Basketbol Şampiyonlar Ligi: Pınar Karşıyaka’nın Yolu | #BasketballCL

FIBA’nın ULEB ile büyük bir çatışmaya girmesine sebep olan Şampiyonlar Ligi’nin ilk sezonuna bir ön bakış yapıldığında, Karşıyaka’nın bu kupanın iddialı takımlarından olacağını kestirmek güç değildi, her ne kadar İzmir ekibinden bir şampiyonluk beklenmiyorsa da. Yeni sezona 2015 BSL Şampiyonu kadronun Koçu Ufuk Sarıca başta olmak üzere; Kenny Gabriel, Juan Palacios, İnanç Koç gibi parçaları ile yollarını ayıran Karşıyaka, hayal kırıklığı yaratan geçen sezonun ardından yeni bir yapılanmaya gitti.

Trabzonspor Medical Park’ın Başantrenörü Nenad Markovic’i sürücü koltuğuna oturtan Karşıyaka, geçen sezon Eurocup’ın Yükselen Yıldızı seçilen forvet Mateusz Ponitka, skorer forvet Dajuan Summers, Dinamo Sassari’de sezonu bitiren tecrübeli pivot Brent Petway, NBA tecrübesi bulunan pota altı oyuncusu Josh Boone takviyeleri ile ön alanını güçlendirdi. Markovic’in eski takımından tanıdığı 1994 doğumlu Erdi Gülaslan’ın transferiyle geleceğe önemli bir yatırım yapan Karşıyaka, arka alanı da AEK’in guard’ı J’Covan Brown ile Antwerp Giants’ın oyun kurucusu Kevin Dillard ile kuvvetlendirdi.

@KSKBasket
@KSKBasket

Düşen bütçeye karşın yarıştığı kulvarlarda kalabilecek kadar kaliteli bir kadro kuran Karşıyaka, ne var ki sezona istediği ölçüde başlayamadı. Arzu ettiğinden daha inişli çıkışlı bir başlangıç yapan Karşıyaka’nın Aralık ayı geldiğinde yapısal sorunları ortaya dökülmeye başlamıştı. Özellikle Dillard-Brown ikilisinin organizasyon anlamında takımı belli bir çizgiye getirmekte – oyun tarzları gereği – zorlanması, Karşıyaka’nın sezonun ilk iki ayında birçok sürpriz mağlubiyet almasına sebep oldu. Sezonun düşük noktalarından biri olan Kataja Basket yenilgisinin ardından Dillard’ın kadro dışı bırakılması ve akabinde kulüpten ayrılması, Karşıyaka adına Mart ayına kadar taşınan Avrupa macerasının dönüm noktalarından biri oldu. Dillard’ın yarattığı boşluk, BSL’de kötü bir sezon geçiren BEST Balıkesir’in ayakta kalan sayılı oyuncularından Mike Green’in alınması ile dolduruldu.

Dillard’a oranla daha pas odaklı bir oyuncu olup, kendi skorunu da üretebilen tipte bir oyun kurucu profilindeki Green, yeni takımına etkisini daha gelir gelmez hissettirdi. Ponitka, Summers ve Josh Boone’un erken ayrılığı sonrası takıma katılan atletik pivot Josh Owens’dan verim alma konusunda daha başarılı olan Green’in yarattığı üçlü tehdit üzerinden oynanan ikili oyunlar ve hücuma eklenen bir saldırı noktası ile Karşıyaka, bambaşka bir kimliğe büründü. Şampiyonlar Ligi’nde Green’in oynadığı beş normal sezon maçının üçünü – bu üç maçın tamamının iç sahada olduğunu hatırlatalım – kazanan İzmir ekibi, (9-5) derecesi ile grubunu üçüncü sırada bitirdi. Normal sezonun daha ayrıntılı bir dökümü için burayı ziyaret edebilirsiniz.

Grupta gerisinde kaldığı Le Mans ve Umana Reyer Venezia’ya karşı normal sezonda oynadığı dört maçın sadece birini kazanan Karşıyaka, Son 16’ya direkt yükselme şansını kaçırdı ve Play-off Turu’na kaldı. Yapılan kura çekimi sonucunda Karşıyaka’nın Play-off Turu’ndaki rakibi Almanya’nın Fraport Skyliners takımı idi.

Özellikle pota altında fiziğiyle öne çıkmayan ancak çabuk ayaklı oyunculara sahip olan Frankfurt ekibinin her perdede adam değişebilme üzerine kurulan savunması, ilk maçta temsilcimizin işini oldukça zora soktu. Buna ek olarak, Mike Morrison’ın enerjisiyle ve mücadelesiyle Karşıyaka uzunlarına üstün gelmesi de maçı Almanya ekibine yaklaştırdı. Morrison’ın 35 sayısı ve Karşıyaka’nın oyunun iki tarafında da düzenlerini sahaya yansıtamaması, temsilcimizin ilk maçı 90-80 kaybetmesine yol açtı. Tempoyu seven delici guard’ları ile bire birleri ve ters eşleşmeleri zorlayan, arka alanda ortalama şutörlere sahip olsa da, özellikle uzunlarının dış şut özelliğini kullanarak penetreler için alan yaratan Fraport, İzmir’deki rövanş maçında bunların hiçbirini sahaya yansıtamadı. Taraftarının desteğiyle ikinci maçı baştan sona önde götüren Karşıyaka’nın dış alandaki baskısı ve ilk maçtan ders aldığını gösterircesine savunmada gösterdiği agresif tutum, hücumun da kapaklarını açtı. Kadro kalitesiyle birlikte rahat bir oyun çıkaran Karşıyaka, mücadeleyi 72-52 kazanarak Son 16’da Beşiktaş Sompo Japan’ın rakibi oldu.

Karşıyaka Son 16’ya nasıl geldi?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler