Batı Konferansı Karneleri

Daha önce Doğu Konferansı takımları için notlarımı vermiştim, naçizane. Bu yazıda Batı takımları ile normal sezon notlarımı bitiriyorum.

Dallas

Dallas Mavericks BB

Sezon öncesi Dallas’ın belki son sıralardan playoff yapabileceği, muhtemelen ise yapamayacağı düşünülüyordu. İtiraf etmem gerekirse ben kendi adıma Mavs’in yaz hamlelerini hiç beğenmemiş olduğumdan, onları playoff potasının çok daha uzağında görüyordum. Gel gelelim Rick Carlisle elindeki malzemeden maksimum verim almasını bile bir koç ve oyuncuları da gerçekten iyi sezonlar geçirdiler.

Hücumdaki gayret ve şablonlarını bi de savunmada yapabilseler tam not alacaklardı belki ama playoff takımları içerisinde net bir şekilde en kötü savunmayı yapan takım olduklarını unutmamak gerek. (100 pozisyon başına 109 sayı atıp 106,5 sayı yiyorlar)

Denver Nuggets DC

Playoffa kalmaları beklenirken genel hatlarıyla çuvalladıkları bir sezon oldu. Sakatlık sorunları kısmen sebep gösterilebilir tabi ancak yeni koçları Shaw ve kadronun özellikle sezonun başında yaşadıkları şiddetli uyumsuzluk neticede tüm sezonun kaybolmasına sebep oldu. Yine sezonun son aylarında Shaw ve takımın birbirlerini daha iyi anlayıp sorunlarını çözmeye başladıklarını düşünüyorum ancak bunun nasıl gelişeceği gelecek sezonların konusu olacak.

Golden State Warriors CB

Warriors takımı kâğıt üzerinde çok iyi bir hücum takımı illüzyonu yaratıyor (Stephen Curry, Klay Thompson, David Lee..) Ancak işin garip tarafı Warriors çok iyi savunma yapan bir takım olmakla beraber hücum tarafında ise dış şut yüzdesine bağlı olarak dalgalanmalar gösteriyor. Hücumlarının boyutsuzluğu ve benchin verimsizliği sebebiyle notlarını biraz kırıyorum. Zira eldeki gayet iyi kadrodan koç Marc Jackson’ın daha iyisini yapabileceğini düşünüyordum.

GSWarriors houston 2

Houston Rockets CB

Aslında sezon öncesi beklenen galibiyet sayısını buldular ve sıralamada en azından ilk tur için ev sahibi avantajını aldılar. Öte yandan McHale’in beklentisi olan Howard ve Ömer bir arada oynaması deneyi başarılı olamadı. Ömer tüm sezon boyunca bir sorun olarak kaldı ve çözülemedi. Zaman zaman fazlasıyla lâkayt olmalarını da notlarını düşüren faktörlerden bir olarak ekleyelim. Her şeye rağmen oyuncularından ve yıldızlarından istediklerinin çoğunu alabiliyorlar ve performansı ile hayal kırıklığı yaratmış belirgin bir oyuncuları yok.

Mükemmel değiller ama Beverley-Harden-Parsons-Jones-Howard ile birbirine çok uyumlu ideal beşi bulmuş durumdalar. Beşten düşen Lin ve Ömer ile de aslında bench gücünü arttırdılar.

Los Angeles Clippers BA

Clippers aşağı yukarı sezon öncesinde beklenen yerde bitirdi ligi ancak bunu yaparken sezon öncesi beklenenden daha etkileyici bir performans gösterdiler. Uzun ikilisi Griffin ve Jordan’ın gelişimleri beklenenden çok daha iyi ve Chris Paul’ün olmadığı zamanlarda da kazanabildikleri gösterdiler. Olumsuz olarak Dudley beklenenin altında kaldı (hoş aslında benim beklentim de buydu) ve Doc Rivers, Del Negro’dan sonra çok daha iyi bir koç olsa da savunma konusunda playofflar öncesi arzu edilen seviyenin oldukça uzağında kaldıklarını düşünüyorum, hoş bu durum biraz da elindeki malzemenin uyumuyla alakalı.

Los Angeles Lakers DC

lakersLakers felâket bir sezon geçirdi ancak bu durumun büyük bir kısmı çok kötü olmalarından değil, çok bahtsız olmalarından kaynaklandı. Lakers oyuncuları sezon boyunca sakatlıklar sebebiyle tam 319 maç kaçırmış durumda – ki sakatlık yaşayan oyuncular da daha büyük oranda kadronun daha iyi isimleri oldu hep. Üstelik sakatlıkların takvimine ve gelişimine bakınca bir dönem neredeyse tüm kısaların, bir başka zaman neredeyse tüm uzunların bir arada oynayamadığı dönemler de oldu. Oysa sezonun başında yaklaşık ilk 25-30 maç boyunca, Lakers, üstelik oldukça da zor sayılabilecek başlangıç fikstürüne rağmen %50 civarında seyrediyordu.

Öte yandan (sakatlıkları bahane etmeden) Lakers o kadar kötü savunma yapıyor ki ….. ya da şöyle diyelim; Lakers çoğu zaman kötü savunma bile yapmıyor, çünkü savunma yapmıyor!! Evet neyse işte böyle, dolayısıyla verdiğim puanın CC’lik kısmı sadece hücum gayretlerine, savunma içinse -5 verince notu DC’ye indirmiş oldum

(Lakers sakatlıkları üzerine incelenmesi gereken bir tablo)

memphis conleyMemphis Grizzlies CB

Sezon öncesi şampiyonluk adayları arasında gösterilirken, sezon ortasına gelindiğinde ilginç bir şekilde playoffların 3-4 basamak uzağındaydı. Grizzlies sezona yalpalayarak başladı, üstüne Marc Gasol sakatlandı, derken bi de baktılar ki pabucun çooook pahalı olduğu Batı konferansında playoff resminin çooook uzağında kalmışlar. Derken erkenden playoff moduna girdiler belki de, Gasol tekrar döndükten sonra oyunlarını iyice toparladılar. O zamandan bu yana olan kesitte 33-13’lük dereceleri ile o zamandan bu yana ligin en iyi üçüncü derecesine sahipler.

Sezon içi takaslarla hücum dengesini biraz daha iyi oturtmuş olsalar da eksi notlarının bir kısmı türlü hücum sıkıntılarından daha büyük bir kısmı ise sezonun ilk yarısından geliyor.

Minnesota Timberwolves FD

Biliyor musunuz sezona başlarken Minnesota 30 franchise içinde en uzun süredir playoffa kalamayan takımdı. Playofflara en son 2004’te kalmışlardı ve bu sezon seriyi 11 yıla çıkardılar. Tamam Doğu’da olsa kalırlardı ama değiller, ve Çan Eğrisi bu sezon onların lehine işlemedi.

Minnesota NO pelicans davis

New Orleans Pelicans BA

Öncelikle Anthony -insan değil- Davis.

Takıma gelirsek, Hornets özellikle esas oyuncularının sakatlıklarından çok çeken ligin bahtsız takımlarındandı bu sezon. Misal Ryan Anderson sadece 22 maç oynarken, Jrue Holiday ise toplamda 34 maça çıkabildi. Yetmedi, Jason Smith de, sezonu, daha yarısına gelmeden kapattı. Davis, Evans ve Gordon gibi önemli oyuncuları kayda değer sayıda maçlar kaçırdılar.

Ancak tüm bu silsileye rağmen Pelicans 34 galibiyetle bitirdi sezonu ve daha önemlisi takımın en derli toplu, sağlıklı olabildiği zamanlarda müthiş bir ışık verdiler. Bu yüzden notlarını çok yüksek tuttum ve şimdiden iddia ediyorum gelecek sezon esas isimlerde uzun süreli sakatlık sorunları yaşamazlarsa 50+ galibiyet alacaklardır.

Thunder DurantOklahoma City Thunder BA

Açıkçası sezon başlamadan önce Thunder’ın 50 galibiyete zor ulaşacağını düşünüyordum, bunun için de sebeplerim öncelikle Westbrook’un sakatlığı (gecikmesi bekleniyordu), Brooks’un antikalıkları (aslında bu kısımda şaşırtmadı) ve benche pek güvenimin olmamasıydı (ki burada Thunder gençleri özellikle beklediğimden çok daha iyi iş çıkardılar)

Açıkçası Thunder’ın elindeki kadronun totalde ligin en iyisi olduğunu düşünüyorum ancak koç Scott Brooks’un bunun hakkını vermekten çok uzak olduğunu düşünüyorum. Yine de kadroda öyle bir isim var ki, takıma verdiğim notun %90’u O’nun hatrına..

phoenixPhoenix Suns AAAA

Vaavv. Sezon öncesi tahminlerimde Suns’ın 15 galibiyet alacağını yazmışım. Neyse ki bu utancı tek başıma yaşamıyorum, tüm NBA camiasında 20 galibiyet diyen de sanırım yoktu zaten. Son anda playoffları kaçırmalarına taraflı tarafsız herkes az ya da çok üzülmüştür dite düşünüyorum. Notlamaya gelirsek, hem tek tek oyuncular bazında hem de takım bütünlüğü olarak sezon öncesi beklentilerin bu kadar üstüne çıkabilen başka bir örnek var mıdır NBA tarihinde bilmiyorum? Verebileceğim en yüksek not AA, onu da çift vereyim bari dedim.

Portland Trail Blazers AA

PortlandPhoenix’in beklentiler ve gerçekleşenler arasında yarattığı efsanevi farkın gölgesinde kalıyor belki ama Blazers da bu sezon beklentileri hayranlık uyandıracak kadar çok aştı. Sezonun ilk yarısında uzun süre ligin zirvesinde gitmelerine karşın zaman içerisinde biraz ivme kaybetmiş olabilirler ama hiçbir zaman karamsarların beklediği psikolojik ve/veya fiziksel dağılma olayını yaşamadılar.

Sacramento Kings CC

Sezon öncesi beklenen yerdeler ama bir farkla; kısmen daha iyimser bir sezon hikâyesiyle. Oyunlarına dair pek bişey söylemek istemiyorum, pek fazla da izlemedim zaten sezon boyu. Ancak ligin dibinden biraz daha yukarı sıralara çıkmak için çabaladıklarını söylemek mümkün, diğer her şey bir yana.

San Antonio Spurs AA

Her sezon öncesi yapılan “yaşlandı, öldü, bitti” muhabbetine nazire yaparcasına sezonu 62 galibiyetle lig lideri olarak bitirdiler. Bunu yaparken hiç kimseyi yormadılar, yıpratmadılar, ama bir şekilde her oyuncuyu da formda ve hazırda tutmayı bildiler. Şiir gibi de oynuyorlar zaten, bu takımdan daha ne istersiniz? (alley-oop demeyin yalnız, onu yapamıyorlar işte)

spurs

Utah Jazz ??

Bu tür sezon içinde kazandığından fazlasını kaybetmeye çalışan takımlara not vermekte pek bir mantık bulamadığımı önceki yazımda vurgulamıştım aslında. Utah için ise şunu düşünüyorum, bu takımın geleceğini elinizdeki gençlerle hazırlıyorsanız eğer, gençlerinizi nasıl hazırlıyorsunuz?

Bu sezon kaç maç kazanıp kaybettikleri önemli değil bence, ama gelecek sezon, ya da sonraki sezon nerede olacaklarının işaretini şu mevcut kadro veriyorsa eğer özellikle “uzun oyuncuların gelişimi açısından” biraz hayal kırıklığına uğradığımı söyleyebilirim. 

twitter: @Mecik32

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler