Cevat Soydaş’ın ardından… Çift guard furyası, Uşak’ın performansı ve TOFAŞ?

16. Cevat Soydaş Basketbol Turnuvası, yaklaşan yeni sezon öncesi Avrupa basketbolunda bu yıl sık sık karşı karşıya geleceğimiz bir akımın ön gösterimi şeklinde oynandı. Hemen hemen katılımcı tüm takımların çift guard oynama isteği, geride bıraktığımız basketbol sezonunda Velimir Perasovic’in yaktığı ateşin bir süre daha parlamasını sağlayacak gibi gözüküyor. Neden ve nasıl?

Çift guard furyasının modern anlamdaki ilk temsilcisi elbette Perasovic değil, bayrağı son kez taşıyan da o olmayacak fakat Baskonia ile oynadığı ve Final Four ile sonuçlanan Euroleague sezonunda Mike James-Darius Adams ikilisiyle unutulmaya yüz tutmuş bir şeyi yeniden hatırlatan Hırvat çalıştırıcı, yeni sezonda oyun felsefesinin doğurduğu ihtiyaca çözüm üretme açısından birçok meslektaşını etkilemişe benziyor. Cevat Soydaş’a katılan AEK, TOFAŞ, İstanbul BBSK ve dönem dönem Muratbey Uşak Sportif, bu anlayışın etkisinde canlı izleme şansına sahip olduğum ilk takımlar oldu.

Değişen ve oyun temposunu mümkün mertebe yukarı çekmeye çalışan Avrupa basketbolunun bugünlerde en çok ihtiyaç duyduğu şey iki numaralı pozisyonda görev alıp, oyunu yönlendirme yetisine sahip olabilecek oyuncular… Bogdanovic ve Causeur’ün bayraktarlığını yaptığı bu ihtiyaçlar hiyerarşisinde gerekli parçalara sahip olmayan takımlar, oyun kurucu nitelikli iki ismi yan yana oynatarak saldırı noktası sayısını artırmayı hedefliyor. Micic-Barış Ermiş ikilisiyle oynayıp, Mejia’yı da plana dahil eden TOFAŞ, Ukic-Dixon ile oyunun büyük bölümünde parkede kalan AEK, Kartal-Klobucar ya da Kartal-Armand kombinasyonlarına zaman zaman Erbil’i de ekleyen İstanbul BBSK, (Earl Calloway’in sakat olduğunu da ifade etmek gerek) Ufuk Sarıca yönetimindeki Beşiktaş Sompo Japan ve Perasovic’in muhtemel Anadolu Efes’i çift guard stratejisini oyun planının azımsanmayacak bir bölümüne kurgulayan, bir çırpıda aklıma gelen ve izleme fırsatı bulabildiğim takımlar. Bu strateji kültürünün değerlendirilmesi apayrı, kapsamlı bir yazının konusu olacağı için bazı ipuçlarını verdikten sonra Cevat Soydaş’ta seyrettiğim takımlar ile ilgili  birkaç notumu paylaşmak istiyorum.

TOFAŞ

Ne yazık ki TOFAŞ’ı ev sahibi olduğu turnuvada Ronald Roberts ile izleme imkanı bulamadık. Hafif sakatlığı sebebiyle teknik ekip tarafından riske edilmeyen Roberts’ın yokluğunda Bursa temsilcisinin çemberi savunmak konusunda ciddi problemler yaşadığını rahatlıkla ifade edebiliriz. Benim beklentilerimin üstünde üç maç oynayan Micic ise hala bazı yerleşimlerde uzun oyuncular ile oyun iletişimi bağlamında problemler yaşıyor. Kaya Peker’in yaşı sebebiyle fiziksel düşüş yaşadığı bölümlerde Muhsin Yaşar’a şans veren Koç Ene, aksiyonun hücum tarafında oyuncusundan görece verim almayı başarsa da Muhsin’in yer aldığı aralıklarda çemberi savunmaya çalışmak tam bir kabusa dönüşüyor.

tofas1
TOFAŞ-Vasilije Micic

Orhun Ene’nin ekibinin Roberts’ın katılımından sonra daha iyi bir savunma takımı haline gelip, gelmeyeceği soru işaretleri barındırdığı gibi hücumda da ufak bir Jordan Hamilton sorunsalı önümüzde duruyor. Cevat Soydaş boyunca fazlasıyla bireysel tercihlere yönelen Hamilton, plan dışında, olağandan fazla bireysel insiyatif almaya çalıştıkça TOFAŞ’ın hücum verimliliği geriye gidecektir. Yukarıda da belirttiğim gibi çift guard ile oynamak ana planlarınızdan biri ise topun Hamilton’ın elinde bu denli uzun sürelerde kalmaması gerekir. Birleşik Devletler vatandaşı oyuncu, bu uyumu sağlamayı başardığı anda TOFAŞ, şu an olduğundan da kolay skor üretebilen bir takım haline gelecektir fakat mevcut kadroyla BSL Playoff standartlarında bir savunma takımı oluşturulabilir mi sorusunun yanıtı biraz soru işaretleriyle dolu, sanki ufukta bir altıncı yabancı ihtimali belirebilir.

Muratbey Uşak Sportif

Cevat Soydaş’ı şampiyon tamamlayan Uşak, sözü hiç eveleyip, gevelemeden ifade etmek gerekirse mermi gibi takım. Evet, tıpkı geçen sezonki gibi yüksek tempolu oyunu seviyor, zaman zaman da organizasyonu sinir bozucu derecede dış atış üzerine kurguluyorlar fakat şu an, geçen sezona oranla uzun rotasyonları çok daha çeşitli, daha iyi savunma yapıyor ve en önemlisi parkeye daha yapıcı bir oyun aklı yansıtabiliyorlar. Burada Mark Lyons hamlesinin üzerinde durmak lazım zira parkeye yansıtılan oyun aklının büyük bölümü Birleşik Amerikalı oyun kurucunun ekseninde şekilleniyor, o da bu beklentinin hakkını vererek takımını iyi organize ediyor. BSL’de normal sezonu altı asist ortalamasının üzerinde bitirmesini beklediğimi söylemek oldukça gerçekçi bir beklenti olur. McKissic, Hazell, Monroe, Hakan Demirel ve Berent Kavaklıoğlu’nu da doğru rollerle sisteme dahil etmeyi başaran Koç Ozan Bulkaz ve takımı için Kairys ve Freimanis’in yapabileceklerinin tavanı playoffa kaçıncı sıradan gireceklerini belirleyecektir. Evet, Uşak’ın playoff yapamaması benim açımdan ciddi bir sürpriz olur.

aek_usak_13

Burada parantez açılması gereken oyuncu ise kesinlikle Berkay Candan. Kariyerinde daha önce hiç olmadığı kadar belirgin bir rolde görev alan Berkay, yerli rotasyonunun bir numaralı parçası. Ribaund alıp, asist yapıyor ve ceza atıcısı olarak yay gerisinde de üzerine düşeni yerine getirmeye çalışıyor. Uşak Sportif, yakın dönemde hep doğru yabancı oyuncu tercihleri ve tempolu oyun isteğiyle ligde başarılı olmuşken bu sezon portföyü üç doğru yerli oyuncu hamlesi ve geçen sezonun oldukça üzerinde oyun aklıyla birleştirmiş gözüküyor. Uşak’ta maç kazanabilmek için sıkı bir takım olmak zorundasınız.

İstanbul BBSK

Açıkçası İstanbul BBSK, birey birey baktığınız zaman kaliteli oyunculara sahip ancak henüz takım olgusunu oturtmayı başaramamış bir oyuncu grubu izlenimi verdi Cevat Soydaş’ta. Klobucar, Calloway, McCauley ve Armand ile ligde kalmayı başarabileceklerini ancak playoff yarışında var olmalarının zor olacağını rahatlıkla ifade edebiliriz. Öte yandan Deniz Kılıçlı ile Koç Ertuğrul Erdoğan arasında, Deniz oyundan her alındığında, yaşanan gergin koç-oyuncu diyaloglarının ilerleyen dönemde oyuncu performansına da olumsuz yansıyacağı kanısındayım ki Kılıçlı, turnuva süresince takımının savunmadaki birçok talebini boşa çıkararak kötü bir performans ortaya koydu. Oyunun büyük bölümünde çift guard ile parkede yer alan Ertuğrul Erdoğan’ın ekibi için Jarvis Varnado’nun performansı tüm sezon adına oldukça belirleyici olacaktır zira o parkede yer almadığında iki dört numaralı oyunun tercih edilmesi çember savunabilmeyi imkansız hale getiriyor.

Son olarak ülke standartlarında basketbol kenti olarak nitelendirebileceğimiz Bursa’da organizasyona olan ilginin çok az olduğunu ve TOFAŞ Spor Salonu’nun ışıklandırma, büfe kalitesi ve hijyen açısından sınıfta kaldığını not olarak düşmek gerektiğini düşünüyorum.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler