En İyi Guard Kim; D’Angelo Russell vs. Emmanuel Mudiay

Draftın en iyi iki guard’ı birbirlerine olabildiğince zıt oyun karakterlerine sahipler ve bu kontrast onların karşılaştırmasını ayrı bir çekici kılıyor. Drafta kısa bir süre kala iki oyuncunun piyasa değerlerine bakılırsa D’Angelo Russell’ın bir adım önde olduğunu söylemek mümkün. Ama Emmanuel Mudiay’ı çok beğenen ve Russell’dan daha iyi bir kariyere sahip olabileceğini öngören takımların sayısı hiç de az değil. Farklı stillerde bile olsalar iki ismin de ortak bir özelliği var: İkisi de çok heyecan verici oyuncular ve ikisinin de NBA’deki geleceklerini takip etmek zevkli olacak.

Kolejdeki ilk ve tek yılını Ohio State formasıyla geçiren D’Angelo Russell, bir oyun kurucuda arayacağınız hemen hemen her özelliğe sahip. Aslında sezon boyunca Ohio State’te Shannon Scott’la beraber oluşturduğu backcourt ikilisinde daha çok iki numara rolünü üstlendiğini gördük ama silahları ve oyun stili dikkate alındığında NBA’de bir numarada tercih edileceğini öngörmek zor değil. Russell kolejdeki ilk yılında hiç de bir ilk yıl oyuncusu gibi görünmedi. İnanılmaz bir özgüvenle oynuyor, yetenekli olduğuna inandığı noktaların üstüne üstüne gidiyor. Doğrusu özgüvenli olması için de yeterince sebebi var. Keskin şutu, sahayı çok iyi görüp takım arkadaşlarını besleyebilmesi ve top hakimiyetiyle öne çıkıyor. Buckeyes hücumunu neredeyse tek başına sırtladığı bir sezonda verimli ortalamalar tutturmayı başardı, savunmalar hep ona konsantre olmasına rağmen yapmak istediklerini yapabildi. Elit bir atlet sayılmaz, hatta orta karar olduğu bile söylenebilir. Ama oyunu tam olarak karbon kopya olmasa da Stephen Curry hakkında NBA’e girmeden önce söylenenlere çok yakın şeyler söyleniyor Russell hakkında.

Kongolu Emmanuel Mudiay, Russell’a göre biraz daha kapalı kutu. Keza kolejde SMU’da oynamak üzere anlaşma yaptıktan sonra kararından vazgeçip Çin Ligi’ne giderek doğrudan profesyonel olmaya karar verdi. Aynı yöntemi daha önce Brandon Jennings İtalya’da Roma forması giyerek uygulamış, pek de başarılı olamamıştı. Von Wafer’ın yaklaşık 30 sayı ortalama yaptığı bir lig olduğu için Çin Ligi’nin kalitesi tartışılır ama yalnızca oyununa bakıldığında Mudiay sakatlanıp sezonu kapatana kadar gayet parlak göründü. Oyunu tamamen atletizm ve çabukluk üstüne kurulu. Ama ne çabukluk. Ayaklarının çabukluğu ve patlayıcı gücü dışında çok iyi top kontrolü olduğu için kontrol edilmesi hepten zor bir oyuncu haline geliyor. Açık alanda yakalanması imkansıza yakın bir isim. NBA’de 2000’lerin sonu itibariyle lige gelmeye başlayan über-atletik oyun kurucular modasının son temsilcisi olmaya aday. Şutunun zayıflığı ise oyunu hakkındaki en büyük problem.

Hücumda her iki ismin de oyun stilinin NBA’de başarılı olmuş örnekleri var. O seviyelere çıkmak elbette kolay bir iş değil ama iyi çalıştıkları sürece NBA’de kendilerine rahatlıkla önemli bir yer bulabilecek iki oyuncudan bahsediyoruz. D’Angelo Russell’ın daha risksiz olan isim olduğu söylenebilir. Ligde top paylaşımı ve şutun tarihte hiç olmadığı kadar önem kazandığı bir dönemden geçiyoruz. Üçlük denemeleri her sene yeni rekorlar kırıyor. D’Angelo Russell’ın temiz dış şutu ve sahayı iyi görüyor olması onu hem bireysel hem de takım içi oynayabilecek bir oyuncu yaptığından NBA’deki birçok takıma doğrudan uyumlu bir yapıya sahip. Şimdilik hakkındaki tek soru işareti bir numaralı pozisyonda uzun süreler aldığında iki numarada gösterdiği verimliliği gösterip gösteremeyeceği. Ama bunu yapamaması için hiçbir sebep yok, yetenekleri bir numaraya daha uygun. Emmanuel Mudiay’ın kariyerinin ilk dönemi ise muhtemelen hangi takıma gittiğiyle doğrudan ilintili olacak. Eğer tempo yapmasına izin veren, kontrolü ona veren ve oyun kurucusudan şut performansı aramayan bir takıma katılabilirse hemen büyük etki yaratan bir oyuncu olabilir. İki oyuncunun da olabilecek en yüksek düzeylerine ulaştığı bir durum düşünülürse Mudiay’ın daha iyi oyuncu olması muhtemel. Ama elbette potansiyel iyi bir NBA kariyerinin garantisi değil. Bulunduğu ortam ve gelişimi Mudiay’ın nasıl bir oyuncu olduğunu belirleyecek en büyük detay olduğu için takımları biraz korkutabilir.

Savunmada iki oyuncunun da çok iyi seviyelerde olduğu söylenemez ama kimin daha fazla potansiyel vaat ettiği aşikar. Müthiş atletizmi, ayak çabukluğu ve pozisyonuna göre ekstra kalan boyuyla Emmanuel Mudiay, NBA’de korkulan bir dış savunmacı haline gelme potansiyeline sahip. Şu anda topa baskı konusunda belli bir seviyenin üstünde ve lige geldiğinde direkt olarak bu konuda iş yapması muhtemel ama topsuz oyunda büyük eksileri olduğu için şimdilik iyi bir savunmacı olarak değerlendirilmesi yanlış olur. Silahları mevcut, kararlılığı mevcut, gerisi sadece çalışıp oyunu öğrenmeye kalıyor. D’Angelo Russell için ise aynı durum geçerli değil. Elit bir atlet olmaması, çok ekstra sayılabilecek bir ayak çabukluğunun olmaması ve vücudunun güçsüzlüğü gibi faktörler savunmada Mudiay’a göre ciddi anlamda düşük potansiyel sergilemesine neden oluyor. Kötü bir savunmacı değil, özellikle pas kanallarına girmeyi seven bir isim ve özverili oynuyor. Ama kendini ne kadar geliştirirse geliştirsin belli limitleri olacak.

Russell’ın belki de en etkileyici yönü kişiliği. Gerçek bir star ışığı sergiliyor sahaya çıktığı her anda. İnanılmaz yüksek bir özgüveni var, mücadeleden kaçmıyor, el yakan şutları denemeyi seviyor, rakiplerinin üstüne üstüne gidiyor. Yeteneklerine çok güvenen, takımını sahiplenmeyi isteyen ve liderlik edebilen bir isim görüntüsündeydi Ohio State’te yalnızca bir freshman olmasına rağmen. Karakter birçok NBA takımının draft yaparken en fazla önem verdiği şeylerden bir tanesi, özellikle takımına lider karakterli bir oyuncu arayan takımların Russell’ı listelerinde yüksek sıralarda tutacağını görmek zor değil. Mudiay’ı Russell kadar fazla izleme şansımız olmadı ancak onun da çalışkan bir isim olduğu düşünülüyor. Oyundan çekinen bir oyuncu değil, hatta zaman zaman oyunu fazla zorladığı bile söylenebilir. Doğru bir eğitimle kendini çok geliştirebileceğini görmek zor değil. Bu açıdan karakter iki oyuncu için de bir artı puan sayılabilir.

Yazının başlarında da belirttiğim üzere D’Angelo Russell ile Emmanuel Mudiay arasındaki tercih, tercih sırası gelen takımın durumuna bağlı. Çok farklı şeyler sunuyorlar ve sundukları şeyleri elit seviyelerde yapıyorlar. Russell’ı Ohio State formasıyla izlediğim her maçta ciddi anlamda etkilendim, zaten onu izleyip etkilenmemek mümkün değildi. Yetenek seviyesi yaşına göre çok üst düzeyde. Atletizmi elit olmasa bile potansiyelinin çok yüksek olduğu kanaatindeyim. Mudiay’ı gerçek bir mücadele içerisinde izleyemediğimiz için onun hakkında keskin ifadeler kullanmaktan kaçınmayı yeğliyorum. Ama potansiyel ortada. Şimdiye kadar gördüklerim kadarıyla D’Angelo Russell’ın daha kaliteli bir yetenek olduğu kanaatindeyim, NBA’de kendini ispatlama ihtimali Mudiay’a göre daha yüksek.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler