyerimi bitirdikten sonra… 35’inde emekli olursan ne yapacaksın?”
-Ailenle ilgili neler söylemek istersin?
“Annem benimle çok ilgili… Sabah saat 04.00’te yolculuk olsa kalkar yemeğimi hazırlar… Ben 13 senedir bu kulüpteyim. Beni son iki seneye kadar her gün getirip götürdü. Her zaman 1.5 saat kapının önünde beklemiştir idmanımın bitişini… Onları çok seviyorum. Bazen kaybettiğimiz veya kötü oynadığım bir maç sonrası biraz sinirli olabiliyorum ama bunun onlarla hiç ilgisi yok. Sakın üzerlerine alınmasınlar hiçbir zaman…”
-Fenerbahçe taraftarlarına mesaj verecek olsan ne derdin?
“Bizden hiçbir zaman vazgeçmesinler…”
-Takımda sana ağabeylik yapanlar var mı?
“Sinan (Güler) Ağabey, Datome ve Egehan Ağabey… Benimle çok ilgileniyorlar. Onlardan öğrendiğim en önemli şey; kaç yaşında olursan ol kendini geliştirmekten vazgeçme… Her zaman sahadan son çıkan kişi ol…”