CSKA – PAO serisine ön bakış

Bir sene sonra tekrar aynı eşleşmeyi izleyeceğiz. Geçtiğimiz sezonun yine bu zamanlarında CSKA-Panathinaikos eşleşmesi 5. maça kadar uzamıştı. CSKA ilk dört maçını Teodosic’siz oynamış ve serinin beşinci maçına gelmesine engel olamamıştı. 5. maçta ise Teodosic 30 sayı atarak final four’a yükseltmişti takımını. 74-44’lük skor ise bir serinin 5. maçı için fazlasıyla gurur kırıcıydı.

İki tarafın da geçtiğimiz seneye oranla daha iyi durumda olduğunu söylemek mümkün. Özellikle iki oyuncunun varlığının bu noktada CSKA Moskova ve Panathinaikos adına kıymeti çok fazla. CSKA Moskova’da bu oyuncu şüphe dahi yok ki Nando De Colo. Top elindeyken sahanın her tarafına hakim ve aklının emrettiklerinin dışına çıkmıyor. Milos Teodosic’in bu sezon oynadığı görkemli basketbolun altında yatan önemli faktörlerden biri gayet açıktır ki De Colo’nun varlığı. Oyunu içeriden kuran Viktor Khryapa yokken çok ciddi bir yükü aldı Teodosic’ten, hatta fazlasını yaptı.

Diğer taraf adına da Esteban Batista’nın önemine vurgu yapmak gerekir. Yıllardır süre gelen bir gelenek söz konusu Panathinaikos’ta ve bu geleneğin temelinde yatan oyuncu olan Dimitris Diamantidis’e uyumlu bir pick&roll partneri bulabilmek Panathinaikos’u tepelere koymasa da belli bir düzeyin üzerine çıkarıyor. Ivanovic de ikili oyunların üzerinde fazlasıyla duruyor. Batista’nın oyunda kaldığı süre içinde Diamantidis sahada olmasa dahi -ki bu oyuncuların sahada kaldıkları bölümü genellikle birlikte geçirdiklerini atlamayalım- skorun kaynağını ikili oyunların oluşturduğu görülüyor. Yılların verdiği alışkanlık oyuncularının adından bağımsız olarak sürüyor ve Batista veya herhangi bir uzun, arkasına kısayı aldığı anda tüm takım tarafından besleniyor. Bu anlamda Panathinaikos adına can sıkıcı olan CSKA’nın oyuncu profili itibariyle ciddi ters eşleşme açığı yaşamaması. Hatta aksine Andrey Vorontsevich gibi tüm Euroleague’de eşleşmesi en zor oyuncu olarak dikkat çeken bir dört numaraya sahipler.

Serinin favorisinin CSKA Moskova olması herkesin ortak fikri. Oyuna girenlere ve çıkanlara bakarak dahi bu değerlendirmeyi yapmak mümkün. Itoudis’in ilk beş tercihlerini takımın en iyileri oluşturmuyor. Teodosic kenardan geliyor mesela, ilk beşin oyun kurucusu Aaron Jackson, aynı şekilde maçlara Vitaly Fridzon beşte başlıyor. Temel oyun planı Teodosic ve De Colo’nun oyuna girmesiyle başlıyor aslında. Bu ikilinin varlığı Vorontsevich’in varlığıyla beslenince üç saniye koridoru tamamıyla Teodosic ve Kaun’un hünerli ellerine kalıyor. İlk perde geldikten sonra Teodosic’in kullanabileceği çeşitli opsiyonlar oluşuyor. Bu kadar hareketli bir takıma karşı perdelerden sonra adam değiştirmemek imkansız en nihayetinde. Fakat sağlıklı eşleşmelerle bile savunulması zor oyunculardan kurulu bir takım CSKA, tersini düşünmek ise iyice can sıkıcı. Avrupa’nın en iyi oyun kurucusuna, en iyi 2 numarasına sahipler.

Son dönemde Fenerbahçe Ülker’in Bjelica-Oğuz, Real Madrid’in Reyes-Ayon&Bourousis, Maccabi’nin Randle-Sofo&Tyus’la kullandığı 4-5 kombinasyonlarını CSKA da Vorontsevich üzerinden kullanıyor. Bu strateji Viktor Khryapa’yla süre gelen bir alışkanlık aynı zamanda.

batistas

Tabi ki güçler dengesini sadece bireysel kapasitelerle sınırlamak çok da doğru değil. CSKA Moskova, Euroleague’in en yüksek set temposuna sahip takımlarında biri. Sonny Weems’in zamansız ve yersiz zorlamaları dışında bu konuda taviz vermiyorlar. Panathinaikos’un sıkça kullandığı Diamantidis-Batista ikili oyunlarını CSKA, Teodosic-Kaun üzerinden oynuyor ve açık konuşmak gerekirse bu anlamda Euroleague’in en tehditkar takımı hüviyetindeler. Panathinaikos için bu tehdidi belli oranda püskürtebilmek adına Kaun’u devreden çıkarmak Teodosic üzerine planlar kurmaktan daha mantıklı olabilir. Özellikle ikili oyunlarla Batista’nın sık besleniyor olması ayakları yavaş kalan Kaun adına bir problem çıkartabilir ya da Itoudis’i Hines’ı daha uzun süreler sahada tutma tercihine itebilir.

Ne yapılırsa yapılsın CSKA Moskova’yı final four dışına itmek kolay mıdır, asla? Hatta imkansız bile diyebiliriz. Playoff sisteminin geldiği 2004-05 sezonundan bu yana hiç playoff kaybetmemiş bir takımdan bahsediyoruz ancak şunu da biliyoruz: Panathinaikos’un üst düzey ikili oyun oynayabilme becerisi CSKA karşısında geçerlilik bulacaktır. Aynı zamanda Panathinaikos’un, hücumlarını sadece kalıp set hücumlarına hapsettiğini söylemek de büyük haksızlık olacaktır. Özellikle Dusko Ivanovic’la birlikte rakibi hataya zorladıkları pozisyonların devamında fırsatı buldukları anda Slaughter, Pappas, DeMarcus Nelson, James Gist gibi oyuncularla hızlı hücumu defalarca zorlayan bir takım oldular artık. Öyle ki Real Madrid karşısında rahat diyebileceğimiz bir zafer kazanırken hızlı hücum skorları en önemleri kozlarıydı.

Panathinaikos tarafında önemli bir sıkıntıdan dem vuracaksak A.J. Slaughter’ın TOP 16 performansının Panathinaikos adına düşündürücü ve bir o kadar da tehlikeli bir sorun olduğunun altını çizmek mümkün. Başarılı bir Euroleague girişi yapmış, Fenerbahçe Ülker de bundan nasibini almıştı ancak TOP 16’da sadece bir kez çift haneli skor üretebildi. Şutör uzunlardan kurulu bir takım Panathinaikos ancak formda bir Slaughter kadar yıkıcı bir şutörden faydalanamamak her şeyin iyi, hatta kusursuz işlemesi gereken bir CSKA Moskova serisi için son derece önemli.

Tüm bunların yanında CSKA Moskova’da Andrei Kirilenko form tutmaya başlıyor ve Khryapa da sakatlık sonrası sürelerini arttıracaktır. De Colo, Teodosic, Hines gibi oyuncuların kenardan geldiği çok ama çok geniş bir kadroya eklenen iki vazgeçilemez parça demek bu. Itoudis adına en önemli sınavlardan biri de bu kadroyu sağlıklı rotasyonlarla bir arada tutmak ve mutlu edebilmek olacaktır.

Milos Teodosic

Öte yandan CSKA Moskova analizinde atlamamak gereken ve sıklıkla da atlanan en önemli nokta Milos Teodosic’in bireysel olarak çıktığı düzeydir. Yazının başında belirttiğim üzere bu yükselişte De Colo’nun payı yadsınamaz (şu anda %51 iki, %40 üçlük ve %92 ile serbest atış atıyor ve 14 sayı ortalamasıyla takımın en skorer oyuncusu) ve Khryapa, Kirilenko gibi oyuncular da yoldadır ancak geçmiş yıllara oranla zorlukların üstesinden sınırsız repertuarını kullanarak gelmeyi başarıyor. Kaybedilmiş bir Fenerbahçe Ülker maçının sonunda verdiği tepkiyi bundan ayrı bir yere koyuyorum. Ivanovic’in Teodosic’i mental olarak vurma gibi bir yöntemi aklının ucundan bile geçireceğini sanmıyorum. Şu anda geldiği noktada Euroleague’in tartışmasız en iyi oyun kurucusu, belki de en iyi oyuncusu olmayı başardı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler