Cimbom Kaptan’sız Yapamadı: 84-63

THY Euroleague Final 8 turu 2.maçında Galatasaray Liv Hospital, Barcelona’ya deplasmanda -Arroyo’dan yoksun çıktığı maçta- 84 – 63‘lük skorla mağlup oldu. Barcelona’da oynanan iki maçın ardından seri İstanbul’a taşınacak. Pazar akşam izleyeceğimiz 3.maç ve gerekirse 4.maç İstanbul Abdi İpekçi Spor Salonu’nda oynanacak.

KAPTAN’SIZ GEMİ

İlk maçın ardından da söylemiştim, Salı akşam izlediğimiz iki devrede, Arroyo’lu Galatasaray ve Arroyo’suz Galatasaray ‘gece ile gündüz’ kadar farklı. 2 senedir bu takımın üstüne kurulu olduğu isim Carlos Arroyo. Kendisinden daha kıdemli, yerli oyuncular olmasına rağmen, hatta zaman zaman ‘sorunlu’ oyuncu profili ile bilinmesine rağmen Kaptanlık dahi Arroyo’ya teslim edildi. Ve geride kalan iki senede Kaptanlık ve Liderlik rolünün gereklerini yerine getirdiğini söylemek yanlış olmaz. Özellikle geçen sene Hawkins’in ceza aldığı dönemden sonra, onun boşluğunu doldurabilecek bir isim bulmak zor görünüyordu ama pozisyon olarak olmasa dahi ‘rol’ olarak bunu fazlasıyla başardı Carlos Arroyo.

Salı akşam için onun sakatlığından sonra takımın oyun olarak bu kadar zorlanması olabilir, ancak mental düşüşü anlamak güç demiştik. O gün için ‘generalsiz bir ordu’ benzetmesi yapmıştım ama bugün gördük ki, olayın stratejik boyutundan çok mental boyutu çarpıcı. Galatasaray bozguna uğramış bir ordu’dan çok ‘kaptanı olmayan bir gemi’ gibi sürüklendi bu akşam. Sarı-Kırmızılı oyuncular bu akşam attıkları hiçbir şutu güvenerek ve inanarak atmadılar. İlk periyottan itibaren etkisiz bir oyun sergiledi maalesef temsilcimiz. Tamam, Barcelona deplasmanı çok zor, orada kazanmak güç. Ama bu kadar kolay teslim olmayı hiçbirimiz beklemiyorduk heralde. Sarı-Kırmızılı oyuncular maalesef Kaptan’sız olmayacağına inanmış gibiydiler.

ERKEN KOPTU

Barcelona ise ilk maçın, ilk yarısında yaptığı hatalara iyi çalışmış. İyi noktalarının üstünden oynamaya kararlı bir görüntü çizdi. Özellikle ikinci yarıda olduğu gibi, bu akşam da karşılaşmanın tamamında yan parçaları oynatmaya çalıştılar. Maçın başında kısa süre alan Navarro’nun bu bölümden sonra, hafif ağrısı sebebiyle riske edilmediği maçın henüz ilk yarısında Kostas Papanikolau 10, Brad Oleson 9 sayı bulmuştu zaten. E bu katkıya, Barcelona’nın Tomiç ve Dorsey’li uzun rotasyonunu da eklersek 43-25’lik skoru açıklamak güç değil.

Galatasaray maçın sadece bir bölümünde olumlu reaksiyon verebildi o da soyunma odası dönüşü, ikinci devrenin başı. Ergin Ataman’ın istediklerini bu bölümde iyi uygulayan temsilcimiz bir ara farkı 46-35 ile 11’e indirse de ilk periyottan maç sonuna kadar olduğu gibi, farkı bir türlü tek hanelere indirmeyi başaramadık. Bu bölümden sonra da verdiğimiz üst üste hücum ribaundları ve yaptığımız kayıplarla fark açıldı, oyun ve skor koptu maalesef. Karşılaşmanın en skorer oyuncusu şut kaçırmadan 14 sayı kaydeden Brad Oleson olurken, benchten gelen isimlerden genç Abrines de çok önemli katkı verdi maç koptuktan sonraki bölümde.

EKSİLER, EKSİKLER

Deplasmanda maç kazanmak ve Final Four görmek zaten zordu ama şimdi temsilcimizin işi daha zor. Kendi sahamızda arka arkaya iki maçı kazanmak ve sonrasında 5.maçta Palau Blaugrana’dan çıkmak lazım. E haliyle bu şartlar altında Galatasaray’ın hatalarını irdelemesi ve oyununu mükemmelleştirmesi lazım.

Galatasaray’ın bugün göze çarpan eksikliklerine bakarsak, mental eksiklikten bahsettik. Arroyo yokken gerekli savaşı verememekten ama Sarı-Kırmızılıların oyun olarak da yanlış yaptığı şeyler vardı. Arroyo yokken, 1 numaradan bire birde alabileceğiniz verim sınırlı. Ender kendini kariyerinin ikinci yarısında çok geliştirdi ve çok tecrübeli ama yaşı ilerliyor, Ender’i bire bir oynatmak yerine pivotlarla ikili oynatmak çok daha etkili oluyor çoğu zaman. Bu şartlar altında –her ne kadar ilk yarı faul problemine girse de- Furkan’ın sadece 13 dakika almasını anlamlandırmak güç. Hele ki Bonsu sakatlıktan yeni dönmüşken ve 4 numaralarınız Macvan ve Erceg gibi pota altından oynayamayan iki isimse daha da güç oluyor anlam vermek. Furkan’dan bahsettik Furkan Aldemir sadece 3 top kullandı bu akşam bunların 2’si kendi aldığı hücum ribauntlarından zaten. Furkan’ın 13 dakikada aldığı 7 ribaunda da dikkat çekmek lazım, kendisi Top 16’nın aldığı süre başına en fazla ribaunt çeken ismiydi. Furkan bu istatistiğini üst düzeyde tutmayı sürdürüyor. Pops-Mensah Bonsu 8 dakika oyunda kaldı ona 4 top kullandırdı Galatasaray, bunların biri kendi tercih ettiği orta mesafe şut. Yani istatistiklerden bile yapabilirken bu çıkarımı, izleyince daha net çarpıyor eksiklikler gözümüze ve üzüyor insanı. Sonuçta Euroleague’deki son temsilcimiz Galatasaray ve buralara gelirken, bu ufak ayrıntıları –Top 16’nın ikinci yarısında- mükemmelleştirerek geldi. Beklentilerin üstüne çıkmanın yolu buydu Sarı-Kırmızılılar adına.

Sarı Kırmızılılar’da sakatlıktan dönen Dudley ve Domercant son bölümde kaydettikleri sayılarla farkı biraz azalttılar ancak dediğimiz gibi 3.periyodun ortalarında bitmişti oyun maalesef. İkili oyun oynayamadığımızdan bahsettik bu akşam için ama Ender Arslan buna rağmen 10 sayı ve 7 asistlik bir performansla üstüne düşeni yaptı diyebiliriz. Hele ki Arroyo yokken ekstra bir şeyler yapmak gerekiyordu deplasmanda, bunu beceremedik.

Pazar akşamı saat 20.00’de Abdi İpekçi’de daha mücadeleci bir oyun, taraftar desteğiyle alınacak bir galibiyet, yıllar sonra Final Four’da bir Türk temsilcisi görme ümitlerimizi tazeleyebilir belki.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler