Cumhurbaşkanlığı Kupası’nın Hikayesi

Oncelikle bu yazıyı yazanın bir Karşıyaka taraftarı olduğunu belirterek başlamak isterim. Bu sebeple Cumhurbaşkanlığı Kupası ile ilgili iletişimde olduğum, maçı birlikte izlediğim kişiler Karşıyaka taraftarlarıydı ve müsabakayı da Pınar Karşıyaka benchinin hemen arkasında olan bölümde izledim. Ikinci olarak da bunun tam bir maç yazısı değil içerisinde maçın da olduğu bir seyahat yazısı olduğunu belirteyim.

En başından başlamak gerekirse. Türkiye Kupası şampiyonu şubat ayında, o zamanki adıyla Beko Basketbol Ligi (ligin artık bir isim sponsoru yok) şampiyonu ise haziran ayında belli oldu. Maçın tarihi de makul bir zaman içerisinde açıklandı; yerine ise daha sonra karar verileceği bildirildi. Hakemler ise ilginç bir şekilde maçın yerinin açıklanmasından çok daha önce 22 Eylül tarihinde basın ile paylaşıldı.

Kupanın oynanacağı yer öncelikle Konya olarak “sızdırıldıktan” sonra maça 5 gün kala Ankara olarak değiştirildi. Değişikliğin sebebinin ise cumhurbaşkanının kupayı verme ihtimali olarak gösterildi. Maçın yerinin bu kadar kısa zaman kala belli olması yurt dışından maça gelmeyi planlayan Karşıyakalıların ve Fenerbahçelilerin uçak bileti almasını pratikte “maddi olarak” imkansız hale getirdi. Sehir dışından maça gelecek kişiler ise – ki Pınar Karşıyaka taraftarının büyük çoğunluğu bu durumdaydı – maç biletlerini alıp yolculuk organizasyonlarını yapmayı planladılar. Sonrasında hepinizin bildiği üzere biletler maça 24 saatten daha kısa bir süre satışa çıktı. Satış çıkan bilet adedinin azlığı da bu duruma eklenince bir kısım taraftar da Ankara’ya gelemedi.

Biz son gün iki arkadaş bir minibüs organizasyonunun içine dahil olarak Ankara’ya gitmeyi başaranlar arasına katıldık. Eminim Fenerbahçe taraftarları arasında da maça aynı sebeple gelemeyen çok sayıda kişi olmuştur.

Yolculuk esnasında maçtan çok dağıtılacak biletler, çıkması muhtemel olaylar konuşuldu. Iki takım arasında gerginlik olmayan bir maç ancak bu kadar gergin hale gelebilirdi.

“Bir yolculukta rakip takımın oyun kurucusunun yapacaklarından çok kupayı vermesi muhtemel kişi konuşuluyorsa o işte bir yanlışlık vardır”

Minibüsümüz geceden yola çıkmayı tercih ettiği için sabah rahat bir şekilde salonun etrafına geldik. Hedefimiz salonun içerisinde bulunan büyük otoparka bırakarak şöforun mümkün olduğunca çok uyumasını sağlamaktı. Başarılı olamadık, cumhurbaşkanının maça gelme ihtimaline karşı “güvenlik sebebiyle” araçların otoparka alınmayacağı bilgisi verildi. Minibüsü bulduğumuz başka bir alana bırakarak Ankara’da zaman geçirmeye başladık. Maça kadar yaklaşık 10 saatimiz olduğundan topluca gerçekleştirdiğimiz Anıtkabir ziyaretinden sonra birbirimizden ayrıldık.

10347569_847634471953910_4033969347284820000_n

Saatler ilerledikçe öncelikle Twitter’da daha sonra da ana akım medyada satılan bilet ve dağıtılan davetiyeler ile ilgili haberler yoğunlaşmaya başladı. Uzerimizde formalarımız olduğundan gittiğimiz yerlerde çok sayıda kişi bize davetiye olayının detaylarını soruyordu, biz de elimizden geldiğince anlatıyorduk.

16:30 sularında taraftarın geleneksel olarak toplandığı Sakarya Caddesi’ne vardık. Bu arada maça girişte alkol kontrolü yapılacağı ve içki içenlerin maça alınmayacağı bilgisi ulaştı. Bir kısım bu bilgiyi ciddiye alırken, diğer kısım ise hiç ilgilenmedi. Sakarya Caddesi öncelikle spor alanında başlayan tezahüratlar yavaş yavaş siyasi alana da girmeye başlarken ortalık sivil polis kaynıyordu. Yine de herhangi bir sorun yaşanmadı. Tezahüratlar ne ara Barzani’yi “uyarmaya” kadar geldi açıkçası ben de anlamadım.

Ekran Resmi 2014-10-09 20.26.21

Salona doğru ilerledikçe etraftaki polis sayısı gözle görülür ölçüde artmıştı. Salon bölgesine girerken ve otoparkı geçerken herhangi bir arama ile karşılaşmadık. Bu sebeple otoparktaki minibüslerden güvenlik olarak ne eksiğimiz olduğunu biraz sorguladık. “3 tarafın destekçileri” de salonun etrafındaydı. Güç bela satın aldığımız biletlerimizi Biletix gişesinden kolaylıkla edindikten sonra Pınar Karşıyaka takımı salona geldi. Onları karşılayip kapıların açılmasını bekledik. 18:00’de açılacağı açıklanan kapılar 18:20 civarında açıldı.

Ekran Resmi 2014-10-09 20.26.48

10 gün öncesinde Dünya Kadınlar Basketbol Sampiyonası esnasında aynı salona bavul ile rahatlıkla giren ben epeyce arandıktan ve cebimdekinin cep telefonu şarj aleti olduğunu ispatladıktan sonra içeriye girmeyi başardım. Maçın başlamasına yaklaşık 45 dakika vardı ve daha önceden gelen uyarılar ile maçta siyasi tezahüratlardan uzak durulması telkininde bulunanlar oluyordu.

Takımlar sahada ısınırken iki taraf arasında hiçbir sıkıntı yoktu, hatta ortam fazlasıyla dostaneydi. Pınar Karşıyaka’nın bu kupada mücadele etmesinde pay sahibi olan Can Altıntığ eski takım arkadaşlarıyla hasret gideriyordu. Bu esnada cumhurbaşkanının maça gelmeyeceği bilgisi ulaşınca pankartlar da içeri alındı. Yan yana bloklara “hapsedilmiş” olan iki takım taraftarları tezahüratlar yapıyor ve maçın başlamasını bekliyordu.

Ekran Resmi 2014-10-09 20.32.35

Maçtan önce okunan Istiklal Marşı’nın ardından Karşıyaka taraftarı – tam göremedim; ama sanıyorum Fenerbahçe taraftarı da – Mustafa Kemal’in askerleriyiz diye bağırdı. Maçın başlamasından kısa bir süre sonra yaklaşık 400 kişilik bir grup daha salona dahil oldu. Uzerlerinde hiçbir takımın forması olmayan “davetliler” pota arkasındaki bir alana yerleştirildi.

Basına AKP ve Karşıyaka taraftarı arasında çıktı olarak yansıyan kavga aslında şu şekilde gelişti. Iki Karşıyaka taraftarı “davetlilerin” arasına giderek Atatürk armalı atkı açtılar. Davetliler buna herhangi bir tepki göstermedi; ancak görebildiğim kadarıyla iki taraftar bu hareketi uzunca süre sürdürdüler. Bunun üzerine olay çıkmasını engellemek isteyen diğer Karşıyaka taraftarları o bölgeye giderek arkadaşlarını biraz sert bir şekilde uzaklaştırdılar. Bunun üzerine Karşıyaka taraftarları “davetlilere” tezahürat yoluyla tepki gösterdi ve “davetlileri” dışarı davet etti. Davetliler önce daha uzak bir bölgeye topluca taşındıktan sonra cumhurbaşkanının gelmeyeceğinin kesinleşmesiyle birlikte maçı topluca terk ettiler. Salonun diğer bölümlerinde oturan “davetliler” ise üzerlerindeki formalarla maçla ilgilenmeyi sürdürdüler.

Maç Fenerbahçe Ulker’in 9-0’lık bir serisiyle başlasa da kupa stresini üzerinden atan Pınar Karşıyaka maçın içine girmeyi başardı ve 17 – 19 ile ilk kez öne geçti. Ilk çeyreği 20 – 23 önde bitiren Izmir temsilcisi ikinci çeyreğe iyi başlayamayınca Fenerbahçe Ulker Ufuk Sarıca’nın molasına kadar 10 – 3 bir seri yakaldı. Moladan sonra toparlanan Pınar Karşıyaka devreye yalnızca 1 sayı geride girdi. 41 – 40

Ilk yarıda bulduğu 40 sayının 24’unu üç sayılık atışlardan bulan yeşil kırmızılılarda hiçbir Türk oyuncu ilk yarıda sayı atmayı başaramadı.

Ikinci devrede de maç karşılıklı sayılarla devam ederken maç 58 – 58 olduktan sonra 8 sayılık Fenerbahçe Ulker  serisi maçı 66 – 58’e getirdi.

3. çeyrek sonunda takımlar kenara geldiklerinde Fenerbahçe Ulker arkasına büyük bir rüzgar almıştı ve her şey istedikleri gibi gidiyordu. Kenara geldikten sonra Pınar Karşıyaka seyircisini “kızdırmaya” karar veren Emir Preldzic’in tribünlere öpücük göndermesi sonrası Pınar Karşıyaka taraftarı sahaya yabancı madde attı. Yanlış görmediysem Fenerbahçe Ulker benchi maddelerden uzaklaşmaya çalışırken 24 saniye saatinin bozulmasına sebep oldu. Bu da maçın yaklaşık 15 dakika durmasını beraberinde getirdi. Yorulmuş ve mental olarak da biraz geri düşmüş Pınar Karşıyaka’ya bu ara ilaç gibi geldi. Ceyreğe 2 üç sayılık basket ile başlayan Karşıyaka’ya cevabı Bjelica verdi ve fark tekrar 6’ya çıktı. 71 – 65

Bu dakikadan sonra Ufuk Sarıca’nın hem geçen sezon Pınar Karşıyaka’da hem de Dünya Sampiyonası’nda Milli Takım ile başarılı bir şekilde uygulattığı baskılı savunma meyvesini verdi ve 8-0’lık Karşıyaka serisi yeşil kırmızılıları 71 – 73 öne geçirdi. Fenerbahçe eşitliği yakalasa da Emir Preldzic’in tek başına tüm sahayı geçerek sayı bulmaya çalışırken yaptığı top kaybı maçı Pınar Karşıyaka’ya getirmiş oldu.

Maçın ardından Fenerbahçe Ulker oyuncuları finalist olmalarına istinaden verilen madalyalarını aldıktan sonra soyunma odasına gitmek istediler; ancak Obradovic rakibi alkışlamalarını söyleyerek sert bir şekilde sahada kalmalarını sağladı. Fenerbahçe Ulker madalyalarını aldıktan sonra şampiyon Pınar Karşıyaka beklenmeye başladı. Soyunma odasından uzun süre çıkmayan takım – muhtemelen internette videosunu bulabileceğiniz kutlama konuşmaları sebebiyle –  Turgay Demirel’in ayakta beklemesine sebep oldu. Maçın yeri ve biletler için uzun süre bekleyen taraftarlar bu bekleyişi biraz manidar karşılasa da Pınar Karşıyaka’nın sahaya çıkmasıyla salona yeniden coşku hakim oldu. Takımın kupayı almasından sonra taraftarların toplu selfie isteğini kırmayan Pınar Karşıyakalı oyuncular herkese unutulmaz bir gün yaşattılar.

10641113_10152535056121026_5510380013440438933_n

Dönüş yolculuğu ise tahmin edeceğiniz üzere çok daha keyifli; ama çok daha uyku dolu geçti.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler